Ankara

CHP Genel Başkanı Özel, CHP kuruluş haftası kapanış etkinliğinde gazetecilerin sorularını yanıtladı:

- 'Sokak ve meydan şiddet üretmedikten sonra haktır. Bu hakkı kullanmaktan da asla geri durmayız. Demokrasi tepki ve protesto rejimidir. Yaptığınız işler protestoya açık işlerse protesto görürsünüz'

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Sokak ve meydan şiddet üretmedikten sonra haktır. Bu hakkı kullanmaktan da asla geri durmayız. Demokrasi tepki ve protesto rejimidir. Yaptığınız işler protestoya açık işlerse protesto görürsünüz.' dedi.

Özel, partisinin 102'nci yaşı dolayısıyla genel merkez bahçesinde düzenlenen kuruluş haftası kapanış etkinliğinde yaptığı konuşmada, kuruluş haftası olan 4-9 Eylül'de parti programının yenilenmesini ele aldıklarını bildirdi.

Kuruluş haftası etkinliklerinde emeği geçenlere teşekkür eden Özel, 'baba ocağı' olarak nitelendirdiği CHP'nin, tüm örgüt mensuplarını saygıyla selamladığını söyledi.

Özel, burada gazetecilerle sohbet etti ve sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, bugün yapılan Parti Meclisi (PM) toplantısında bundan sonraki yol haritasının değerlendirilip değerlendirilmediği sorulan Özel, PM'de partinin kararlılığını, birlikteliğini, gücünü, mücadele azmini yenilediklerini belirtti.

CHP İstanbul İl Kongresi konusunda Yüksek Seçim Kurulu'ndan (YSK) olağanüstü kongrenin yapılmasına yönelik karar çıktığını anımsatan Özel, 'Bu İstanbul'daki düğümü çözecek. Burada atılmaya çalışılan kör düğüm hazırlıkları vardı. Hepsine karşı YSK'nin verdiği kararlar son derece seçim hukukunun gereği kararlar. Bütün mesele CHP'nin birinci parti olmasında, gücünü her geçen gün arttırmasında ve baş edemedikleri için baş eğdirmeye çalışıyorlar. Baş edemedikleri için kayyum atamaya çalışıyorlar. İstanbul İl örgütünün emeği, gayreti, başarısı ortada. İstanbul il başkanının gördüğü takdir ortada. Asliye hukuk mahkemesinden paldır küldür bir tedbir kararıyla... Bu siyasete darbe. Her türlü mücadelemizi sürdürüyoruz, sürdürmeye devam edeceğiz.' diye konuştu.

Özel, bugün partisinin kuruluş yıl dönümü sebebiyle Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk koyduğunu hatırlatarak, 'Biz 35 kişilik bir hazirunla çelenk koymaya gittik. Ben '5 bin kişi' dedim. Dron fotoğraflarını yollamışlar daha fazla kişi var. Önemli olan hangi 5 bin kişinin arkanızda olduğu. Ben, 5 bin çevik kuvvetle CHP'yi yönetmem.' dedi.

Kuruluş haftası kapanış etkinliğinin iptal edilip edilmeyeceğinin kendisine sorulduğunu aktaran Özgür Özel, şunları kaydetti:

'Biz öyle zorlukları aşmışız ki, böyle İstanbul'daki bir yetki aşımıyla, hukuk darbesiyle teslim olacak, kuruluşunu kutlamayacak veya işte müzik mi çalmasak... Hepsini yapacağız. Biz moralliyiz. Bizi yıkamayanlar moralsiz, yenemeyenler moralsiz. CHP'nin moral ve motivasyonu üst düzeydedir. Karşı taraf paniktedir.'

Özel, bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik sözlerini sorması üzerine şu ifadeleri kullandı:

'Hukuk kararlarına uyacaksa, ilk önce Anayasa'da yazan, Anayasa Mahkemesi kararı herkes için bağlayıcı, ona uyacak. Ben, asliye hukuk mahkemesinin kararıyla atadığı kayyuma ve partiye kayyumu yönettirmeyi kabul etmiyorum. Ben sokağa kimseyi davet etmedim ki? Sokak çağrısı yapacağım zaman yaparım. Bunu da Tayyip Erdoğan'a sormam. Herkese itidal telkin ettik. Sokağa çağırmak icap ettiği gün hiç tereddüt etmem. Gün o gün değil. Onu yaptırmasınlar, yaptırmasınlar, yaptırmasınlar. Yapmaya niyetli değiliz.'

Tüm yöneticiler ve ekipleriyle hiç kimsenin zorda kalmayacağı, demokratik sınırların dışına çıkmayacağı, demokratik yarışlar sonucunda iktidarların el değiştireceği yarınları ümit ettiklerini kaydeden Özel, şöyle devam etti:

'Sokak ve meydan şiddet üretmedikten sonra haktır. Bu hakkı kullanmaktan da asla geri durmayız. Demokrasi tepki ve protesto rejimidir. Yaptığınız işler protestoya açık işlerse protesto görürsünüz. Bundan da bir adım geri durmayız ama bir polisin burnu kanamasın diye verdiğimiz emeği ben, en yakınımızdaki arkadaşlarım, koruma ekibimiz biliyor. Ayrıca polislere bir sandıkla koysan, bunları yüzde 80'le götüreceklerini bütün araştırmalar söylüyor. Türkiye'nin en mağdur meslek grubu polisler. O çocuklar üzerinden bana laf oyunu yapmasın.'