ANKARA (AA) - Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, yurt dışına yaptıkları ziyaretlerle küresel dönüşüm süreçlerini çok yakından takip ettiklerini belirterek, 'İş dünyası olarak ülkemizin menfaatlerinin ilerletilmesi için gayret gösteriyoruz.' dedi.
Turan, JW Marriott Otel'de düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, belirsizlik ve dönüşümün bu yıl dünyada en çok kullanılan sözcükler olduğunu söyledi.
Dünya ekonomisinin gittikçe yavaşladığını belirten Turan, 2026 için Uluslararası Para Fonunun küresel büyüme tahmininin yüzde 3,1 olduğunu ve bu oranın 2000 ve 2019 ortalaması olan yüzde 3,7'nin oldukça altında kaldığını ifade etti.
Turan, tüm yaşanan gelişmelere rağmen küresel ekonominin oldukça dirençli olduğuna dikkati çekerek, 'Küreselleşme süreci ve dünya ekonomisinde hızlı genişleme dönemi, gelişmekte olan ülkelerin yüksek büyüme hızları elde etmesinde kolaylaştırıcı olmuştu. Ama yavaşlayan bir dünya ekonomisinde ve uluslararası ticaret rotasındaki belirsizlikler nedeniyle bundan sonra ülkelerin büyüme stratejisini sadece ihracat üzerinden kurgulamamaları gereken bir döneme giriyoruz. Bu konulara göre hazırlıklarımızı yapmamız gerekiyor.' dedi.
Çatışmaların nereye evrileceği ve dünyanın başka bölgelerinde de çatışmaların olup olmayacağına yönelik belirsizliklerin hakim olduğunu dile getiren Turan, jeopolitik sistemde olduğu gibi küresel finansal sistemde de parçalanma ve çok kutuplu bir yapıya doğru ilerleme ihtimalinin bulunduğunu ifade etti.
Turan, birçok ülkede artan gerilim, gelir adaletsizliğindeki derinleşme, zayıflayan ekonomik büyüme gibi sorunların karşısında merkez siyasetlerin ürettiği çözümlerin etkili ve kalıcı olmadığını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
'Dünyanın farklı ülkelerinde siyasetteki yeni yön arayışlarının nasıl devam edeceğini hep birlikte göreceğiz. 2025'e damgasını vuran korumacılık eğilimlerinin ne yöne evrileceğini de bilemiyoruz. Bir sonraki küresel ekonomik düzenin temel parametrelerini bilemesek de büyüme, ticaret ve yönetişimin kurallarının yeniden yazılacağını biliyoruz. Öngörülemeyen bu konularda yapmamız gereken şey proaktif olmak, gelişmelerin olmasını istediğimiz doğrultuda şekillenmesi için de çalışmak.'
- 'Ülkemizin çıkarlarını uluslararası arenada savunuyoruz'
Dünya nüfusunun tarihte ilk kez hem yaşlandığını hem de azaldığını vurgulayan Turan, yapay zekanın insanın bilişsel kapasitesinin yerini almaya hazırlandığını söyledi.
Turan, küresel ortalama sıcaklıkta 1,5 derecelik artışın da gündemde olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:
'Dünya tarihinde ilk kez insan faaliyetleri kaynaklı olarak böyle bir ısınma yaşanacak. Bu etkilerin üst üste gelmesi bugün hiç öngöremediğimiz gelişmelere yol açabilecek. Bu öngörülemeyen ve beklenmeyen darbelere karşı durabilmek için bünyemiz güçlü ve esnek olmalı. Değişimi yönetmek ve gelişmeleri kendi lehimize çevirebilmek için doğru pozisyonları zamanında almak gerekiyor. Önemli coğrafyalara yaptığımız ziyaretlerle de küresel dönüşüm süreçlerini çok yakından takip ediyoruz. İş dünyası olarak ülkemizin menfaatlerinin ilerletilmesi için gayret gösteriyoruz, ülkemizin çıkarlarının uluslararası arenada savunuculuğunu yapıyoruz.'
Son 2 ayda farklı ülkelerden yatırımcılar, girişimciler, AR-GE merkezleri, akademi, iş dünyası temsil örgütleri, bürokrasi, merkezi ve yerel siyaset gibi farklı kesimlerden temsilcilerle yoğun temaslarda bulunduklarını belirten Turan, gelecek hafta da Londra'ya gideceklerini bildirdi.
Turan, Brüksel ziyaretlerinde parlamento ve komisyonda Türkiye'nin haklı pozisyonlarını anlattıklarını dile getirerek, 'Fransa'da Avrupa Birliği (AB) ekseninde Türkiye-Fransa ekonomik ilişkilerinin önceliklerini ve üçüncü ülkelerle işbirliği imkanlarını görüştük. Avrupa temaslarımızda yeni dönemde ortaya çıkacak rekabetçilik odaklı uygulamalara Türkiye'nin dahil edilmesinin hem AB'nin hem de Türkiye'nin ortak verimliliği ve tedarik zinciri güvenliği açısından kritik önemde olduğunu vurguladık.' dedi.
ABD ekonomisinde ağır borç yükü, fonlardan kaçış eğilimi, ekonomideki kısmi yavaşlamayla beraber enflasyonda bir miktar yükselme gibi sorunlar bulunduğuna dikkati çeken Turan, buna rağmen ABD'nin dünyanın en güçlü ekonomisi olmaya devam ettiğini söyledi.
Turan, ABD temaslarında en çok gündeme gelen konuların başında teknolojinin olduğunu belirterek şunları ifade etti:
'İnovasyonu keşiften ticarileştirmeye uzanan bir zincir olarak düşündüğümüzde ABD'nin bu alandaki liderliği açık şekilde görülüyor. Özellikle yüksek teknoloji, yazılım ve uzay bilimleri gibi alanlarda ABD küresel inovasyonun en önemli merkezi olmaya devam ediyor. ABD'deki temaslarımızda rekabette geride kalmamak, yerimizde saymamak için en çok ihtiyaç duyduğumuz kaynaklardan birinin dünyaya yayılmış olan gençlerimiz, girişimcilerimiz ve profesyonellerimizin enerjisi, yaratıcılığı ve tutkusu olduğunu gördüm.'
- 'Geleceğin kurucu unsurlarından biri mutlaka Türkiye olacak'
Turan, kurallarını bildikleri, alışık oldukları eski dönemin kapandığını dile getirerek, 'Biz de kendimizi, şirketlerimizi ve ülkemizi oluşmakta olan bu yeni düzene göre konumlamalıyız. Eski dünya düzenine göre inşa edilmiş büyüme modelimizi değiştirmeli, diğer ülkeler gibi kendimizi gelecek dünya düzenine hazırlayacak stratejiler geliştirmeliyiz. Günlük işlere dalıp uzun vadede hüküm süren değişimi kaçırmamalıyız. Bu günlerde karşı karşıya kaldığımız şoklarla uğraşmaya çalışırken yarınlarda güçlü olmak için strateji geliştirmeyi ihmal etme tuzağına düşmemeliyiz.' diye konuştu.
İş dünyasının tüm zamanını kur, faiz, enflasyon sarmalını yönetmeye ve finansal sıkışıklığı çözmeye ayırmaması, enerjisini uzun vadeli yatırım ve üretim kararlarına yönlendirebilmesi gerektiğini vurgulayan Turan, bu imkanı sağlayacak en önemli koşulun enflasyonun kalıcı olarak tek haneli seviyeye inmesi olduğunu ifade etti.
Turan, küresel ekonomik sistem nasıl şekillenirse şekillensin, ekonomilerin güçlü olmasını sağlayacak özelliklerin değişmediğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
'Piyasa ekonomisinin kurum ve kurallarıyla eksiksiz işlemesini sağlamalı, makroekonomik istikrarı tesis etmeli, yapısal reformları tamamlamalı, şirketlerimizin verimliliğini artırmalı, teknoloji geliştirme ve inovasyon kapasitemizi yükseltmeli, eğitim sistemimizi dünyayla yarışır hale getirmeli, kadınların potansiyelini açığa çıkartmalarının önünü açmalıyız. Geleceğin kurucu unsurlarından birisi mutlaka Türkiye olacak, olması gerekiyor.'
TÜSİAD YİK Toplantısı kapsamındaki konuşmaların ardından 'Küresel Ekonomik ve Jeopolitik Gelişmeler' başlıklı panel düzenlendi.
(Bitti)