İSTANBUL (AA) - Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından düzenlenen 'Zorunlu Tedavi Çalıştayı'nda, Türk hukukunda zorunlu tedavinin yeri, tedavide karşılaşılan sorunlar ve buna ilişkin çözümler ele alındı.
Yeşilayın İstanbul Sepetçiler Kasrı'ndaki genel merkezinde gerçekleştirilen çalıştaya, Türkiye'de bağımlılık alanında araştırmalar yürüten uzmanlar ve Yeşilay temsilcileri katıldı.
AA muhabirine çalıştaya ilişkin bilgi veren Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Türkiye'de ve dünyada bağımlılık meselesinin ne kadar ciddi olduğunu anlayan en önemli kurumlardan bir tanesi olduklarını belirtti.
İnsanların bağımlılığın sonuçlarını direkt ya da dolaylı olarak fark etmeye başladıklarını anlatan Dinç, 'Bağımlı kardeşlerimiz var. Bu bağımlı kardeşlerimiz bağımlılıktan yana çok ciddi ıstıraplar çekiyorlar, büyük zararlar ortaya çıkmaya başlıyor. Hem kendilerine zarar veriyorlar hem başkaları için zarar verme potansiyeli ortaya çıkmaya başlıyor. Bu noktada bağımlıların yakınları büyük tereddüt ve endişe içerisinde.' dedi.
Bağımlının bazı noktalarında tedavi motivasyonunun ortaya çıkmadığını veya tedaviye ihtiyaçla alakalı farkındalık oluşmadığını aktaran Dinç, zorunlu tedavi durumuna değinerek, şöyle devam etti:
'Bununla alakalı halihazırda cari bir yasamız var. Zorunlu Tedavi Yasası'na göre bağımlılık sebebiyle bir tehdit unsuru söz konusuysa o zaman eğitim, ıslah ya da tedavi için bir insan o amaç gerçekleşene kadar zorunlu tedaviye tabi tutulabilir. Ancak bunun sahadaki karşılığında bazı engellerin ortaya çıktığını gördük. Bu engeller sonucunda bir vatandaşımızın bu tedaviye ihtiyaç duyması halinde bile bu sürecin çok karmaşık olduğunu, bazen netice vermediğini, bazen de bu sürece bir türlü başlanamadığını gördük. Bu konuda kamu idarecilerimizin ve bağımlı yakınlarının ciddi şikayetleri vardı. Bu alanda çalışan uzmanlarımızın ciddi şikayetleri vardı. Bu çalışmanın neticesinde vatandaşımız, insanımız, devletimiz için somut bir öneriler listesi hazırlamış olacağız. Tıkanan yerlerle alakalı tespitlerimizi ve çözüm önerilerimizi paylaşmış olacağız.'
- 'Ücretsiz her türlü desteği vermeye hazırız'
Dinç, bağımlı insanların kaderine terk edilmemesi gerektiğini, bağımlı insanı yalnız bırakmamanın çok önemli olduğunu dile getirdi.
Ailenin bağımlılık sürecinde bağımlıların yanında yer almasının tedavi motivasyonu ve sonrasındaki rehabilitasyon anlamında çok önemli olduğunu belirten Dinç, 'Bizim Türkiye'nin 105 yerindeki Yeşilay danışmanlık merkezlerimizde yaptığımız çalışmalardan bir tanesi de aileleri de sürece katmak ve onlara nasıl yaklaşacaklarını, nasıl bir ilişki kuracaklarını öğretmek, anlatmak, bu konuda onlara eğitim vermek. Dolayısıyla ailelerden beklentimiz, bağımlı çocuklarını, yakınlarını asla kaderlerine terk etmesinler, yalnız bırakmasınlar, etiketlemesinler, dışlamasınlar, kendi başlarına başa çıkmalarını beklemesinler. Muhakkak desteğe ihtiyaçları var. Biz bu konuda ücretsiz her türlü desteği vermeye hazırız. Bu yükün altından tek başına kalkamazlar.' ifadelerini kullandı.
Çalıştayda, bağımlılık özelinde 'elverişli kurum', 'toplum için tehlike oluşturma', 'çevreye külfet', 'kişisel korunmanın başka yollarla sağlanamaması' gibi kavramların kriterlerinin açık biçimde tanımlanmasının gerekliliği tartışıldı.
Türk hukukunda zorunlu tedavinin yeri, yasal dayanakları, uygulamada karşılaşılan sorunlar ve ihtiyaçların tespiti de çalıştayda konuşuldu.
Uluslararası örneklerle zorunlu tedaviye ilişkin iyileştirme uygulamalarının da konu alındığı çalıştayda, Türkiye'de zorunlu tedavi alanına ilişkin kapsayıcı bir çerçevenin oluşturulması hedeflendi.