Ekonomi

Türk katılım finansı küresel liderlik hedefliyor

- İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Sait Öner: - 'Türkiye, Malezya, Körfez ülkeleri gibi katılım finans alanında bir öncü ülke olmak için çalışıyor. Elbette bunun için uygulamaya, bilgiye ve teknolojiye dair birtakım transfer ihtiyaçları var' - İslam İktisadı Araştırma Merkezi Direktörü Melih Turan: - 'Türkiye'deki katılım bankalarının küresel çapta diğer ülkelerde yapmış olduğu birtakım faaliyetler var.

MAHMUT ÇİL - İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Sait Öner, Türkiye'nin, Malezya, Körfez ülkeleri gibi katılım finans alanında öncü ülke olmak için çalıştığını belirterek, 'Elbette bunun için uygulamaya, bilgiye ve teknolojiye dair birtakım transfer ihtiyaçları var.' dedi.

Ahmet Sait Öner, İslam iktisadı ve Türkiye'deki katılım finans ekosistemi üzerine AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de kapsayıcı bir katılım finans yasasının çıkması ve bu kapsayıcı katılım finans yasasıyla uygulamadaki alanın genişletilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin küresel veya bölgesel bir merkez olma yolundaki konumuna değinen Öner, 'Türkiye, Malezya, Körfez ülkeleri gibi katılım finans alanında bir öncü ülke olmak için çalışıyor. Elbette bunun için uygulamaya, bilgiye ve teknolojiye dair bir takım transfer ihtiyaçları var.' dedi.

Öner, katılım finans alanında standartların ve regülasyonların güçlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

'İnsan kaynağı araştırma ve uygulama kapasitesinin artırılması için yine alana dair birtakım imkanların oluşturulması gerekiyor. Ahlaki adil finans yaklaşımının öne çıkarılması gerekiyor. Toplumda da bu anlamda bir farkındalık oluşturulduğu takdirde, Türkiye bu yeniliklerle beraber Malezya, Körfez ülkeleri gibi bu alanda bir öncü rolünü üstlenebilecektir.'

- 'Katılım finans üzerine yaygın bir farkındalık oluşturma amacı güdüyoruz'

Öner, İLKE Vakfı'nın araştırma merkezleriyle teşekkül eden bir vakıf olduğunu aktararak, bu araştırma merkezlerinden bir tanesinin de İslam iktisadı üzerine örgütlemiş oldukları İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) olduğunu söyledi.

İKAM ile alanda akademisyenler, sivil toplum ve sektörle işbirliği halinde çalışmayı önemsediklerini vurgulayan Öner, 'Akademisyenlerle yapmış olduğumuz çalışmalarda özellikle disiplinler arası akademik bilgiyi sivil toplumla buluşturup, sivil toplum üzerinde de katılım finans üzerine yaygın bir farkındalık oluşturma amacı güdüyoruz. Bu bağlamda sivil topluma yönelik hem ihtisas hem de eğitim faaliyetlerimiz var.' dedi.

Öner, sektör aktörleriyle yakın bir işbirliği içerisinde katılım finans üzerine sahaya ve uygulamaya dair yenilikçi gelişmeleri takip ettiklerini belirterek, 'İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi'nde de akademisyenler, sivil toplumda katılımcılar yine sektör paydaşlarıyla beraber katılım finansı üzerine meseleleri, çıktıları birlikte tartışıyoruz.' diye konuştu.

- İKAM, İslam iktisadı alanında genç araştırmacıların yetişmesini sağlıyor

İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Öner, İKAM'ın 12 yıldır sahada çok güçlü, kapsayıcı çalışmalar yürüttüğüne işaret ederek, bu çalışmalarla sadece bir araştırma merkezi gibi değil, bir enstitü gibi çalıştıklarını ve genç araştırmacılar yetiştirdiklerini söyledi.

Sadece İslam iktisadı üzerine çıkarmış oldukları 200'e yakın eser bulunduğunu vurgulayan Öner, şunları kaydetti:

'Biz burada aslında genç araştırmacıların aynı zamanda global düzende gerçekleşen yenilikleri takip etmeleri, uluslararası entegrasyonu yakalayabilmeleri ve gerek dijital alandaki teknolojik gelişmeleri takipleriyle gerek ülkemizin bu alanda öncü bir rol üstlenebilmeleri konusundaki kendi şahsi öncülüklerini nasıl oluşturabileceklerine dair eğitimler veriyoruz. Böylece bir yandan yeniliklere açık, bir yandan sadece bilgiyi değil, aynı zamanda sosyal adaleti öngören, ahlaki değerleri savunan ve kuşanan, dolayısıyla iktisatta ve ekonomide katılımcı bir ekonomiyi öngören, bu vizyonla ve bu vizyonerlikle hareket eden öğrenciler yetiştirmeyi önemsiyoruz.'

- '(Katılım bankaları) Hem aktif büyümelerinde hem öz kaynaklarda yüzde 50'nin üzerinde büyümeler gerçekleşti'

İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) Direktörü Melih Turan ise katılım bankalarının Türkiye'de son zamanlarda ciddi anlamda büyümeye başladığını belirterek, 'Özellikle hem aktif büyümelerinde hem öz kaynaklarda yüzde 50'nin üzerinde büyüme gerçekleşti.' dedi.

Turan, Türkiye'nin 10. katılım bankasının da kurulmasıyla katılım bankalarının sektördeki oyuncuların arttığını aktararak, özellikle dijital bankalar tarafında ilk kurulan dijital bankaların katılım esaslı olduğunu söyledi.

Yatırım kuruluşları ve yatırım bankaları açısından faizsiz çalışan kuruluşların ortaya çıktığını belirten Turan, hem oyuncu anlamında hem de aktifler göz önüne alındığında bir büyümenin gözüktüğünü ifade etti.

Turan, Türkiye'nin en çok öne çıkan tarafının dijitalleşme tarafı olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Biz dünyada dijital bankacılık penetrasyonu anlamında birinci sıradayız. Bu katılım finansa da doğal olarak yansıyor. Küresel çapta baktığımızda aslında Türkiye'deki katılım bankalarının küresel çapta diğer ülkelerde yapmış olduğu birtakım faaliyetler var. Almanya'da kurulan hem dijital bankalar oldu hem de tam lisanslı teşekküllü bankalar oldu. Bu bağlamda burada bir artış olacağını düşünüyoruz. Hem Körfez tarafında hem de Asya tarafında çeşitli işbirlikleri olacak. Hem yurt dışından Türkiye'ye katılım finans kuruluşları geleceğine hem de Türkiye'den dünyaya çıkan katılım finans kuruluşlarının artacağına inanıyoruz.'

- 'Katılım bankaları hem niteliksel hem de niceliksel anlamda büyüyor'

Turan, katılım bankalarının 2024'te yüzde 7 civarında özkaynak artışlarının bulunduğunu belirterek, 'Katılım bankaları hem niteliksel hem de niceliksel anlamda büyüyor.' dedi.

Bunun niceliksel olarak büyümeyi çok net ortaya koyduğunu ifade eden Turan, toplam bankacılık içerisinde katılım finans kuruluşlarının aldığı payın ise çok hızlı bir büyüme göstermediğini aktardı.

Turan, sektöre yönelik birtakım adımlar atılması gerektiğini belirterek, katılım bankacılığının daha fazla pazarlanmasının katılım finansının daha fazla yaygınlaşmasını sağlayacağını söyledi.

Şer'i danışma kurullarının Türkiye'de çok eskiye dayandığını anımsatan Turan, Osmanlı'dan kalan ciddi bir finansal fıkhi bir birikimin olduğunu aktardı.

Turan, 7 yıl önce merkezi danışma kurulunun kurulduğu ve bu merkezi danışma kurulunun kurulmasıyla aslında katılım bankalarında bir standartlaşmanın başladığını vurgulayarak, 'Bu sektöre ciddi bir katkı sağladı. Ancak özel danışma kurullarının da ortaya çıkması, onların da faaliyet göstermesi çeşitliliği artırıyor. Biz Türkiye olarak hem teknik anlamda hem finansal anlamda katılım finans icazet hususları noktasında oldukça güçlü bir ülkeyiz.' diye konuştu.

- 'FinTek'ler, katılım finansı büyütme kapasitesine daha çok sahip'

Türkiye'de bankaların dominasyonunun İslami finans anlamında FinTek'lerde yavaş bir büyüme ortaya koymasına neden olduğunu ifade eden Turan, bugün İngiltere'de ve Amerika'da 'İslami FinTek' denilen kuruluşların Türkiye'den daha fazla olduğunu ve orada İslami finansal kuruluşların bulunmadığını söyledi.

Finansal teknoloji şirketlerinin İslami finansal hizmetler sunmak amacıyla girişimciler tarafından bu ülkelerde kurulduğunu aktaran Turan, 'Girişimciler tarafından kurulan FinTek'ler, katılım finansı büyütme kapasitesine daha çok sahip.' dedi.

Turan, FinTek'lerde bir girişimci bakış açısıyla yaklaşıldığını belirterek, İslami finansal ürünleri teknolojik anlamda meydana getirdikleri için burada katılım finansı anlamında yenilikçi, yaygınlaştırıcı, hızlandırıcı ürünlerin ortaya çıktığını gördüklerini dile getirdi.

Özellikle varlığa dayalı tokenizasyon ve merkeziyetsiz finans gibi alanlarda İslami finans uyumluluğunun çok yüksek derecede olduğunu vurgulayan Turan, FinTek'ler tarafında oluşturacak yeni faaliyetlerin katılım finansının büyümesine olanak sağlayacağını anlattı.

Turan, bundan yaklaşık 3 yıl önce Türkiye'de katılım finans stratejisinin geliştirildiğini ifade ederek, bu stratejinin büyük oranda iyi bir uygulamayla piyasada karşılık bulduğunu söyledi.

Hem Orta Vadeli Program'da (OVP) hem de Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi tarafından hazırlanan katılım finans stratejisinde oldukça önemli adımlar atıldığını belirten Turan, şunları kaydetti:

'Bu yaklaşımlar elbette çok önemli fakat bunun özel sektörle birlikte aynı paralelde hareket etmesi gerekiyor. Devletin burada birtakım adımlar atması, devletin stratejiler belirlemesi, özel sektörle ortak hareket edilmesi neticesinde iyi şeyler ortaya çıkarabilir. Bir paradigma inşası sadece devlet politikalarıyla olmaz, bir düşünce, bir toplumsal yönelimle ancak olabilir. Fakat devletin atmış olduğu bu adımlar hem üniversite, akademi tarafında, hem düşünce kuruluşları tarafında önemli bir ilgiyle karşılanıyor. Özel sektör de bunu önemli bir ilgiyle karşılıyor ve ona göre ürünler çıkarıyor. Uluslararası piyasa da buna göre buraya yatırım yapıyor. Son dönemde Türkiye'de kurulan bir dijital katılım bankasına Körfez'den ciddi bir yatırım geldi.'