Ekonomi

Sunar Yatırım sürdürülebilir büyüme hedeflerini paylaştı

- Sunar Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Mustafa Nuri Çomu: - '2026 sonuna kadar, tüm tesislerimizin enerji ihtiyacının yüzde 95'ini güneş enerjisi santrali (GES) yatırımlarıyla karşılayacağız' - '2026 sonuna kadar, tüm tesislerimizin enerji ihtiyacının yüzde 95'ini GES yatırımlarıyla karşılayacağız'

ADANA (AA) - Sunar Yatırım, biyoendüstri alındaki adımlarını, yenilenebilir enerji projelerini, biyo-bazlı ürün geliştirme çalışmalarını ve sürdürülebilir tarım programının somut sonuçlarını Adana'da düzenlediği basın toplantısında paylaştı.

Türkiye'nin gıda, tarım ve biyoendüstri alanında faaliyet gösteren gruplarından Sunar Yatırım, yenilenebilir enerji, sürdürülebilir tarım ve biyo-bazlı üretim yatırımlarıyla çevreyle uyumlu sanayi dönüşümünü sürdürürken, entegre yapısı ve global ihracat ağıyla ülke ekonomisine katma değer sağlamaya devam ediyor.

Şirket, çevreyle uyumlu büyüme hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir tarım, biyoendüstri ve yenilenebilir enerji alanlarındaki yatırımlarını Adana'da düzenlediği basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı.

Toplantı sonrasında katılımcılar, Sunar üretim tesislerini ve NÇS Çiftliği'ni ziyaret ederek şirketin entegre üretim modeli hakkında yerinde bilgi aldı.

- 180 günde doğada kaybolan biyo-bozunur plastik

Sunar NP bünyesinde yürütülen AR-GE çalışmalarıyla geliştirilen ve 180 günde doğada kaybolan biyobozunur ve bitki bazlı ham maddeler, ambalaj ve plastik sektöründe alternatif çözüm sunuyor.

Grup, termoplastik nişasta (TPN) ve biyopolimer üretiminde attığı adımlarla döngüsel ekonomi hedeflerine katkı sağlarken bu ürünlerin ticarileştirilmesiyle dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik somut ilerlemeler kaydetmeyi amaçlıyor.

- 'Sürdürülebilirlik, iş yapış biçimlerinin ayrılmaz bir parçası'

Sunar Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Mustafa Nuri Çomu, geleceğin dünyasında başarının, çevreyle uyumlu ve verimli üretim modellerini benimsemekten geçtiğini söyledi.

Çomu, bu dönüşümü hayata geçirdiklerini belirterek, 'Amacımız yalnızca üretmek değil, doğayla uyum içinde kalıcı değer ve güven inşa etmek. Sürdürülebilirlik, moda bir kavram olmaktan öte iş yapış biçimlerinin ayrılmaz bir parçası. Üretimin her aşamasını, doğaya, topluma ve insana saygı temelinde yeniden tasarlamaya gayret ediyoruz. Bizim için büyüme, ekonomik girdinin yanında, bu topraklardan aldığımız bereketi geleceğe aktarma sorumluluğu.' diye konuştu.

- 'Bizim için globalleşme, yerel değerleri dünyaya taşımak demek'

Sunar ürünlerinin 6 kıtada, 100'ü aşkın ülkeye ulaştığını ve ihracat gelirlerinin 250 milyon doların üzerinde olduğunu aktaran Çomu, özellikle Türkiye'de tek üreticisi oldukları sorbitol başta olmak üzere, dekstrin, mısır yağı ve nişasta segmentlerinde Türkiye'nin ihracat liderleri arasında yer aldıklarını anlattı.

Çomu, Adana'dan dünyaya yayılan üretim zinciriyle yerelden beslenip küresel pazarlarda büyüdüklerinin altını çizerek, 'Bizim için globalleşme, yerel değerleri dünyaya taşımak demek. Yatırımlarımızın merkezinde hem bölge kalkınması hem de uluslararası rekabet gücü bulunuyor.' şeklinde konuştu.

Türkiye'de büyük oranda ithal edilen sodyum glukonatı ürettiklerini anımsatan Çomu, konuşmasına şöyle devam etti:

'25 Mayıs 2025'te Ticaret Bakanlığı, yerli üreticilerin başvurusu üzerine Çin menşeli sodyum glukonat ithalatına damping soruşturması açtı. Soruşturmada, sodyum glukonat ve diğer komponentlerin fiyatlarının yerli üreticilere zarar verdiği ve anti‑dumping vergisi uygulanmasının değerlendirildiği belirtildi. Sunar olarak, adil rekabet ve yerli sanayinin korunmasına yönelik yürüttüğümüz çalışmaların kamu nezdinde de ses getirmesinden memnuniyet duyuyoruz.'

- 'Biyo-bozunur poşetler GEKAP vergisine tabi tutulmadan ayrı sınıflandırılması gerekiyor'

Çomu, biyoendüstrinin geleceğin en stratejik alanlarından biri olduğuna dikkati çekerek, doğadan ilham alan bu yeni nesil üretim anlayışıyla hem çevreyi koruduklarını hem de ülkenin sanayi kapasitesinin artışına katkı sunduklarını aktardı.

Yerli kaynaklarla, dünya standartlarında üretim yaparak Türkiye'nin rekabet gücünü kalıcı şekilde artırmayı hedefediklerine işaret eden Çomu, 'Bu alanda üretimin artması dış ticaret açığımızın azalması anlamına da geliyor. Biyo-bozunur poşetler Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) vergisine tabi tutulmadan ayrı sınıflandırılması gerekiyor. Bu konuda yapılacak düzenlemeler, çevre dostu ürünlerin yaygınlaşmasını hızlandıracaktır.' değerlendirmesinde bulundu.

- 10 yılda 180 çiftçi ile 20 bin dönüm arazide sürdürülebilir tarım

Grup şirketlerinden Elita Gıda'nın tarımsal sürdürülebilirliğe yönelik yaklaşık 10 yıldır aralıksız sürdürdüğü projeye değinen Çomu, programın, şimdiye dek 180 üreticiyle işbirliği içinde 20 bin dönümü aşan sahada uygulandığının bilgisini verdi.

Elita Gıda'nın ayçiçeği üretiminde sürdürülebilir tarım modeli uyguladığını kaydeden Çomu, şirketin SAI (Sürdürülebilir Tarım Girişimi-Sustainable Agriculture Initiative) platformu tarafından yürütülen FSA (Farm Sustainability Assessment) denetiminden de başarıyla geçtiğini belirtti.

Su ve enerji tasarrufu, toprak verimliliği, karbon salımının azaltılmasına odaklanan projeyle çiftçilere eğitim ve teknoloji transferi sağlayadıklarını vurgulayan Çomu, tarımın geleceğine katkı sunmayı amaçladıklarını dile getirdi.

- '2024-2025 döneminde Türkiye'nin mısır ithalatı yüzde 45 arttı'

Çomu, kuraklık ve ithalat artışının sektörel etkilerine değinerek, '2024-2025 döneminde Türkiye'nin mısır ithalatı yüzde 45 arttı, kuraklık nedeniyle ayçiçeği üretiminde yüzde 10'dan fazla düşüş bekleniyor. Bu durum, yerli üretimin stratejik değerini daha da artırıyor. Sunar'ın entegre üretim yapısı, bu açığı kapatma gücüne sahip.' şeklinde konuştu.

Nişasta sektöründe Türkiye'nin ilk AR-GE merkezine sahip olduklarını vurgulayan Çomu, değeri, 1 milyon doları aşan teknoloji altyapısına sahip merkezlerinde, mühendis, biyomühendis ve gıda mühendislerinden oluşan uzman ekipleri olduğunu kaydetti.

Çomu, projelerinin, ticarileşen ürünlerle Türkiye sanayisine katkı sağladığına dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Merkezimizde kurulduğu günden bu yana AR-GE çalışmalarıyla geliştirerek endüstriye sunduğumuz ürün oranı, tüm ürünlerimiz içinde yüzde 30'u geçti. Bununla beraber, AR-GE ekibimizde yüksek oranda kadın ve lisansüstü yetişmiş çalışma arkadaşlarımızın bulunması bizim için gurur verici.'

EXCIPACT GMP (İyi Üretim Uygulamaları) sertifikasını aldıklarını da paylaşan Çomu, belgenin, ilaç ve 'eksipiyan' endüstrisine yönelik yüksek güvenlik ve kalite standartlarına sahip üretim yapabildiklerinin uluslararası göstergesi olduğunu ve Avrupa'da bu sertifikaya sahip sayılı üreticiler arasında yer aldıklarını ifade etti.

Çomu, Türkiye'nin yeşil dönüşüm politikalarına doğrudan katkı sunduklarını aktararak, konuşmasını şöyle tamamladı:

'2025'te devreye alınan güneş enerji santralleriyle yenilenebilir enerji kapasitesini artırdık. 2026 sonuna kadar, tüm tesislerimizin enerji ihtiyacının yüzde 95'ini güneş enerjisi santrali (GES) yatırımlarıyla karşılayacağız. GES projelerimiz, yıllık bazda 80 bin tonun üzerinde karbon salımının önüne geçilmesini sağlıyor. Hedefimiz, 2030'a kadar karbon nötr üretim modeline tam geçiş yapmak. Enerjide yeşil dönüşümü sadece çevresel değil aynı zamanda ekonomik bir değer olarak görüyoruz.'