İSTANBUL (AA) - İstanbul'da bir araya gelen sivil toplum kuruluşları, Sudan'ın Faşir kentindeki insani krize dikkati çekerek, tüm dünyayı bu insanlık dramına karşı harekete geçmeye çağırdı.
Ubuntu Afrika İnsani Gelişim Derneği'nin organizasyonuyla, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı'nın Fatih'teki genel merkezinde, Sudan'ın El Faşir kentinde yaşanan insani krize dikkati çekmek amacıyla Sudanlı dernekler ve öğrencilerin katılımıyla basın açıklaması yapıldı.
Burada konuşan Dernek yöneticisi Hasan Said, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından 18 ay kuşatma altında tutulduktan sonra bugün El Faşir şehrinde büyük bir insani kriz ve insanlık adına utanç verici bir trajedi yaşandığını söyledi.
Said, 'Darfur'un genelinde kontrol sağlamaya çalışan HDK milisleri şehirde son derece korkunç katliamlara girişmektedir. Çocuk, kadın, yaşlı, genç, sivil ve asker ayrımı yapmadan şehir halkı toplu olarak cezalandırılıyor. 18 aydır gıda girişinin engellendiği şehirde büyük bir açlık krizi yaşanırken HDK'nin insanlık dışı katliamları şehri kasıp kavurmaktadır. Bu son derece üzücü tablo ne İslam alemine ne de dünyaya yakışmıyor. Yaşanan sessizlik HDK güçlerini daha da cesaretlendirmekte ve işledikleri suçları tırmandırmaktadır.' ifadelerini kullandı.
2023 yılının Nisan ayında Sudan'da başlayan çatışmalardan en fazla en etkilenen yerlerin başında Darfur'un geldiğini belirten Said, buradaki krizin 2023 yılından sonra şiddetlenerek bölgeyi yaşanmaz hale getirdiğini kaydetti.
Said, 'HDK milisleri şehirde evlerin içine kadar girerek uluslararası hukuka aykırı insanlık suçları işlemektedirler. İnsani yardım çalışanları, hastaneler, sağlık çalışanları ve hastalar dahi HDK saldırılarının hedefi haline gelmiştir.' dedi.
Bugün El Faşir'de yaşananların Gazze'de yaşanan soykırımdan farksız olduğunu vurgulayan Said, 'Masum bir halk jeopolitik hesaplaşmaların, siyasi çekişmelerin kurbanı haline gelerek büyük acılar çekmektedir. Canını kurtarmak için 500 binden fazla insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Sömürge yıllarında İngiliz güçlerine karşı sonuna kadar direnen ve Osmanlı güçleriyle işbirliği yapan Ali Dinar gibi yiğit insanlar çıkartan bu beldede bugün tarihin en utanç verici sahneleri yaşanıyor.' diye konuştu.
Said, özellikle El-Faşir Eğitim Hastanesi'nde sağlık çalışanları ve hastalara yönelik saldırılardan sonra kentte sağlık hizmetlerinin tamamen durduğunu dile getirdi.
- 'İnsanı korumak, her türlü kalkınmanın temelidir'
Said, Ubuntu Afrika İnsani Gelişim Derneği olarak, Faşir'de Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından işlenen ağır insan hakları ihlalleri sonucunda giderek derinleşen insani felaket karşısında, uluslararası ile bölgesel kuruluşlara hareke geçmeleri için çağrıda bulundu.
Ülkeye acil insani yardım koridorlarının açılmasını ve yardımların engellenmeden sivillere ulaştırılmasını isteyen Said, sivillere, sağlık çalışanlarına ve insani yardım görevlilerine yönelik ihlallerin bağımsız ve şeffaf bir şekilde soruşturulmasını, siviller ile hayati tesislerin korunmasını ve tüm tarafların uluslararası insancıl hukuka riayet etmesini talep etti.
Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarına da Sudan'a insani yardım ulaştırmaları için çağrıda bulunan Said, şöyle konuştu:
'Derneğimiz, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki tüm insani, hak temelli ve siyasi kuruluşlara da çağrıda bulunarak, insani yardımların artırılması, sivillerin korunması ve Sudan'daki Hızlı Destek Kuvvetleri milislerinin işlediği ihlallerin durdurulması yönünde ulusal düzeyde baskı grupları oluşturulması için daha fazla çaba göstermelerini istemektedir. Dernek olarak çatışmalardan etkilenenlere yönelik insani yardım, psikososyal destek ve ihlallerin belgelenmesi çalışmalarını sürdürmeye kararlıyız. Çünkü biz inanıyoruz ki, insanı korumak, her türlü kalkınmanın temelidir.'
Sudan Topluluğu Derneği Başkan Yardımcısı Muhammed Tayyip Yasin de El Faşir'de yaşanan olayların üç yıldır gündeme gelmediğini ve kimsenin bununla ilgili konuşmadığını söyledi.
Hızlı Destek Kuvvetleri'nin Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeden destek alarak katliamlar yaptığını dile getiren Yasin, 'El Faşir'de sivillerle birlikte bir günde en az 6 bin kişi öldürüldü. Uluslararası kuruluşlar ve ülkeler bize destek vermiyor.' dedi.
- 'Çocuklar artık suya erişmekte imkan bulamıyorlar'
Türkiye'de Topkapı Üniversitesi'nde İşletme Bölümünü okuyan El Faşirli üniversite öğrencisi Mahfuz Muhammed ise El Faşir'de toplu ve sistematik bir soykırım yaşandığını belirterek, şunları söyledi:
'Normal yaşamlarını sürdüren anneler ve çocuklar toplu bir katliama maruz kalıyor. Biz seneleri ve günleri saymıyoruz. Bizden kaybolan o canları sayıyoruz. Şunun gayet farkındayız, dünya bu olup bitenlere sessiz. Dünya şunun farkında mıdır acaba? Çocuklar artık suya erişmekte imkan bulamıyorlar ve suları toprağın altından eşip bulmak zorunda kalıyorlar. Dünya şunu biliyor mu acaba? Kadınlar artık sokaklarda ve mahallelerde doğurmak zorunda kalıyor. Biz tamamen şu an insanlığın kırılım noktasını yaşıyoruz ve soykırımla karşı karşıya kalıyoruz.'
Mahfuz Muhammed, El Faşir'den kaçmaya çalışan sivillerin HDK tarafından yollarda korkunç bir şekilde öldürüldüğünü ifade ederek, 'Burada yaşanan katliam üç gün içerisinde gerçekleşti. Katledilenler asker değil, kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşuyor. En yakın arkadaşımla konuştum ve şu soruyu sordum. '30 kişi olarak çıktığınız bu yolculuğu nasıl altı kişi olarak bitirdiniz?' Bana şu cevabı verdi, 'Sırayla biz öldürdüler.' Bunları bana ulaştıran gazeteci arkadaşım HDK tarafından gözaltına alındı.' şeklinde konuştu.