İSTANBUL (AA) - EY-Parthenon (EYP), şirketleri etkileyen trend ve gelişmelerin yanı sıra iş liderlerinin gelecekteki büyüme ve uzun vadeli değer oluşturma beklentilerini ortaya koymak amacıyla CEO Görünüm Araştırması (CEO Outlook Pulse) gerçekleştirdi.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Ernst&Young (EY) çatısı altında faaliyet gösteren EYP'nin araştırmasına, 21 ülkeden perakende, sağlık, finansal hizmetler, sanayi, enerji, altyapı, teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörlerinde faaliyet gösteren ve yıllık küresel geliri 500 milyon ila 5 milyar dolar arasında değişen şirketlerden 1200 üst yönetici (CEO) katıldı.
Dünyanın önde gelen şirketlerini etkileyen mega trendler ve gelişmelerin yanı sıra iş liderlerinin gelecekteki büyüme ve uzun vadeli değer oluşturma beklentilerine dair içgörüler sunan araştırmaya katılan CEO'ların yüzde 57'si, jeopolitik ve ekonomik belirsizliğin bir yıldan uzun süreceğine, yüzde 24'ü de bu sürecin 3 yıl veya daha fazla devam edeceğine inanıyor. Buna rağmen, yalnızca yüzde 19'u belirsizliğin hedeflerini ciddi şekilde aksatacağını düşünüyor.
CEO Güven Endeksi, 83 seviyesinde ölçülerek önceki döneme göre 7 puanlık artış gösterdi. Araştırma verilerine göre, liderlerin belirsizliğe uyum sağlaması, iş modellerini yeniden yapılandırması, değişimi benimsemesi ve daha çevik hale gelerek küresel ekonominin değişken ortamında yeni yollarla başarılı olması, söz konusu güven artışında etkili oldu.
CEO'ların yüzde 52'si gelecek 12 ayda portföy dönüşümünü hızlandırmak için yatırımlarını artırmayı planlarken, yüzde 39'u ise dönüşüm seviyesini son yıllarla tutarlı bir düzeyde sürdürmeyi hedefliyor.
Araştırma, küresel ekonomi yapısının değiştiği konusunda fikir birliği oluştuğunu ve yerelleşme ile bölgeselleşmenin önemli ölçüde benimsendiğini gösterdi. CEO'ların yüzde 72'si, şirket faaliyetlerini ve stratejilerini yerel düzeyde konumlandırmayı uzun vadeli stratejik bir dönüşüm olarak görüyor. Yüzde 63'ü de söz konusu yaklaşımın bölgesel ölçekte de geçerli olduğunu belirtiyor.
Katılımcıların yüzde 38'i yerelleşme, yüzde 21'i bölgeselleşme planlarını tamamladıklarını, yerelleşmede yüzde 36'sı, bölgeselleşmede yüzde 35'i uygulama sürecinin devam ettiğini ifade etti.
Araştırma, yöneticilerin karşılaştıkları zorlukları kabul ettiğini ve güçlüklerle başa çıkma konusundaki güvenlerinin arttığını da ortaya koydu. Katılımcıların yüzde 79'u enflasyonun gelecek yıl da önemli bir operasyonel engel olacağını, yüzde 78'i tarifelerin zorluk oluşturmayı sürdüreceğini belirtti.
Siber güvenlik tehditlerinin yenilikçi faaliyetlere duyulan güveni olumsuz etkilediğini ifade edenlerin oranı yüzde 69 olurken, yüzde 70'i de dijital dönüşümdeki temel engelin teknolojiden ziyade bölgeler arasındaki tutarsız düzenlemeler olduğunu vurguladı.
CEO'ların yüzde 48'i, geleneksel birleşme ve satın alma (M&A) işlemlerini gerçekleştirmeyi bekliyor. Organik olmayan büyümenin göstergesi olarak, katılımcıların yüzde 73'ü ortak girişimler veya stratejik işbirliklerine girmeyi öngörüyor. Bu belirgin artış, şirketlerin, belirsiz piyasa koşullarında büyük satın almalara yönelmek yerine, yenilik ve büyümeyi destekleyen çevik inorganik dönüşüm stratejilerini tercih ettiklerini gösteriyor.
M&A gerçekleştiren katılımcı CEO'ların yüzde 41'i, şirketleri için teknoloji ve fikri mülkiyet alanlarına odaklanan şirketleri hedefliyor.
- 'Dalgalanmalar fırsat olarak görülüyor'
Açıklamada görüşlerine yer verilen EY-Parthenon Türkiye Bölüm Başkanı Özge Gürsoy Büyükavşar, araştırmada elde edilen veriler doğrultusunda dalgalanmaların risk yerine fırsat olarak görüldüğü yeni bir liderlik dönemine girildiğini belirtti.
CEO'ların istikrarı beklemek yerine değişime uyum sağladığını, çevik, cesur ve yenilikçi adımlar attığını vurgulayan Büyükavşar, şunları kaydetti:
'Dönüşümü benimseyen CEO'ların, önümüzdeki 12 ay için küresel, sektörel veya şirket görünümü hakkında iyimser olma olasılığının 1,5 ila 2 kat daha fazla olduğu gözlemleniyor. CEO'lar, büyüme stratejilerinde M&A gibi yaklaşımların yanı sıra işbirliklerine, ortak girişimlere ve seçici yatırımlara da odaklanıyor. Yerelleştirme, birçok CEO için jeopolitik baskılara karşı kritik bir strateji olarak görülüyor. CEO'lar, değişimleri fırsata dönüştürerek geçmişe kıyasla daha fazla dayanıklılık ve güven ortamı oluşturuyor.'