Genel

AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (3)

- 'Özgür Özel'in gündelik hayatı yaşanmaz hale getirdiği ve felç ettiği tek kurum var, o da Cumhuriyet Halk Partisi. Önce Cumhuriyet Halk Partisindeki yönetim performansını ortaya koysun ondan sonra sokaklarla uğraşsın. Geçen sefer de bunu yapmaya çalıştı. Sonuçta kimi hedef aldı? Esnafa zarar vermeye kalktı, işçiye zarar vermeye kalktı, emekliye zarar vermeye kalktı' - 'Bugün Filistin Devleti'ni tanımak demek soykırım şebekesine insanlık adına cevap vermek demek. İnsanlığın, soykırım siyasetinden ve siyonist işgalcilikten büyük olduğunun en önemli göstergesi Filistin Devleti'nin tanınmasıdır'

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 'Özgür Özel'in gündelik hayatı yaşanmaz hale getirdiği ve felç ettiği tek kurum var, o da Cumhuriyet Halk Partisi. Önce Cumhuriyet Halk Partisindeki yönetim performansını ortaya koysun ondan sonra sokaklarla uğraşsın. Geçen sefer de bunu yapmaya çalıştı. Sonuçta kimi hedef aldı? Esnafa zarar vermeye kalktı, işçiye zarar vermeye kalktı, emekliye zarar vermeye kalktı.' dedi.

Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı'na ilişkin, parti genel merkezi önünde açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin iptal davası ve CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen başkan ve yönetimin tedbiren görevden uzaklaştırılmasına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve parti yönetiminin, bunun kendileriyle hükümet arasındaki bir süreçmiş gibi davrandığını söyledi.

Olayın bazı CHP'li isimlerin şikayeti üzerine ortaya çıktığını belirten Çelik, 'CHP'liler ne yaptılar? Bazı CHP'lilerin birtakım skandallarla, yolsuzluklarla, usulsüzlüklerle hareket ettiğini ifade ettiler. Arkasından bu iddialarla ilgili olarak CHP içinde belediye başkanlığı yapmış, meclis üyeliği yapmış kişiler, tuttular yargıya suç duyurusunda bulundular. Suç duyurusunda bulunanların hepsi CHP'li, suçlananların hepsi CHP'li. Dolayısıyla bu meselelerin ortaya çıkışı, CHP içindeki tartışmaların neticesinde ortaya çıktı. Biz, bunun hiçbir tarafında yokuz. Ne bu iddiaları biz gündeme getirdik ne bu iddialarla ilgili biz yargıya başvurduk. Biz, bu iddiaları da CHP'lilerden duyduk.' diye konuştu.

Bazı eski CHP il başkanları, parti yöneticileri ve belediye başkanlarınca, 'Partide çürüme var, yolsuzluk var.' açıklamalarının yapıldığını anlatan Çelik, şunları kaydetti:

'Sizin diğer arkadaşlarınız suçlanıyor. Bunu alacaksınız önünüze, bunu değerlendireceksiniz. Bunu yapmamayı örtbas etmek için ne yapıyorlar? AK Parti'yi suçluyorlar, Cumhur İttifakı'nı suçluyorlar, Cumhurbaşkanı'mızı suçluyorlar. Ama bu bir örtbas etme faaliyetidir. Hala gerçek gündemle yüzleşmiyorlar. Bunun için CHP Genel Başkanı'nın ve CHP yönetiminin yapması gereken şudur, bu CHP'li arkadaşlarınız tarafından dile getirilen bu konulara ne diyorsunuz, çıkın kamuoyunun önüne kapsamlı bir açıklama yapın. Burada yürütülen tartışma bir örtbas etme faaliyetidir. Bunun hiçbir tarafında biz yokuz, AK Parti yok, Cumhur İttifakı yok, Cumhurbaşkanı'mız, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi yok. Meseleyi doğru yere koyalım.'

Çelik, en büyük haksızlığın millete yapıldığını vurgulayarak, 'Siyaset kurumunu kirleten bir şey karşısında CHP siyaset kurumunun kendi arkadaşları tarafından gündeme getirilen kirliliklerine dönük bir mücadele yürüteceğine vatandaşı sokağa çağırmaya çalışıyor. Şimdi siz, kendi meselenizi halletmemişsiniz, kendi meselenizi halletmeyişinizi, beceriksizliğinizi vatandaşı sokağa çağırarak örtbas etmeye çalışıyorsunuz. Bu şimdi milletimize, siyaset kurumuna yapılan bir haksızlıktır.' ifadelerini kullandı.

Bir grubun, herhangi bir partinin kongrelerinde ya da diğer süreçlerinde usulsüzlük yapması ve bunun iddia edilmesinin sivil siyasetin güvenliğini tehlikeye atan bir durum olduğunu belirten Çelik, şu açıklamalarda bulundu:

'Hepimizin bu konuda hassas olması gerekir. Sivil siyasete dönük tehditler geçmişte darbelerden, postmodern darbelerden, birtakım vesayet oluşumlarından gelirdi. Sivil siyasetin güvenliğini sadece dış değil, aynı zamanda iç tehditlere karşı da korumak lazım. Bir parti içerisinde bu tip hizipler, grupların eğer iddia edildiği gibi doğru olup olmadığına yargı süreci zaten cevap verecek, böyle durumlar varsa bu bütün siyaseti ilgilendiren bir durumdur. Siyasetin güvenliği memleketin bütün toplam güvenliğinin en başta gelen ilkesidir. Siyasetin güvenliğinin dışarıdan tehdit edilmesine müsaade etmediğimiz gibi partilerin içinin yozlaştırılarak ya da karıştırılarak tehdit edilmesine de müsaade etmemeliyiz.'

Çelik, CHP Genel Başkanı Özel'in, 'AK Parti bizim içimizi karıştırmaya çalışıyor, ikilik çıkıyor.' ifadesini kullandığını dile getirerek, 'Bugün şimdi oraya herhangi bir AK Parti'li mi atanmış? Yine CHP'liler, yine beraber yolda yürüdüğünüz arkadaşlar. İkinci en büyük haksızlık, CHP'ye oy veren, gönül veren vatandaşlarımıza yapılıyor. Onların oy verdiği, gönül verdiği böyle köklü bir partiyi bu hale düşürmek, bu hale düşürülmesi karşısında bütün bunlardan habersizmiş gibi davranmak ve hala da gereğini yapmamak bu yöneticilerin CHP seçmenine karşı sorumluluğudur ve onlara karşı işlenmiş bir ayıptır. Dolayısıyla temel mesele bütün partililer açısından ve siyasetin güvenliği açısından ele alınmalıdır.' değerlendirmelerinde bulundu.

- Bazı ülkelerin Filistin'i tanıyacaklarına dair açıklamaları

Bazı ülkelerin Filistin'i tanıyacağına yönelik açıklamalarının sorulması üzerine Çelik, 'Filistin Devleti'nin tanınması aslında bu soykırım şebekesine verilmiş en büyük cevaplardan biridir.' dedi.

İnsanlığın, soykırım şebekesinin ve işgalci yaklaşımın kölesi olmadığını vurgulayan Çelik, 'Bugün Filistin Devleti'ni tanımak demek soykırım şebekesine insanlık adına cevap vermek demek. İnsanlığın, soykırım siyasetinden ve siyonist işgalcilikten büyük olduğunun en önemli göstergesi Filistin Devleti'nin tanınmasıdır. Onun için eylül ayında yapılacak bu tanınmaları son derece kıymetli buluyoruz. Batı'da özellikle işin başından beri en doğru, en etkili açıklamaları yapan İspanya Başbakanı Sayın Sanchez'i tebrik ediyoruz. Sayın Sanchez'in sözleri gerçekten insanlık adına konuşan birisinin sözleri.' diye konuştu.

Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başından beri 'insanlık ittifakının en büyük sözcüsü' olduğunu vurgulayarak, şunları aktardı:

'Daha yıllar evvel o haritayı göstererek, Filistin topraklarının nasıl işgal edildiğini gösterdiğinde bakın o zaman Genel Kurul'da büyük ülkelerin temsilcileri arasında soğuk rüzgarlar esiyordu. Ama bugün Sayın Cumhurbaşkanı'mızın yıllar evvel söylediği sözler, Filistin davasının temel yazılımı haline gelmiştir. Onun için Filistin davasının diğer adı insanlık davasıdır. Filistin Devleti'nin tanınması da insanlık ittifakına verilmiş bir selamdır, insanlık ittifakını güçlendiren bir şeydir.'

- 'Suça sürüklenen çocuk' tartışmaları

Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin suça sürüklenen çocuklarla ilgili açıklamasını, 'son derece hassas ve önemli' bulduklarını belirtti.

'Çocuk suçlu' veya 'suça sürüklenmiş çocuk' gibi kavramların masumiyetle anılması gereken çocuk kavramını gölgelediğini ifade eden Çelik, bunun yerine 'çocuk yaşta suç işleyen', 'küçük yaşta suç işleyen' gibi ifadelerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.

Ömer Çelik, şöyle devam etti:

'Yaşı küçük ama terör eylemi yapmış, işte polislerimizi şehit eden o katil gibi ya da Ahmet Minguzzi, Ankara'daki kardeşimiz gibi masum çocukları katledenlerin, tabii ki bunları motive edenlerin, bunları bir suç makinesi gibi yetiştirenlerin arkasındaki bütün şebekenin, bağlantının, anlayışın çözülmesi gerekiyor. Buna dönük olarak güvenlik açısından ne yapılması gerektiğine dair İçişleri Bakanı'mızın kapsamlı bir çalışması var. Çünkü bunların kullandığı birtakım sosyal medya hesaplarının, aslında bu çocukları suça sürüklemek ve bu çocukları birer terör örgütünün mensubu ya da çete mensubu olarak örgütlemek üzere kurulduğu Siber Suçlar tarafından tespit ediliyor. Fakat tabii bu o kadar yaygın bir ağ ki bununla ilgili de şimdi adını vermeyeyim iki tane özellikle sosyal medya mecrası öne çıkıyor. Dolayısıyla İçişleri Bakanı'mız bu çalışmayı yakın zamanda partimizde de değerlendirilmek üzere sunacak. Yine Adalet Bakanı'mız açıkladı, bununla ilgili olarak bir yasal düzenleme yapılması konusunda, yasal düzenlemenin güncellenmesi gerektiği konusunda onlar da çalışmalarını yapıyorlar.'

AK Parti Sözcüsü Çelik, suça sürüklenen çocuklarla ilgili yasal düzenlemenin ortaya konması için çalışıldığını, düzenleme ile evrensel hukukun kazanımlarını korunacağını, ancak artık 'terör eylemi ve cinayet' gibi ağır suçlarda pişmanlık göstermeyenlerin 'çocuk' kategorisinde değerlendirilemeyeceğini söyledi.

- 'Seçim yenilgisini tadacaklarından hiçbir şüphemiz yok'

Çelik, bir soru üzerine, CHP'nin yönetiminde kimin olacağının kendi konuları olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

'İster A isimli şahıs, ister B isimli şahıs olsun, bizi ilgilendirmez. O, Cumhuriyet Halk Partisi delegesinin vereceği bir karar. O bizim açımızdan mesele değil. Sürekli olarak her gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, AK Parti ve Cumhur İttifakı'nı seçimde yeneceğinden bahsediyor ya da işte Cumhurbaşkanı'mıza karşı bir seçim zaferi kazanacağından bahsediyor. Biz de onlara seçim yenilgisi tattırmanın hangi siyasetle yapılacağını çok iyi biliyoruz, bundan sonra da aynı seçim yenilgisini tadacaklarından hiçbir şüphemiz yok. Ama buradaki mesele dediğim gibi Cumhuriyet Halk Partisinin içinde yaşanan bir tartışma, içinde yaşanan tartışmayı Sayın Özgür Özel çözemiyor, bunu Cumhur İttifakı'nı, Cumhurbaşkanı'mızı hedef alarak örtbas edebileceğini zannediyor ya da sürekli olarak sokak çağrısı yapıyor.'

CHP Genel Başkanı Özel'in açıklamalarıyla insanları ayrıştırdığını belirten Çelik, 'Bakın önce insanların kahve içtiği mekanları ayrıştırdı. 'Burada kahve içebilirsin, burada kahve içemezsin', bunlar 'AK Parti destekçisi ya da değil' diye. Bunlara kapılan bazı fanatikler gittiler. Bununla ilgili bir ayrımcılık üretti. Daha sonra insanların kitap aldığı mekanlara saldırdı, 'bu mekan AK Parti'ye yakınmış, bu mekan AK Parti'ye uzakmış gibisinden'. Aslında bu zihin dünyasında kendisine destek verenleri birinci sınıf vatandaş, kendisine destek vermeyenleri ikinci sınıf vatandaş görmek gibisinden son derece rahatsız edici bir tutuma tekabül ediyor. Daha sonra bununla da yetinmedi baktı ki kalmadı yani ayrıştıracak kimse, gitti Sinop'taki balıklarla uğraşmaya başladı. Yani Sinop'taki balıklar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvursalar Özgür Özel'den büyük bir tazminat alırlar, bu ayrımcılık yüzünden.' değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, Özel'in, 'Biz hayatı felç ederiz, gündelik hayatı yaşanmaz hale getiririz.' ifadelerine ilişkin de şunları dile getirdi:

'Özgür Özel'in gündelik hayatı yaşanmaz hale getirdiği ve felç ettiği tek kurum var, o da Cumhuriyet Halk Partisi. Önce Cumhuriyet Halk Partisindeki yönetim performansını ortaya koysun ondan sonra sokaklarla uğraşsın. Geçen sefer de bunu yapmaya çalıştı. Sonuçta kimi hedef aldı? Esnafa zarar vermeye kalktı, işçiye zarar vermeye kalktı, emekliye zarar vermeye kalktı. Yani siz, 'Ben sosyal hayatı felç edeceğim' diye ortaya çıkacaksınız da vatandaş buna müsaade mi edecek? Bunu da bize dünyanın her tarafında yapılan barışçıl eylemler olarak anlatmaya çalışıyor. CHP'nin gerçek siyaset gündemine dönmesi lazım. Bunun için de ilk önce bu Cumhuriyet Halk Partisi niçin bu hale düştü, bununla yüzleşmesi lazım.'

(Bitti)