Politika

AYM Başkanı Özkaya, İnönü Üniversitesi Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu:

- '2012 yılından bugüne kadar yapılan toplam bireysel başvuru sayısı 703 bin 382, bunun 602 binini bugün itibarıyla karara bağladık'

MALATYA (AA) - Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya, '2012 yılından bugüne kadar yapılan toplam bireysel başvuru sayısı 703 bin 382, bunun 602 binini bugün itibarıyla karara bağladık.' dedi.

Özkaya, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni'ndeki konuşmasında, hukukun insan vicdanında filizlenen, toplum içinde şekillenen ve nihayetinde adaletle kemale eren bir yaşam ilkesi olduğunu söyledi.

Avrupa Mahkemesi'ne bireysel başvurunun açıldığı tarihten bu yana birçok başvuru alındığını anlatan Özkaya, '2012 yılından bugüne kadar yapılan toplam bireysel başvuru sayısı 703 bin 382, bunun 602 binini bugün itibarıyla karara bağladık. 81 bin 841 ihlal kararı vermişiz, bunun içinde makul süre ihlalleri de var. İcra edilmeyen ve edilmeyi bekleyen 84 kararımız mevcut.' dedi.

Özkaya, adaletin sadece mahkeme salonlarında aranan bir kavram olmadığını, insanlığın varoluşunda, toplumun düzeninde ve devletin işleyişinde yön gösterici bir pusula olduğunu aktardı.

Anayasaların temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan önemli toplumsal sözleşme olduğunu anlatan Özkaya, şöyle konuştu:

'Bu bağlamda anayasa, devletin temel organları (yasama, yürütme ve yargıyı) arasındaki ilişkileri ve birey ile devlet arasındaki temel hak ve yükümlülük dengesini düzenleyen hukuk düzeninin en üstün normudur. Anayasa, bir yandan devlet organları arasındaki denge ve denetim mekanizmasını kurarken diğer yandan bireylerin hak ve özgürlüklerini koruma altına alır. Böylece hem hukuki güvenliğin hem de toplumsal barışın temel dayanağı haline gelir. Bu yönüyle anayasa hukuku, sadece teknik bir hukuk dalı değil aynı zamanda devletin meşruiyetini, bireyin onurunu ve toplumun ortak değerlerini bir arada yaşatan dinamik bir düşünce alanıdır.'

Anayasa hukukunun konu itibarıyla devlet, insan ve anayasa yargısı itibarıyla şekillendiğini aktaran Özkaya, bunların birbirini tamamlayan alanlar olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

'Burada artık merkeze, insanın onuru, özgürlüğü ve eşitliği yerleşir. İnsan hakları, sadece birey-devlet ilişkilerini değil, bireylerin birbirleriyle olan toplumsal ilişkilerini de etkileyen bir kavramlar bütünüdür. Dolayısıyla anayasa hukukunun bu yönü, yalnızca normatif düzenlemelerle sınırlı değildir. Aynı zamanda felsefi, ahlaki ve sosyolojik temellere dayanır. Son olarak anayasa yargısı devletin örgütlenmesi ve insan haklarının korunması arasında bir köprü görevi görür. Devlet organları arasındaki denge ile bireylerin hak ve özgürlükleri arasındaki denge, anayasa yargısı aracılığıyla sağlanır.'

Anayasa mahkemelerinin bireylerin sınırlarını koruyan kurum olduğunu anlatan Özkaya, şu ifadelere yer verdi:

'Anayasa yargısı, anayasa hukukunun işlevsel hale gelmiş biçimidir. Kurumsal düzeyde devletin gücünü, bireysel düzeyde insanın onurunu güvence altına alır. Anayasa mahkemelerinin asli görevi, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alarak egemenlik yetkisinin kullanımını demokratik ilkeler çerçevesinde belirleyen ve toplumsal sözleşme olarak adlandırılan anayasaların işlevselliğini sağlamaktır.'

- 'Çok nitelikli kararlar üretiyoruz'

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurunun 2010 Anayasa değişikliğiyle hukuk sistemine dahil olduğunu anlatan Özkaya, 2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başladığını anımsattı.

O süreçten sonra Anayasa Mahkemesi'nde bireysel başvurunun incelenmesinin diğer ülkelerde nasıl işlediğini araştırmaya başladıklarını ifade eden Özkaya, şunları söyledi:

'Uygulamaya başlandığında bireysel başvuru sisteminin ete kemiğe nasıl büründürülecek cevaplanması gereken bir konuydu. Bizim bu konuda ilk başvurmamız gereken şey, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu konuda nasıl bir inceleme yaptığının araştırmak oldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne giden başvuruların sayısında azaltmayı amaçladığımız için bu amacı gerçekleşmesi için ne yapmamız gerekiyor? sorusunu sorduk. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi karar vermeliyiz ki, bizden giden başvuru sayısı azalsın. Bu yüzden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile bireysel başvuruyu uygulayan Almanya, İspanya gibi ülkelerle bu konuda temasa geçmek suretiyle bireysel başvuruyu nasıl inceleyeceğimizi araştırdık ve yasal çerçeveyi oluşturduk. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin her bir hak grubunda hangi ilkeleri kullanıyor araştırma yapmaya başladık. Bugün itibarıyla yaklaşık 13 yılı tamamladığımız bireysel başvuru süreci içerisinde her hak grubuna ilişkin olarak geniş bir içtihat bankası oluşturduk. Mahkememizde buna ilişkin bir sistem kurduk. Bir başvuru kabul edilebilir aşamasından sonra çok nitelikli kararlar üretiyoruz.'

Programda, Malatya Valisi Seddar Yavuz, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ve İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat da birer selamlama konuşması yaptı.

Daha sonra İnönü Üniversitesi Rektörü Akpolat, AYM Başkanı Özkaya'ya hediye takdim etti.

Programa, Anayasa Mahkemesi Üyesi Selahaddin Menteş, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, İl Emniyet Müdürü Kayhan Ay, İl Jandarma Komutanı Albay Tolunay Başer ile diğer ilgililer ve öğrenciler katıldı.