Genel

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Tokat'ta konuştu:

-'Suriye'de 14 yıl boyunca bir savaş yaşandı. 500-600 bin insan yaşamını yitirdi. Kimyasal silahlar kullanıldı. Kimyasal silahlarla insanlar öldürüldü'

TOKAT (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, 'Suriye'de 14 yıl boyunca bir savaş yaşandı. 500-600 bin insan yaşamını yitirdi. Kimyasal silahlar kullanıldı. Kimyasal silahlarla insanlar öldürüldü.' dedi.

Yalçın, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Şehit Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Dünya Düzeni ve Türkiye' toplantısında, üniversitelerde gençlerle programlar düzenleyip dünyanın nereye gittiğini, Türkiye'nin yeni dünya şartlarında neler yaptığını konuştuklarını söyledi.

ABD'nin 2002-2003'te 'demokrasi getireceğiz' diye Irak'ta savaş başlattığını belirten Yalçın, 'Demokrasi o kadar kutsal addediliyordu ki sanki savaşla bile dünyanın dört bir tarafına yayılması gerekiyormuş gibi bir izlenim vardı. Ama bugün dünyanın herhangi bir yerinde bir askeri darbe olsun, o askeri darbede yönetim değiştiğinde demokrasi pek de kimsenin umurunda olmuyor. Ne Amerikalılar, ne Avrupalılar. Bu konuyu çok önemsiyormuş gibi gözükmüyor. Suriye'de 14 yıl boyunca bir savaş yaşandı. Aşağı yukarı 500-600 bin insan yaşamını yitirdi. Kimyasal silahlar kullanıldı. Kimyasal silahlarla insanlar öldürüldü.' diye konuştu.

Dinleyicilere 'İnsan haklarına dair herhangi bir adım atıldığını gördünüz mü?' diye soran Yalçın, 'Hayır, görmediniz. Aslında bütün bunlar son dönemde dünyanın yaşadığı çeşitli görüşmelerle alakalı bir durum.' ifadelerini kullandı.

Demokratik ülkelerde yönetimlerin sandıktan çıkan sonuçlarla belirlendiğini anlatan Yalçın, şunları kaydetti:

'Demokratikleşmeyi çok savunduğunu düşündüğümüz Amerika'da New York Times diye bir gazete var. Bir gün bir yayın yapmışlar. Diyorlar ki o yayında ülke yönetimlerini sadece sandıktan çıkan demokratik eylemler çerçevesinde bir araya gelmeliyiz. Neyle belirleyeceğiz, tabii ki sandıktan çıkanla belirliyoruz. Demokratik ülkelerde böyle oluyor. Sandıktan çıkan iktidarlar insanların beklentilerini yansıttıkları için iktidar oluyorlar. Ama Amerika Birleşik Devletleri'nde birileri bunları tartışmaya başlamış. Ne diyorlar? Bu sandıktan çıkanlar, sandığı kazananlar çok iyi insanlar olsa bile sandıktan çıktık diye bir çeşit megalomaniye düşüyorlar ve ülkelerini iyi yönetemiyorlar. Kimi kastediyor? Amerika Birleşik Devletleri, Trump'u vesaireyi kastediyor. E ne yapalım sandıktan çıkmasın? 'Sandıktan çıkmasın biz bunları kural edelim' diyor. New York Times gibi bir yerde böyle bir yazının çıkması aslında bize yeni şeyler fısıldadı. Yeni değerler anlatıldığının bir göstergesi.'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Yüzyıl önce Amerika Birleşik Devletleri'nde demokrasi vardı. Demokratik ülkelerde sandıktan çıkan iktidarlar ülkeyi yönetiyor. O sandığa giden insanlar, Detroit'teki otomobil fabrikalarında çalışan işçilerdir. Yani aslında toplumun çok büyük kısmını oluşturan büyük gruplar ülkenin yönetimini de bir anlamda belirliyorlar ve bu büyük sermayelerle arasında bir çeşit çıkar uyumu vardı. O yüzden benzer iktidarların iktidara gelmesi çok şaşırtıcı olmuyordu. Ama son yıllarda bakın dikkat edin dünyanın her bir tarafında, Amerika Birleşik Devletleri'nde Donald Trump, İngiltere'de bir dönem David Cameron, bir dönem Boris Johnson, Hindistan'da Moody, Brezilya'da Bolsonaro gibi yeni tür siyasi liderler ortaya çıkıp şunu iddia ediyorlar, Amerika veya kendi ülkelerindeki orta sınıfların gelirlerinin düştüğünü ve bu orta sınıfların gelirlerinin yükseltilmesi gerektiğini iddia ediyorlar.'