ANKARA (AA) - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından 'Türkiye-Çin İlişkileri: Yeni Ufuklar' paneli Ankara'da yapıldı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Berris Ekinci, Çin'in Ankara Büyükelçisi Ciang Şüebin, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Yeşiltaş, Çin Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Başkan Yardımcısı Gou Haibo, panelin açılış konuşmalarını yaptı.
Ekinci, Türkiye-Çin ilişkilerinin 'köklü bir tarihe, güçlü kültürel ve insani bağlara' sahip olduğunu belirterek, 'Bugün Çin ile ilişkilerimiz Türkiye'nin dış politikasının en önemli unsurlarından birini oluşturmaktadır.' dedi.
İki ülke arasındaki üst düzey ziyaretlerin, karşılıklı anlayışın gelişmesine ve siyasi güvenin pekişmesine katkıda bulunduğunu belirten Ekinci, Çin'in Türkiye'nin ikinci büyük ticaret ortağı olduğunu ifade etti.
Ekinci, Çin ve Türkiye'nin ticaret açığının 'ele alınması gereken bir sorun olduğunu' kaydederek, 'Çinli dostlarımızın da kabul ettiği gibi, ülkelerimiz arasındaki ekonomik ilişkiler daha dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde yapılandırılmalıdır. Bu çerçevede, Çinli şirketlerin Türkiye'ye yatırım yapmaya olan ilgisinin artmasını memnuniyetle karşılıyoruz.' diye konuştu.
Türkiye'nin coğrafi konumu, farklı kültürlerle uzun yıllardır süren etkileşimi ve Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerine değinen Ekinci, bu durumun Çinli yatırımcılara Türkiye'ye yatırım yaparak farklı ekonomilere ve milyonlarca tüketiciye ulaşma konusunda 'eşsiz bir fırsat' sunduğunu dile getirdi.
Ekinci, 'Orta Koridor ve Kuşak ve Yol girişimleri, tarihi İpek Yolu'nu yeniden canlandırma vizyonumuzun en önemli bileşenleridir.' dedi.
İki ülkenin halkları arasındaki teması teşvik etmenin en önemli yollarından birisinin ülkeler arasındaki uçuş sayısını artırmak olduğunu belirten Ekinci, 'Türkiye-Çin ilişkileri bağlamında, son zamanlarda tam da bunu yaptık. İlgili makamlarımız, uçuş sıklığını önemli ölçüde artırmayı ve yeni uçuş destinasyonları eklemeyi kararlaştırdı.' bilgisini paylaştı.
Ekinci, Türk vatandaşlarının Çin'de vize muafiyetinden yararlanmasının, iki halk arasındaki teması kolaylaştıracağını vurgulayarak, bunun 'daha iyi bir anlayışı geliştireceğini' aktardı.
Türkiye ve Çin'in mevcut uluslararası krizlerde daha yakın bir koordinasyon halinde olması gerektiğini söyleyen Ekinci, 'Özellikle Orta Doğu'daki gelişmeler başta olmak üzere birçok konuda benzer görüşlere sahip olduğumuzu görmekten memnuniyet duyuyoruz.' diye konuştu.
Ekinci, Çin'in Filistin'de iki devletli çözüme verdiği desteği takdirle karşıladıklarını belirterek, 'Türkiye ve Çin gibi etkili diplomasi uygulayan ülkelerin, küresel ve bölgesel krizlerin çözümüne anlamlı katkılar sağlayabileceğine inanıyoruz.' ifadelerini kullandı.
- Stratejik ve uzun vadeli ikili ilişkiler
Çin'in Ankara Büyükelçisi Ciang, üst düzey ziyaretlerin ikili ilişkileri geliştirdiğini, Türkiye-Çin arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 50 milyar dolara ulaştığını ifade etti.
Türkiye'ye gelen Çinli turistlerin sayısının yüzde 65 arttığına değinen Ciang, 'Sivil havacılık, ekonomi ve tedavi, finans ve altyapı projeleri de dahil olmak üzere birçok alanda önemli ve olumlu ilerlemeler kaydedilerek çeşitli düzeylerde yakın koordinasyon sağlandı.' dedi.
Ciang, ikili ilişkilerin stratejik ve uzun vadeli olduğunu vurgulayarak 'Bu, hem gelişmekte olan ülke hem de küresel kaynağın önemli bir üyesi olan bizim, Orta Doğu diplomasimiz için bir önceliktir.' diye konuştu.
Dünyanın 'yeni bir türbülans ve değişim dönemine' girdiğini ve tek taraflılığın 'tehlikeli bir ivme kazandığını' dile getiren Ciang, 'Bu eylemler BM merkezli uluslararası sistemi ciddi şekilde zayıflatıyor, uluslararası hukukun desteklediği uluslararası düzeni açıkça sorgulatıyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Ciang, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının bölgesel güvenliğe 'ciddi zorluklar getirdiğini' belirterek, Türkiye'nin uluslararası jeopolitik konularda 'hayati bir rol oynadığını' vurguladı.
Çin ve Türkiye'nin uluslararası toplumla işbirliğini güçlendirmeye, artan gerginliklerde yapıcı bir rol oynamaya ve diplomatik çözümler sağlamaya hazır olduğunu kaydeden Ciang, 'Evrensel olarak faydalı ve kapsayıcı ekonomik küreselleşmeyi teşvik etmeli ve iyi ve makul bir küresel yönetişim sisteminin kurulmasını kolaylaştırmalıyız.' dedi.
- İlişkilerde 'kurumsallaşma'
Yeşiltaş da iki ülkenin tarihsel bağlamda derin bağlar geliştirdiğini belirterek, 'ikili ilişkilerin büyük ölçüde kurumsallaştığını' aktardı.
Çin'in 'Kuşak ve Yol Girişimi'nin ikili temasları ve bölgesel istikrarı geliştirme konusunda 'yeni bir potansiyel ortaya çıkardığına' işaret eden Yeşiltaş, girişimin enerji, ticaret, teknoloji ve bölgesel güvenlik alanlarında ilişkileri ileri taşıdığını ifade etti.
Yeşiltaş, İsrail'in İran'a saldırmasıyla Orta Doğu'da tırmanan gerilimin ortasında iki ülke arasındaki işbirliğinin sadece Çin ve Türkiye'nin çıkarına olmadığını, aynı zamanda küresel sorunların çözümünde çeşitli perspektifler sunduğunu kaydetti.
- Bölgesel meselelerde ortak tutum
Gou, Türkiye ile Çin'in bölgesel meselelerde ortak tutumlar sergilediğini, iki ülkenin küresel konuların çözümünde 'çatışma yerine diyaloğu savunduğunu' anlattı.
Çin ve Türkiye'nin Filistin konusunda 'iki devletli çözüm' anlayışını kararlılıkla desteklediğini anımsatan Gou, 'Çin, ortak, kapsamlı, işbirlikçi ve sürdürülebilir güvenlik vizyonuna bağlı kalıyor.' diye konuştu.
Gou, çeşitli etkileşimler aracılığıyla kültürel önyargılara karşı mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye ile Çin medeniyetleri arasındaki uyumun, dünyayı güçlendireceğini ve birbirine bağlayacağını belirten Gou, ayrıca, iki ülkenin kültürel mirasa ve köklü medeniyetlere sahip olduğunu ve kültürel çeşitliliğe değer verdiğini kaydetti.