Genel

Hollanda'da Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu verildi

WASSENAAR (AA) - Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliği tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla resepsiyon düzenlendi.

Wassenaar kentindeki De Wittenburg Şatosu'nda verilen resepsiyona, Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Fatma Ceren Yazgan, Amsterdam, Deventer ve Rotterdam Başkonsolosları, kordiplomatik temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, büyükelçilik çalışanları, çeşitli ülkelerin askeri ataşeleri ve büyükelçilerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

Resepsiyon, İstiklal Marşı ve Hollanda Milli Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Büyükelçi Yazgan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesiyle Hollanda'nın bağımsızlık mücadelesi arasında tarihi benzerlikler bulunduğunu söyledi.

Yazgan, 'Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesi, Türk halkının yüzyıllardır süregelen devlet geleneğinin bir devamıdır. En zor zamanlarda bile bu halk, cesaretiyle, gücüyle ve ulusal birliğiyle ayakta kalmayı başarmıştır. Türkiye Cumhuriyeti milletimizin son kalesidir.' dedi.

Yazgan, Atatürk'ün bu anlayışının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajlarında da aynı ruhla devam ettiğini dile getirdi.

- 'En değerli ortak yatırımımız insan kaynağımızdır'

Hollanda'nın 1581'de bağımsızlığını ilan ederek Hollanda Cumhuriyeti'ni kurduğunu belirten Yazgan, 'Osmanlı İmparatorluğu ticareti başlatmak için 1612'de Hollanda'yı tanıyan ilk ülkedir.' ifadesini kullandı.

Hollanda'nın bugün Türkiye'nin en büyük yatırımcısı konumunda olduğunu ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin 13 milyar avroya ulaştığını söyleyen Yazgan, şöyle devam etti:

'Ancak en değerli ortak yatırımımız insan kaynağımızdır. 1964'ten bu yana gelişen canlı bir Hollanda-Türk toplumu var. Üçüncü ve dördüncü kuşaklar artık mavi yakalı misafir işçiler değil. Onlar, girişimciler, finansçılar, polis memurları, askerler, bilim insanları, teknoloji uzmanları haline geldiler. Hollanda'daki Türk gençlerinin Türkçeyi kendi aralarında, Hollandacayı Hollandalılarla ve İngilizceyi dünyayla konuşmalarını istiyorum. Anlatacak çok güzel hikayelerimiz var ve daha nicelerini anlatacağız.'

Yazgan, Türk ve Hollanda halklarının 400 yılı aşkın süredir birbirine karşı savaşmadığını, aksine zaman zaman yan yana mücadele ettiğini belirterek, 'Bugün ise NATO'da çok daha iyi bir işbirliği içindeyiz. Müttefikliğimizi takdir ediyoruz ve tamamlayıcı savunma kapasitemizi geliştirmeyi dört gözle bekliyoruz.' diye konuştu.

- 'En güçlü savunmamız, sağduyu, tutarlılık ve kararlılıktan oluşacaktır'

Dünyanın belirsizliklerle dolu olduğunu dile getiren Yazgan, 'Akıl almaz teknolojik değişim, popülizm ve ideolojik aşırılıklar karşısında en güçlü savunmamız, sağduyu, tutarlılık ve kararlılıktan oluşacaktır. Bunların merkezi uluslararası hukukun başkenti olan Lahey'dir.' dedi.

Yazgan, Hz. Muhammed'in Medine Sözleşmesi'nden, Selçukluların Süryani ve Ermeni topluluklarıyla kurduğu ortak yönetime, Osmanlıların farklı etnik ve dini toplulukları bünyesinde barındırmasına kadar uzanan tarihi örneklerle hoşgörü kültürünü anlatarak şunları kaydetti:

'İki dünya savaşından sonra var olduğuna inandığımız düzenin, bugün çocuklarımızın gözünde masum hayatları koruyamadığı açıktır. Bu yüzden çocuklarımız kaygılı. Geleceklerinden endişe ediyorlar. Filistinli, Ukraynalı, Sudanlı çocuklar başta olmak üzere hepsi hayal kırıklığına uğramış durumda. Uluslarımız, demokrasilerin gücüne ve koruma yeteneğine olan inançlarını yitirme riskiyle karşı karşıya. Oysa barış, her türlü siyasi zaferden veya borsa karından çok daha değerlidir. Nerede olursa olsun kan dökülmesini önlemeli ve her türden yayılmacılığı ve aşırılığı caydırmalıyız.'

Lahey'de dünyanın en seçkin diplomatlarının bir arada çalıştığı diplomatik camianın bir parçası olmaktan gurur duyduğunu belirten Yazgan, 'Hollandalı meslektaşlarımızla birlikte ortak akıl ve tutarlılıkla hareket ederek diplomasiyi yeniden yüceltelim.' ifadesini kullandı.