TEKİRDAĞ (AA) - Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Balkan Sempozyumu devam ediyor.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azmi Özcan, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü ile Balkan Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezince Rektörlük Konferans Salonu'nda düzenlenen sempozyumda, Balkanların dünya tarihi için önemine işaret etti.
Balkanların, Türk kimliğinin ve kültürünün de temel unsurlarından birisi olduğunu ifade eden Özcan, 'Öyle olunca herkesten daha fazla bize çalışmak düşer, sorumluluk bize düşer ve öyle de olmalıdır. Biz Türkler için Balkanlar ayrıca vatandır, fani alemde bir kültür için olabilecek en kıymetli değerlerden birisidir.' dedi.
Prof. Dr. Özcan, Türklerin tarih boyunca gittikleri yerlerde devlet kurduklarını belirtti.
Hunlar'ın dağıldıktan sonra gittikleri coğrafyalarda sayısız devlet kurmalarının da bunun en iyi işareti olduğunun altını çizen Özcan, şöyle konuştu:
'Hunlar gittikleri yerlerde toplamda tarihteki sayıları 150'ye yakın devlet ve siyasi oluşum şeklinde karşımıza çıkmış ki dünyada hiçbir kültürde olmayan bir gerçeklik. Anadolu bu itibarla Anadolu Selçukluları'nın kurduğu bir yurttur. Bizim selefimiz olan Osmanlılar'ın kurduğu devletin vatanı da öncelikle Balkanlar'dır. Dolayısıyla hiç kimse 'Balkanlar'la sizin ne ilginiz var?' dememelidir. Bir Türk için nerede şehitlik varsa orası vatandır. Böyle tarihe kaydedilmelidir.'
Özcan, Osmanlı'nın yüzyıllarca Balkanlar'da var olduğunu anımsattı.
Türkün Balkanlar'da adının tescilli olduğunu vurgulayan Özcan, 'Balkanlar'da 500 sene ruhumuzla, bedenimizle var olmuşuz. Şimdi bedenimiz Anadolu'da ama ruhumuz hala Balkanlar'da.' ifadesini kullandı.
İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Emecen de Osmanlı için Balkanlar'ın yeni bir hayat sahası oluşturduğunu söyledi.
Osmanlı sayım defterlerinin o döneme ait önemli kaynaklar olduğuna işaret eden Emecen, şunları kaydetti:
'Makedonya'nın Osmanlı topraklarına katıldığı sıralarda Osmanlı'nın Anadolu'daki hakimiyeti henüz Kızılırmak'a ulaşmamıştı. Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına bizim Doğu Anadolu kesimi itibarıyla ulaşmamız 1578 yılında oldu. 1578 yılında Osmanlı, geniş bir coğrafyayı elinde bulunduruyordu. Osmanlı'nın bu anlamda çekirdek coğrafyasını, Balkanlar'ın teşkil etmiş olduğunu söylemek abartılı bir şey değildir.
Bazıları Osmanlı Devleti'nin bir Balkan devleti olarak ortaya çıktığını ifade edebilir. Çok yanlış mı? Değil. Orijinal Osmanlı zihin dünyasını yansıtan unsurlar, kültürel altyapı, eserler, biz bunları orijinal haliyle o zihniyetin bir eseri olarak Balkanlar'da görüyoruz.'
Akademisyenlerin sunumlarıyla süren sempozyum yarın sona erecek.