İSTANBUL (AA) - Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen '13. Boğaziçi Film Festivali', film gösterimleri ve söyleşilerle devam ediyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün destek verdiği festivalin ikinci gününde yarışma filmlerinden 'Wind, Talk to Me', Atlas 1948 Sineması'ndaki izleyiciyle buluştu.
Gösterimin ardından seyircilerin sorularını yanıtlayan yönetmen yardımcısı Milos Kuvekaloviç, tamamen aile ve arkadaşlar arasında geçen film sürecine dair şunları anlattı:
'Yönetmenle çok eskiden tanışıyorduk ve hikayesini biliyordum. Kendi ailemde de benzer vakalar olduğu için empati kurmakta zorlanmadım. Film bittikten sonra da aile ile bağlarımız kopmadı. Bir yandan da sette birçok farklı rolü bir arada üstlenmek durumunda kaldık. Çok yoğun duygusal anlar yaşanabiliyordu, bu da zorlayıcı oluyordu. Fakat özellikle yönetmenimizin dedesi oldukça güler yüzlü bir insandı, zor anlarda bile güler yüzlülüğü ile tüm ekibe enerji verip o ağır havayı dağıtırdı.'
- Ulusal Yarışma'dan üç ekip seyirci karşısına çıktı
Ulusal Uzun Metraj Yarışması'nda yer alan 'Bağ Bozumu' filmi de Atlas 1948 Sineması'nda gösterildi. Filmin yönetmeni Mesut Gengeç ile oyuncular Zeynep Erkekli ve Barış Yurtsever, gösterim sonrası bir söyleşi yaptı.
Yönetmen Gengeç, filmin beş yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu belirterek, 'Günümüzün şehirli insanının sorunlarını anlatmak istedik. Geçim sorunu olan, eşinden ayrılmış bir karakter var. Ardından aldığı bir telefonla, adaya gidiyor. Karakterin, kendisiyle yüzleştiği ve arındığı bir hikaye bu.' dedi.
Filmin oyuncularından Zeynep Erkekli, hikayenin kendisindeki karşılığına dair şunları kaydetti:
'Sıkışmış hayatlar ve o hayatlardaki karanlıkta iğne ucu kadar aydınlığı aramak gerçekten yorucu bir şey. Değer sisteminin böylesine alt üst olduğu bir toplumda böyle bir filmde oynadığım için çok mutluyum. Çünkü ben hala 1970'lerde yaşayan, o sıcaklığın, dostluğun peşinden koşan biriyim ve uzun zamandır böyle bir konuyu, derin üzüntülerin insanlara etkisini ve Alzheimerı işleyen bir filmle karşılaşmamıştım.'
Başrol oyuncusu Barış Yurtsever ise 'Hiç bu filmde olanları yaşayacağımı düşünmemiştim. Beklenmedik biçimde, filmde de olduğu gibi babamı kaybettim. Filmin bendeki yansıması tamamen bu.' ifadesini kullandı.
Atlas 1948 Sineması'nda gösterilen bir diğer Ulusal Yarışma filmi 'Gündüz ve Gece' oldu. Gösterimin ardından yönetmen Ali Altınöz ve yapımcı Ataberk Kuru ile oyuncular Özgür Cem Tuğluk, Gülşah Büktür, Müttalip Müjdeci, Aybars Kuday, Ezgi Bayramoğlu, Deniz Değirmenci, Gülcihan Mandan, Ahmet Çabuk, Erkan Erdem ve Berna Kuru söyleşiye katıldı.
Yönetmen Altınöz, filmde yıllar sonra köyüne dönen Tufan karakteri ile çoklu kişilik bozukluğu nedeniyle ahıra kapatılan çocukluk arkadaşı Gülşen karakterinin öyküsünü, kuzeninin yazdığı bir denemeden ilhamla beyazperdeye taşıdığını belirtti.
Filmde 'Gülşen' karakterini canlandıran Gülşah Büktür ise rolüne dair şunları anlattı:
'Gülşen benim için çok tanıdık. Küçükken Bilecik'te elleri bağlanan bir kız görmüş ve bundan çok etkilenmiştim. Etrafımdan yakın akrabalarımdan da maalesef benzer deneyimler yaşadığım için Gülşen, bende çok ayrı bir yerde duruyor. Gülşen'i anlamak, onun dünyasına girmek benim için hiç zor olmadı. Araştırmaya dayalı bir çalışmaya girmedim, tamamen içgüdüsel olarak oynadım.'
Ayrıca şair ve mütefekkir Necip Fazıl Kısakürek'in 'Bir Adam Yaratmak' adlı tiyatro oyunundan beyazperdeye uyarlanan aynı adlı film, Atlas 1948 Sineması'nda yoğun bir ilgiyle ilk kez gösterildi.
Gösterimin ardından yönetmen Murat Çeri ile oyuncu Serpil Tamur, Murat Serezli, Deniz Barut, İsmail Hakkı, Gülper Özdemir ve Caner Topçu, seyircilerin sorularını yanıtladı.
- Belgesel ve kısa film gösterimleri
Festivalin ikinci gününde Ulusal Belgesel Yarışması'nda yer alan 'Toprağa Dönüş' belgeseli de Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yeşilçam Sineması'nda katılımcıların beğenisine sunuldu.
Belgeselin yönetmeni Kerem Kurtuluş ve kurgucusu Emre Akbulut, gösterimin ardından bir söyleşi gerçekleştirdi.
İki yaşında ailesiyle New York'a taşınan Tevfik Kurtuluş'un, 35 yaşında baba ocağı Rize'ye dönüp dedesinin evinde başladığı yeni hayata objektif tutan belgeseli yöneten Kerem Kurtuluş, Tevfik Kurtuluş'un uzak bir akrabası olduğunu, yapımda kameramanlığın yanı sıra dron çekimlerini de kendisinin gerçekleştirdiğini dile getirdi.
Belgeseli ileride bir seriye de dönüştürmeyi hedeflediklerini söyleyen Kerem Kurtuluş, Tevfik Kurtuluş için 'New York'ta başarılı ve mutluydu ama asıl istediği şey, Türkiye'de olmak ve tarımla ilgilenmekti. İş sahibi ve oyunculuk yapan birinin, tarıma duyduğu ilgiyle işini bırakıp kendinden bu kadar emin olması ilham verici geldi.' dedi.
AKM Yeşilçam Sineması'nda ayrıca Ulusal Kısa Film Yarışması finalistleri 'Defne', 'Mümeyyiz' ve 'Eudaimonia' yapımları izleyicilerle buluştu.
13. Boğaziçi Film Festivali' ile ilgili tüm bilgilere 'www.bogazicifilmfestivali.com' adresinden ve festivalin resmi sosyal medya hesapları üzerinden erişilebiliyor.