DİYARBAKIR (AA) - OSMAN BİLGİN - Diyarbakır'ın Ergani ilçesine bağlı kırsal Yayvantepe Mahallesi'nde görev yapan Yusuf Tümay, velilerin desteğiyle yenilediği okulda öğrencilerine eğitim veriyor.
Osmaniye'de mevsimlik tarım işçisi bir ailenin en küçük ferdi olarak zorlu şartlarda yetişen Tümay, öğretmen olma hayaline bir yandan tarlalarda çalışarak diğer yandan da okuyarak ulaştı.
Meslek hayatına ilk adımı 24 yıl önce Diyarbakır'da atan Tümay, çeşitli okullarda öğretmenlik ve idarecilik yaptıktan sonra geçen yıl Ergani ilçesinin kırsal Yayvantepe Mahallesi'ndeki ilkokula atandı.
Göreve başladığında tadilat ihtiyacı bulunan okulda, velilerin desteğiyle boya, onarım ve bahçe düzenlemesi çalışmalarını yürüten 45 yaşındaki 3 çocuk babası Tümay, okulun giriş bölümünü, oturma alanlarını ve oyun parkını yeniledi.
Hayırseverlerin desteğiyle okula çeşme, odunluk ve küçük bir kümes kazandıran Tümay, okulun fiziki yapısını çocukların dokunarak ve deneyimleyerek öğrenebileceği bir yaşam alanına dönüştürdü.
Bahçeye fidan diken Tümay, yaz boyunca okula giderek fidanların sulanması ve hayvanların beslenmesiyle ilgilendi.
Tümay, bahçesinde kaz, tavuk, köpek ve kedilerin bulunduğu okulun birleştirilmiş sınıfında öğrencilerine doğayla iç içe eğitim imkanı sunuyor.
- 'Ders saat 08.00'de başlıyor ama çocuklarım 07.00'de kapıya geliyor'
Sınıf öğretmeni Yusuf Tümay, AA muhabirine, Yayvantepe İlkokuluna atandığı ilk günlerde birçok fiziki sorunla karşılaştığını söyledi.
İlk iş olarak okulu boyamaya başladığını dile getiren Tümay, okulun verandasını, oturma banklarını ve oyun parkını yenilediğini, okula çeşme, odunluk ve çocukların eğlenebileceği bir kümesi hayırseverlerin yardımlarıyla kazandırdığını belirtti.
Çalışmalarla okula bir renk getirmek istediğini ifade eden Tümay, eğitimin sadece sınıf içinde uygulanan bir süreç olmadığını anlattı.
Tümay, 'Eğitim sadece alfabe ya da çarpım tablosu öğretmek değil, bir çocuğa hayata bakış açısı kazandırmaktır. Çocuklara insan ve hayvan sevgisi aşılamak için burayı bir yaşam merkezi haline getirmek istedim. Hayvanları besleyerek, ağaçları beraber büyüterek, okulu beraber boyayarak çocukların okulu sahiplenmesini istedim. Çocuklarım da sahiplendiler ve okulu çok sevdiler.' ifadelerini kullandı.
Okul çevresinin ağaçlandırılmasına büyük önem verdiğini belirten Tümay, çocukların okulu çok sevdiğini anlattı.
'Ders saat 08.00'de başlıyor ama çocuklarım 07.00'de kapıya geliyor.' diyen Tümay, öğrencilerin öğleden sonra da eve gitmek istemediğini, hayvanları beslemek, ağaç ve çiçekleri sulamak istediğini kaydetti.
Tümay, şunları anlattı:
'Bu durum eğitim öğretime de yansıdı. Akademik başarı arttı. Çocuklarım artık daha başarılı çünkü okulu seviyorlar. Velilerle konuştum. Bu okulun hepimizin olduğunu anlattım. Veliler çok destek oldu. Ağaç ekerken, sıva yaparken, tamirat ve boya işlerinde velilerim de gelip yardım etti. Böylelikle okul hepimizin oldu ve sahiplendik. Çocuklar okula bir yaşam alanı gibi geliyor, hem eğleniyorlar hem öğreniyorlar. Her şeyi beraber yapmak istedim çünkü emek verince sahipleniyorlar. Her bir metrekarenin içinde çocuklarımın ve velilerimin emeği var. Çocuklar burada dokunarak, hissederek öğreniyor. Fen bilgisinde kitapta gördüğü fideyi burada kendisi büyütüyor. Bu model çok faydalı oluyor.'