Istanbul

MÜSİAD'ın Türkiye'nin Sanayi ve Teknoloji Raporu tanıtıldı

- MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir: - 'Rapor, Türkiye'nin üretim gücünü analiz eden, teknoloji ve inovasyon ekosistemine yön gösteren, iş dünyasına stratejik perspektif kazandırmayı amaçlayan kapsamlı bir çalışmadır' - İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal: - 'Rapor, dikeyde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'nde belirtilen yüksek teknoloji üretimi, dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve küresel boyuttaki açılımlar gibi 4 konuya odaklanırken, yatayda insan kaynağının, ekonomik gelişimin, AR-GE ve teşviklerin hepsi ele alındı'

İSTANBUL (AA) - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, MÜSİAD tarafından hazırlanan Türkiye'nin Sanayi ve Teknoloji Raporu'na ilişkin, 'Rapor, Türkiye'nin üretim gücünü analiz eden, teknoloji ve inovasyon ekosistemine yön gösteren, iş dünyasına stratejik perspektif kazandırmayı amaçlayan kapsamlı bir çalışmadır.' dedi.

MÜSİAD tarafından düzenlenen 6. MUST Sanayi ve Teknoloji Buluşması, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın katılımıyla derneğin genel merkezinde gerçekleştirildi. Etkinlikte, MÜSİAD tarafından İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) katkılarıyla hazırlanan Türkiye'nin Sanayi ve Teknoloji Raporu da tanıtıldı.

Programın açılışında konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Özdemir, raporun, Türkiye'nin üretim gücünü analiz eden, teknoloji ve inovasyon ekosistemine yön gösteren, iş dünyasına stratejik perspektif kazandırmayı amaçlayan kapsamlı bir çalışma olduğunu söyledi.

Konuşmasında 2025'in Türkiye ekonomisi açısından nasıl geçtiğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özdemir, iş dünyasının tüm zorluklara rağmen yatırım iştahını canlı tutarak ve üretime bağlı kalarak örnek bir duruş sergilediğini vurguladı.

Özdemir, 2026 yılının Türkiye ekonomisi için yapısal dönüşümlerin belirleyici olacağı kritik bir eşik niteliği taşıdığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Mevcut göstergeler, 2026'da Türkiye'nin yüzde 3,5-4 bandında bir büyüme performansı sergileyebileceğini gösteriyor. Bu oranlar ilk bakışta ılımlı görünse de beklentimiz, büyümenin daha dengeli, verimli ve sürdürülebilir bir zemine oturmasıdır. Esas hedef, 2027 ve 2028 yıllarında Türkiye'nin potansiyel büyümesine yaklaşacağı güçlü bir makro zemini bugünden hazırlamaktır.'

- 'Enflasyonla mücadelede kararlılık 2026'da da ekonomi politikalarının merkezinde yer alacak'

Burhan Özdemir, enflasyonla mücadelede kararlılığın 2026'da da ekonomi politikalarının merkezinde yer alacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

'Fiyat istikrarının güçlenmesi, faizlerin kontrollü biçimde aşağıya gelmesi ve öngörülebilirliğin artması, reel sektörün yatırım planlamasını kolaylaştıracaktır. Finansmana erişimin iyileşmesi, özellikle KOBİ'lerin üretim ve yatırım gücünü artıracak, özel sektör yatırımlarında yerli üretici için yeni bir ivme oluşacaktır. MÜSİAD olarak bizler, sanayi ve teknoloji ekosisteminin güçlenmesini yalnızca ekonomik bir gereklilik değil, Türkiye'nin stratejik geleceği olarak görüyoruz.'

- 'Kapsayıcı rapor 15 üniversiteden hocaların katkılarıyla hazırlandı'

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal da Türkiye'nin Sanayi ve Teknoloji Raporu'nun 11 bölümden oluştuğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Rapor, dikeyde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'nde belirtilen yüksek teknoloji üretimi, dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve küresel boyuttaki açılımlar gibi 4 konuya odaklanırken, yatayda insan kaynağının, ekonomik gelişimin, AR-GE ve teşviklerin hepsi ele alındı. Kapsayıcı olarak gördüğümüz rapor 15 üniversiteden hocalarımızın katkılarıyla hazırlandı.'

- 'Verimliliği esas alan bir üretim anlayışı mutlaka hayata geçirilmelidir'

MÜSİAD Sanayi Üretimi ve Politikaları Komisyonu Başkanı Abdullah Eriş ise Türkiye'nin sanayisinin yüksek katma değerli üretimle küresel rekabette daha güçlü bir konuma gelmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Teknolojik dönüşümle birlikte, verimliliği esas alan bir üretim anlayışı mutlaka hayata geçirilmelidir. Ülkemizin bölgesel kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi için organize sanayi bölgeleri ve teknoparkların Anadolu'nun her köşesine dengeli şekilde yayılması gerektiğini belirtebiliriz. Raporun ortaya koyduğu önerilerin hayata geçirilmesinde kamunun yol gösterici, özel sektörün ise taşıyıcı güç olması gerektiğini inanıyoruz. Üniversite-sanayi işbirliklerinin derinleştirilmesi, yüksek teknolojili ürünlerde ihracat kapasitesinin artırılması ve beşeri sermayenin güçlendirilmesi, MÜSİAD'ın öncelikli gündemindedir.'

Eriş, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması sürecinin, sanayici açısından yalnızca bir uyum zorunluluğu olmadığını, aynı zamanda büyük bir dönüşüm fırsatı olduğunu söyledi.

Dönüşümün gecikmesinin rekabet gücünü zayıflatacağını vurgulayan Eriş, 'Bu nedenle MÜSİAD olarak yeşil dönüşümü hızlandıracak yol haritasını ortaya koyuyor, üyelerimizle birlikte bu dönüşümün sorumluluğunu üstleniyoruz. Türkiye'nin üretim gücünü korumanın yolu, bu süreci zamanında ve doğru yönetmekten geçiyor.' diye konuştu.

Eriş, sanayi ve teknoloji alanındaki dönüşümün sahadaki etkilerini daha sistematik bir şekilde izleyebilmek için bu raporda MÜSİAD Sanayi ve Teknoloji Endeksi-MUST adını verdikleri yeni bir değerlendirme modelinin çerçevesini önerdiklerini anlattı.

Türkiye'nin sanayi ve teknoloji alanındaki mevcut durumunu, dönüşüm gereksinimlerini ve geleceğe yönelik stratejik yönelimlerini bütüncül biçimde ele almak amacıyla hazırladıkları Türkiye'nin Sanayi ve Teknoloji Raporu'nun kapsamı ve analitik derinliğiyle ülkenin sanayi politikası literatürüne önemli bir katkı sunacağını vurgulayan Eriş, şu bilgileri verdi:

'Raporumuz, Türkiye'nin üretim altyapısını, teknolojik yetkinlerini ve rekabet gücünü çok boyutlu bir perspektifle inceleyen 11 bölümden oluşan kapsamlı bir çalışmadır. Bu bölümler ülkemizin sanayi yolculuğunu tarihsel temellerinden bugünün dönüşüm dinamiklerine, yeşil ve dijital teknolojilerden stratejik sektörlere, insan kaynağından afet dayanıklılığına uzanan geniş bir çerçevede değerlendirmektedir. Raporun, ülkemizin sanayi ve teknoloji ekosistemine yeni bir vizyon, yeni bir yön ve güçlü bir yol haritası sunacağına inanıyorum.'