Istanbul

Eklem ve kemik hastalıklarında erken tanı ve egzersizle risk azaltılabiliyor

- Medicana Kadıköy Hastanesi Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Seval Pehlevan: - 'Erken dönemde başlanan tedaviyle eklem deformasyonlarını önlemek mümkündür' - Medicana Kadiköy Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Gül Erden Hocaoğlu: 'Özellikle 50 yaş üzerindeki bireylerin kemik yoğunluğu ölçümü yaptırması, osteoporozun erken tanısı açısından büyük önem taşır'

İSTANBUL (AA) - Uzmanlar, toplumda görülme sıklığı fazla olmasına rağmen çoğu zaman geç fark edilen artrit ve osteoporozun, erken tanı, düzenli egzersiz ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla ilerlemesini durmanın mümkün olabildiğine işaret ediyor.

Medicana Kadiköy Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, artrit ve osteoporoz, toplumda sık görülmelerine rağmen sinsi seyirleri nedeniyle çoğu zaman geç fark edilen iki kronik sağlık sorunu olarak öne çıkıyor.

Uzmanlar, erken tanı, düzenli egzersiz ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının söz konusu hastalıkların ilerlemesini önlemede büyük rol oynadığına işaret ederken, özellikle kadınlarda ve ileri yaş grubunda sık görülen sorunların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilediğini vurguluyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Kadıköy Hastanesi Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Seval Pehlevan, artritin yalnızca ileri yaşlarda değil, genç bireylerde de ortaya çıkabileceğini belirterek, hastalığın eklemlerde iltihapla seyrettiğini ve zamanla eklem yapısını bozabildiğini aktardı.

Artritin diz, kalça, el ve omurga eklemlerinde ağrı, şişlik ve tutuklukla kendini gösterdiğine değinen Pehlevan, 'Hastalar ağrı nedeniyle hareketten kaçınma eğiliminde olsa da bu, eklem fonksiyonlarını daha da kısıtlar. Oysa doğru egzersiz, kasları güçlendirir, eklem yükünü azaltır ve iltihabı kontrol altına almaya yardımcı olur. Erken dönemde başlanan tedaviyle eklem deformasyonlarını önlemek mümkündür.' ifadelerini kullandı.

Pehlevan, hastalığın tedavisinde kişiye özel planlamanın önemine dikkati çekerek, ilaç tedavisinin yanı sıra fizik tedavi uygulamaları, kilo kontrolü ve düzenli egzersizin hastalığın seyrini belirleyen en önemli unsurlar olduğunu vurguladı.

Medicana Kadiköy Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Gül Erden Hocaoğlu da osteoporozun genellikle sessiz ilerleyen bir hastalık olduğunu kaydetti.

Kemik yoğunluğunun azaldıkça kemiklerin kırılgan hale geldiğini aktaran Hocaoğlu, 'Kadınlarda menopoz sonrası östrojen azalması, erkeklerde ise yaşa bağlı hormonal değişiklikler bu süreci hızlandırır. En sık görülen belirtiler sırt ağrısı, boy kısalması ve küçük darbelerde bile oluşan kırıklardır. Ancak çoğu zaman ilk belirti kırıkla ortaya çıkar. Bu nedenle özellikle 50 yaş üzerindeki bireylerin kemik yoğunluğu ölçümü yaptırması, osteoporozun erken tanısı açısından büyük önem taşır.' değerlendirmesinde bulundu.

Hocaoğlu, kemik sağlığını korumak için günlük yaşamda alınabilecek önlemlere değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:

'Düzenli yürüyüş, yüzme ve hafif direnç egzersizleri kemik yapımını destekler. Ayrıca yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı, güneşten yararlanmak ve sigaradan uzak durmak da koruyucu etki gösterir. Unutulmamalıdır ki, güçlü kemikler ve sağlıklı eklemler, uzun ve kaliteli bir yaşamın anahtarıdır.'