Genel

Bakan Tunç, Bartın Üniversitesi 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde konuştu:

- 'İnsani yardımlarımızla zaten gemilerimiz ve konteynerlerimiz bölgeye intikal ediyor. Bugüne kadar 102 bin ton insani yardım, 350 insani yardım tırımız Filistin'e ulaştı. Filistinli mazlumların destekçisi olmaya devam edeceğiz' - 'O soykırımcılar bugün uluslararası sistemin açıklarından yararlanarak belki cezasız gibi görünebilirler ama gün gelecek, mutlaka insanlık önüne çıkacaklar ve insanlık önünde, dünyanın gözü önünde, hesap verecekler'

BARTIN (AA) - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 'İnsani yardımlarımızla zaten gemilerimiz ve konteynerlerimiz bölgeye intikal ediyor. Bugüne kadar 102 bin ton insani yardım, 350 insani yardım tırımız Filistin'e ulaştı. Filistinli mazlumların destekçisi olmaya devam edeceğiz.' dedi.

Bakan Tunç, Bartın Üniversitesi 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde, 'İlk Dersimiz Gazze-Filistin' başlıklı akademik açılış dersini verdi.

Yeni dönemin eğitim camiası için başarılarla geçmesini temenni eden Tunç, TBMM'de 2008'de Bartın Üniversitesi'nin kuruluş kanunu teklifini kendisinin verdiğini belirterek, üniversitenin elde ettiği başarıları anlattı.

Tunç, Gazze'de büyük bir dramın yaşandığını, yaşanmaya da devam ettiğini dile getirerek, Filistin'de 2 yılı aşkın süredir soykırımın devam ettiğini, 13 Ekim'de varılan ateşkes anlaşmasının kalıcı olmasını arzuladıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu ateşkesin sağlanması konusunda büyük gayretlerinin olduğuna değinen Tunç, 'Filistin yalnız değildir. Filistin özgür kalıncaya kadar, bağımsız bir Filistin Devleti kuruluncaya kadar üniversitelerimiz, sivil toplum kuruluşları hep beraber milletçe Filistin davasını savunmaya devam edeceğiz. 2 yıldan bu yana 68 bin Filistinli şehit edildi. Bunun yüzde 80'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. 20 binden fazla çocuk katledildi. Her gün bir sınıf dolusu katledildi. Nerede çocuk hakları? Nerede çocuk haklarını savunan kuruluşlar, Batılılar? Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni imzalayan devletler nerede? Kadınlar katlediliyor, kadın haklarını savunan Batılılar nerede?' diye konuştu.

- 'Gazze'de insanlık, çocukların açlıktan öldüğü bir dünyayı gördü'

Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki 150'den fazla ülkenin Filistin Devleti'ni tanıdığını anımsatarak, şöyle devam etti:

'Gazze'de 2 yıldan bu yana soykırım suçunun bütün unsurları gerçekleşti. Okullar bombalandı. Cenevre Sözleşmesi'ni hatırlayan yok. İnsancıl hukuk, tamamen kağıt üstünde kaldı. Mülteci kampları bombalandı. Pazar yerleri bombalandı. Şehirler yerle bir edildi. İnsani yardımlara izin verilmedi. 500'e yakın Filistinli açlıktan can verdi. Bunun 50'den fazlası çocuklardan oluşuyor. Gazze'de insanlık, çocukların açlıktan öldüğü bir dünyayı gördü maalesef. Uluslararası sözleşmelerin bütün kuralları Cenevre Sözleşmesi'nin, insancıl hukukun bütün kuralları hep yok sayıldı, sadece son 2 yıldan bu yana mı? 1 asırdan bu yana, 1 asrı aşkın bir zamandır Filistin sorunu devam ediyor.'

Bu sürede İsrail'in sürekli işgal politikası izleyerek oradaki Filistinlileri yerlerinden yurdundan ettiğini aktaran Tunç, İsrail'in işgal ettiği bu topraklardan çekilmesiyle ilgili çok sayıda BM Güvenlik Konseyi kararları bulunduğunu kaydetti.

Tunç, 100'den fazla uyması gereken uluslararası karara İsrail'in uymadığını vurgulayarak, hiçbir anlaşmaya sadık kalmadığını bildirdi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten itibaren soykırım suçu işlediğini anımsatan Tunç, '68 bin insanın 2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde bombalar altında can vermesi, çoluk demeden, çocuk demeden, kadın demeden, yaşlı demeden üzerlerine bomba yağdırılması ve milyonlarca insanın göçe zorlanması, hastanelerin bombalanması, okulların bombalanması, mülteci kamplarının bombalanması, soykırımın ta kendisidir. Soykırım suçunu işlediği için, Güney Afrika'nın başlattığı Uluslararası Adalet Divanı'ndaki davaya, Türkiye Cumhuriyeti olarak müdahillik talebinde bulunduk. O dava başladı. Dava başlarken Uluslararası Adalet Divanı oradaki soykırımı gördü. Soykırımın önlenmesiyle ilgili tedbir kararları aldı.' sözlerini sarf etti.

- 'Filistin özgür oluncaya kadar bu mücadeleye devam edeceğiz'

Bakan Tunç, Uluslararası Adalet Divanı'nın tedbir kararlarının hayata geçirilemediğini hatırlatarak, BM Güvenlik Konseyi'nin önüne gelen insani yardım önergelerinin bile Amerika Birleşik Devletleri'nin vetosuyla karşı karşıya kaldığını aktardı.

BM Güvenlik Konseyi'nin 5 üyeden oluştuğunu, 1 üye 'hayır' derse karar çıkmadığını aktaran Tunç, 'Böyle bir adalet olabilir mi? Sayın Cumhurbaşkanı'mız uzun yıllardan bu yana her platformda Birleşmiş Milletler kürsüsünden de defalarca 'Dünya beşten büyüktür. Daha adil bir dünya mümkündür' derken işte buna işaret ediyor. 'Uluslararası hukuk, uluslararası kurumlar, sistem bir revizyona tabi tutulmalıdır. İnsanlığın sorunlarına çare olamıyor bu sistem.' derken birileri farklı şeyler söylüyordu. Hatta ülkemizde bazı kesimler eleştiriyordu. Neden böyle söylüyor ki? İşte bir sistem kurulmuş. Bizim ona gücümüz mü yeter? Nasıl değiştirelim ki? Niye böyle konuşuyor ki? Diyenler ülkemizde bile vardı ama sonra baktık ki birçok ülke lideri de aynı sözü söylemeye başladı.' ifadesini kullandı.

Tunç, Uluslararası Ceza Mahkemesinin tutuklamaya yönelik taleplerinin etkisiz kaldığını belirterek, gerek uluslararası mahkemelerin gerekse uluslararası kuruluşların bugüne kadar aldığı kararların, maalesef kağıt üstünde kaldığını anımsattı.

Türkiye olarak hep adaletin, hakkaniyetin yanında olmaya devam edeceklerini ifade eden Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde dünyanın neresinde bir haksızlığa uğrayan varsa, bir mazlumun hakkı, bir insan hakkı ihlali varsa biz Türkiye olarak hep sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Hakkın, hakkaniyetin, adaletin yanında olmaya devam edeceğiz. Tabii ki Filistin sorununun kalıcı çözümü İsrail sorunu aslında bu, Filistinlilerin sorunu değil, dünyanın önemli bir problemi. Bu sorunun kalıcı çözümü, İsrail işgal ettiği topraklardan çekilerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ve Birleşmiş Milletlerin kararları doğrultusunda o işgalciliği sona erdirerek, toprak bütünlüğüne sahip, bağımsız, egemen bir Filistin Devleti'nin, 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti'nin kurulmasına kadar biz bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu sorunun kalıcı çözümü bu. Filistin özgür oluncaya kadar bu mücadeleye devam edeceğiz.'

- 'Temennimiz 13 Ekim'de imzalanan ateşkes antlaşmasının kalıcı hale gelmesi'

Yılmaz Tunç, üniversitelerde, akademik yıl açılışında Filistin'in konu edilmesinin bu duruma gösterilen duyarlılığı gösterdiğini dile getirerek, şu görüşleri paylaştı:

'Temennimiz 13 Ekim'de imzalanan ateşkes antlaşmasının kalıcı hale gelmesi, yeniden bombardımanın başlamaması maalesef üzülerek görüyoruz. Bazı yerlerde ateşkesin ihlal edildiğini görüyoruz. Ateşkesin ihlal edilmemesi ve orada ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve insanların, çocuklarımızın bir nefes alması hepimizin temennisi ve duası. İnsani yardımlarımızla zaten gemilerimiz ve konteynerlerimiz bölgeye intikal ediyor. Bugüne kadar 102 bin ton insani yardım, 350 insani yardım tırımız Filistin'e ulaştı. Filistinli mazlumların destekçisi olmaya devam edeceğiz. 68 bin Filistinli şehit edildi. Allah'tan rahmet diliyorum. Soykırımcıları bir kez daha Bartın'dan, Bartın Üniversitemizden lanetliyorum. O soykırımcılar bugün uluslararası sistemin açıklarından yararlanarak belki cezasız gibi görünebilirler ama gün gelecek, mutlaka insanlık önüne çıkacaklar ve insanlık önünde, dünyanın gözü önünde, hesap verecekler.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eğitime verdiği önemi, bütçeden en fazla kaynağı bu alana ayırarak gösterdiğini aktaran Tunç, üniversite ve yurt sayısının son 23 yılda önemli miktarda arttığına dikkati çekti.

Tunç, dönemlerinde Türkiye'nin her alanda gelişim gösterdiğini, son 23 yılda Türkiye'ye 273 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye girdiğini anlattı.

Hukuk güvenliği sayesinde bu yatırım miktarının Türkiye'ye geldiğini ifade eden Tunç, Türkiye'yi karalama propagandasına fırsat vermeyeceklerini bildirdi.

Bakan Tunç, Türkiye'nin yargı sisteminin her zamankinden daha tarafsız ve bağımsız olduğunu ve hukuk güvenliğine de saygı duyduğunu vurguladı.

Türkiye'nin, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme sürecini başlattığını söyleyen Tunç, Türkiye Yüzyılı'nın, gençlerin omuzlarında yükseleceğine işaret etti.

Tunç, gençlere güvendiklerini, onların bu yüzyılı Türkiye çağı yapacağını aktararak, 'Eğer Türkiye'de beyin göçü olsa ASELSAN'da, ROKETSAN'da, HAVELSAN'da, Baykar'da binlerce teknoloji mühendisi çalışır mı? Türkiye'yi farklı sebeplerle terk etmiş olabilirler. Eğitim için de terk edebilir. Dünyayı gezeceğiz, eğitim alacağız. Ülkemize faydalı olacağız. O nedenle gidenler de olabilir ama Türkiye'de suç işleyip kaçanlar da olabilir. Bu beyin göçü değildir. Gençlerimiz beyin göçü propagandasına kesinlikle aldanmasın.' dedi.

Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da üniversite olarak İsrail'i destekleyen küresel şirket ürünlerinin kullanılmaması yönünde kararlar aldıklarını, bunun diğer üniversitelere de örnek olduğunu ifade ederek, milli ve manevi duyguları yüksek nesiller yetiştirmeye gayret ettiklerini dile getirdi.

Programa, Vali Nurtaç Arslan, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Garnizon Komutanı Deniz Kıdemli Albay Serhat Sır ile öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Bakan Tunç ve protokol üyelerince, TEKNOFEST 2025'te dereceye giren lise öğrencilerine hediyeler verildi.