Genel

SAPANCA GÖLÜ ALARM VERİYOR - Sapanca Gölü'nde bütün hesaplar 'sürdürülebilir koruma' üzerine

- Sapanca Belediye Başkanı Nihat Arda Şahin: - 'Yüzey sularını yerin altına alıyoruz. Bu yeni nesil yağmur suyu yönetimidir. Görev ve sorumluluk yetki alanlarımızı gölün sürdürülebilirliğini sağlamak için sonuna kadar kullanıyoruz' - 'Bu gölün ortadan kalkması, Allah korusun kuruması veya sürdürülebilirliğini kaybetmesi, buradaki doğanın da bozulmasına sebep verecek. Bunların hepsi birbirine geçmiş birer dişli. Birini bırakıp birini yaşatmak gibi durum söz konusu değil'

SAKARYA (AA) - EMRE AYVAZ - Sapanca Belediyesi, yeni nesil yağmur suyu yönetimi ve doğal yağmur havuzlarıyla Sapanca Gölü'nde sürdürülebilir koruma hedefliyor.

Anadolu Ajansının (AA) 'Sapanca Gölü Alarm Veriyor' başlıklı haber dosyasının bu bölümünde, Sapanca Belediyesinin kuraklık tehdidine karşı yağmur ve yer altı sularını göle aktarması ile bilinçli su tüketimi konusunda yaptığı faaliyetler ele alındı.

Sakarya ve Kocaeli'nin en önemli su kaynağı olan Sapanca Gölü'nün seviyesi, kuraklık, bilinçsiz ve kaçak su kullanımı ile diğer etkenler nedeniyle 28,46 metreye kadar geriledi.

Sapanca Belediyesi, yağmur sularını havuzlarda toplayıp yer altı sularıyla bölgenin turizmi açısından da önemli konumdaki göle gönderiyor, bilinçli su kullanımı için faaliyet yürütüyor.

- 'Sapanca Gölü'nün turizme etkisi tartışılamaz'

Sapanca Belediye Başkanı Nihat Arda Şahin, AA muhabirine, gölün hem sosyal hem ticari hem de turizm açısından büyük öneminin olduğunu söyledi.

Jeofizik mühendisi olduğunu ve göldeki değişikliklerle ilgilendiğini belirten Şahin, 'Bu çekilmenin başlangıcı 2014-2015 diyebiliriz. Sapanca Gölü 2015'ten sonra tam anlamıyla sürdürülebilirliğini kaybetmiş durumda. Bugün bu çekilmenin hangi boyutlara ulaştığını görüyoruz. Sanki bunu 3 ayda gerçekleşmiş gibi lanse etmek, 3 ayda bu kadar çekilmenin olduğunu söylemek hata olur.' dedi.

Şahin, su çekilmesinin en büyük sebeplerinden birinin kuraklık olduğu görüşünü paylaşarak, artan popülasyondan kaynaklı insani amaçlı ve bilinçsiz su kullanımının da etkili olduğunu kaydetti.

Sapanca Gölü'nün hem sanayi hem de insani amaçlı kullanıldığını aktaran Şahin, 'Ekonomiyi de bir tarafta bırakamazsınız. Gölden gelir elden ekosistem de var. 1 metreküp su başına Sakarya 164, Kocaeli 640, TÜPRAŞ ise 450 dolar elde ediyor. Gölün hem insani hem ticari amaçlı ve adil kullanımı çok önemli. Bu bilince sahip olmak için gölün bu hale gelmesini beklememek lazım. Maalesef nasihat, bilim ve veriyle ders alan bir toplum değiliz. Maalesef musibetle ders alan bir toplumuz. Acı gerçek burnumuzun önüne gelene kadar bunu kabul etmekte zorlanıyoruz.' ifadelerini kullandı.

- 'Ekosistemi ve gölü destekleyen doğal yağmur havuzları yapıyoruz'

Şahin, gölün sürdürülebilirliğini kaybetmesinin en büyük etkenlerden birinin de Anadolu Otoyolu'ndan gelen ağır metallerin yağmur suyuyla göle karışması olduğunu belirterek, bunun göle zarar verdiğini anlattı.

Göreve geldiklerinde gölün korunması amacıyla su fabrikalarına yönelik denetim gerçekleştirdiklerini dile getiren Şahin, taktıkları sayaçlarla kiralanan kadar su üretilip üretilmediğini denetlediklerini kaydetti.

Şahin, gölün yeraltı kaynakları, yüzey suları ve derelerle beslendiğinden bahsederek, 'Geldiğimiz günden beri ekolojiye uygun, ekosistemi ve gölü destekleyen doğal yağmur havuzları yapıyoruz. Yüzey sularını yerin altına alıyoruz. Yerin altında da akiferlere (yeraltı su taşıyan malzeme tabakası) suyun geçirimini sağlayıp yeraltı sularıyla hem de doğal filtrasyon görevi görerek gölü beslemesini sağlıyoruz. Bu yeni nesil yağmur suyu yönetimidir. Görev ve sorumluluk yetki alanlarımızı gölün sürdürülebilirliğini sağlamak için sonuna kadar kullanıyoruz.' diye konuştu.

Topluma su bilincinin kazandırılması gerektiğini vurgulayan Şahin, Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını ve hiçbir kaynağın da sonsuz olmadığını belirterek, gölün sürdürülebilirliğini sağlamak için çalıştıklarını kaydetti.

Şahin, Sapanca Gölü'nün turizme etkisinin ve doğal güzelliğinin tartışılamayacağının altını çizerek, 'Bu gölün ortadan kalkması, Allah korusun kuruması veya sürdürülebilirliğini kaybetmesi, buradaki doğanın da bozulmasına sebep verecek. Bunların hepsi birbirine geçmiş birer dişli. Birini bırakıp birini yaşatmak gibi durum söz konusu değil.' dedi.