İSTANBUL (AA) - EMİRHAN YILMAZ - Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Tolga Demirözü, Türkiye'nin yıllık 25-30 milyar dolar yatırım çekme potansiyeli bulunduğunu belirterek, '2026'da da bu hedefe yaklaşılabilmesi, politika alanlarında istikrarın korunması, reform ajandasının uygulanması ve yatırımcı güveninin pekiştirilmesine bağlı.' dedi.
Yıl sonu değerlendirmeleri kapsamında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Demirözü, 2025'in ilk 10 ayında Türkiye'ye 11,6 milyar dolar tutarında uluslararası doğrudan yatırım (UDY) girişi gerçekleştiğini, bu tutarın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artış gösterdiğini aktardı.
Bu artışın olumlu bir gelişme olduğunu vurgulayan Demirözü, Türkiye'nin küresel UDY'den alabileceği yaklaşık yüzde 1,5'lik payın halen gerisinde bulunduğunu belirterek, ivmenin sürdürülebilir hale gelmesi için makroekonomik istikrarın kalıcı olması, düzenleyici çerçevenin öngörülebilirliği ve kamu-özel sektör işbirliğinin güçlendirilmesinin kritik önem taşıdığını ifade etti.
Demirözü, Mart 2024 itibarıyla uygulanan sıkı para politikası, mali disiplin ve güçlendirilen iletişim stratejisinin Türkiye'nin risk algısını belirgin biçimde iyileştirdiğine dikkati çekerek, 'Bu gelişmeler, yatırımcıların Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine yönelik güvenini artırdı. Yeşil dönüşüm ve dijitalleşme alanındaki ilerlemeler, yatırımcı beklentilerini olumlu etkileyerek doğrudan yatırımları destekledi. 2025 boyunca yatırımcı iştahı toparlandı ancak temkinli iyimserlik hakim. Bu eğilimin güçlenmesi, enflasyonun düşüş sürecinde istikrarın sağlanmasına ve yapısal reformların sürekliliğine bağlı olacak.” diye konuştu.
- 'Türkiye'de 5G ihalesinin tamamlanması dijital altyapı için önemli bir adım oldu'
YASED Başkanı Demirözü, dernek olarak yaptıkları analizlerin, Türkiye'nin makroekonomik istikrar, düzenleyici çerçeve ve uygulama kalitesi açısından emsal ülkelere yaklaşması halinde yıllık 25-30 milyar dolar yatırım çekme potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Demirözü, '2026'da da bu hedefe yaklaşılabilmesi, politika alanlarında istikrarın korunması, reform ajandasının uygulanması ve yatırımcı güveninin pekiştirilmesine bağlı. Bu artışın sürdürülebilir olması için de tüm politika alanlarında kamu-özel işbirliği içinde somut adımların hızla hayata geçirilmesi önemli.' dedi.
Küresel ölçekte dijital ve sürdürülebilir kalkınma temalı yatırımların öne çıkmaya devam ettiğini anlatan Demirözü, şunları kaydetti:
'Türkiye'de 5G ihalesinin tamamlanması dijital altyapı için önemli bir adım oldu. Nitekim yıl içerisinde bu teknolojilerde UDY hareketlenmesi de yaşandı. Yeşil dönüşümde ise İklim Kanunu'nun yürürlüğe girmesi ve Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) çerçevesinin oluşturulması kritik aşamalar oldu. YASED olarak, Karbon Piyasası Danışma Kurulu üyesi olarak sürece aktif katkı sağlıyoruz. COP30'daki gelişmeleri de dikkate alarak, ETS'de doğru stratejiler uygulandığında yatırım fırsatlarını artıracağına inanıyoruz. Enerji yatırımlarında izin süreçlerini kolaylaştıran düzenlemeler ve hidrojen gibi yenilikçi teknolojilerin teşviki, Türkiye'nin yatırım çekme kapasitesini artıracak. Dünya genelinde dijital ve yeşil teknolojiler UDY'de belirleyici olmaya devam edecek. 2025'te Türkiye'nin bu alanlarda yatırım alsa da potansiyeliyle orantılı olarak daha yüksek pay almasını temenni ediyoruz.'
- YOİKK ve YDK toplantıları politika diyaloglarının güçlendiği bir zemin sundu
Tolga Demirözü, 2025'te Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) ve bu kapsamda uluslararası düzeyde düzenlenen Yatırım Danışma Konseyi (YDK) toplantılarının politika diyaloglarının güçlendiği bir zemin sunduğunu dile getirdi.
Demirözü, 'Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz'ın başkanlığındaki YDK toplantısında dijital dönüşüm, yapay zeka, yeşil enerji, lojistik altyapı ve insan kaynağı gibi alanlar ele alındı. Uluslararası yatırımcıların bölge yöneticilerinin de katılımı, bu platformun değerini daha da artırdı. 2026'da bu mekanizmaların daha etkin çalışması için eylem planlarının uygulama hızının ve önceden istişare süreçlerinin daha fazla kurumsallaştırılması önemli.' diye konuştu.
Friend-shoring ve near-shoring eğilimlerine değinen Demirözü, ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) tedarik zincirlerini yeniden şekillendiren adımlarının Türkiye için hem fırsatlar hem de riskler doğurduğunu vurguladı.
Demirözü, 'Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, AB'nin Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladığı ülkelerle Türkiye'nin STA müzakerelerinin hızlandırılması ve AB Gümrük Kodu ile uyum, rekabet gücümüzü artıracak adımlar. Öte yandan AB'nin 'Buy Europe' yaklaşımı bazı sektörler için belirsizlik yaratıyor. Özellikle araç filolarının yeşil dönüşümü düzenlemesi bağlamında Türkiye'nin kapsam dışında kalma ihtimali önemli bir risk. Bu konu YASED'in öncelikli gündem maddeleri arasında ve ilgili taraflarla temaslarımızı sürdürüyoruz.' ifadelerini kullandı.
- UDY'lerde AB'nin payı yüzde 65'e çıktı
Demirözü, 2003-2024 döneminde Türkiye'ye gelen UDY'nin yüzde 58'inin AB üyesi 27 ülkeden kaynaklandığını aktararak, 2025'in ilk 10 ayında AB'nin payının yüzde 65'e yükseldiğini bildirdi.
AB'yi yüzde 14 ile Orta Asya, yüzde 7 ile diğer Avrupa ülkeleri, yüzde 6 ile Amerika ve yüzde 5 ile Orta Doğu'nun izlediğini belirten Demirözü, 'Orta Asya'nın payı önceki yıllara göre kısmen artış gösterdi ama bu bölgesel bir trend değişikliğinden ziyade Kazakistan'dan gelen bir yatırımın etkisiyle oldu. Genel tabloda AB ağırlığını koruyor. Bununla birlikte özellikle Hollanda'dan gelen yatırımların bazılarının Amerikan yatırımları olduğunu da ek verilerle yıllık düzeyde takip edebiliyoruz. Burada da nispi bir artış olduğunu söyleyebiliriz.' değerlendirmesinde bulundu.
Demirözü, YASED'in önceliğinin Türkiye'nin iş ve yatırım ortamını güçlendirmek ve ülkenin uluslararası yatırım rekabetçiliğini artırmak olduğunu vurgulayarak, makroekonomik istikrar, düzenleyici öngörülebilirlik, rekabetçi vergi yapısı, küresel tedarik zincirlerine entegrasyon ile dijital ve yeşil dönüşüm alanlarında net politika çerçevelerinin önemine dikkati çekti.