İSTANBUL (AA) - Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla 'Sanat ve Sanatçı Perspektifiyle 15 Temmuz Direnişi' başlıklı program düzenledi.

YTÜ Davutpaşa Kampüsü Tarihi Hamam'daki program öncesi Kur'an-ı Kerim ve İstiklal Marşı okundu. Ardından 15 Temmuz'a ilişkin belgesel film gösterildi.

Rektör Prof. Dr. Eyüp Debik, açılışta yaptığı konuşmada, topluma yön veren sanatçıların özellikle gençlere rol model olduklarını belirterek, 'Sanatçılarımızın söylediği sözler, durdukları yer, toplumun en geniş kesimlerinde etki oluşturuyor. Bu nedenle sanatçıya düşen sorumluluk Türk toplumu için değer üretmek, milli bilinç kazandırmak, gerektiğinde canı pahasına harekete geçmektir.' dedi.

Milletin 15 Temmuz'da bilinçle hareket ettiğini dile getiren Debik, 'Biz üniversiteler olarak bu bilinci yaşatmakla mükellefiz ancak bu görev yalnızca akademiye ait değildir. Sanat milli hafızanın taşıyıcısı olmalı. Sanatçı da milli şuura katkı sunmalıdır.' ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Debik, katılımcılara teşekkür ederek, 'YTÜ olarak bizler, bilimde olduğu kadar kültürde ve sanatta da toplumsal sorumluluğun farkında bireyler yetiştirmeye devam edeceğiz.' diye konuştu.

Barış içinde yaşamak için tekniğe ve teknolojiye önem vermek gerektiğini vurgulayan Debik, toplumu yönlendirme konusunda sanatçıların çok önemli aktörler olduğunu ifade etti.

Debik, şunları söyledi:

'Toplumun birtakım olumsuzluklara hazır olması, sanatçılarımızın ve kültür elçilerimizin eliyle mümkün. Biz bugün sanatçılarımızın 15 Temmuz'u sanat perspektifinden anlatmasını ve onların gözüyle 15 Temmuz destanını anlamayı arzu ederek böyle bir tema bulduk. Bu yaptığımız organizasyonun, 15 Temmuz destanını daha iyi anlamamıza ve geleceğe daha iyi bakmamıza sebep olmasını diliyorum.'

- 'Kıyamete kadar bu mücadele devam edecek'

15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, darbe girişiminin yaşandığı gece kendisinin de sokakta olduğunu belirtti.

Şehitliğin ve gaziliğin çok kıymetli makamlar olduğunu ve yeri geldiği zaman Allah yolunda seve seve can vermek gerektiğini söyleyen Turunç, 'Ben de o gün sizler gibi meydanlarda olan bir kardeşiniz, arkadaşınız olarak gerçekten imrendim. Kurşunlar, mermiler üzerimizden, ayaklarımızın arasından geçti. Nasibimiz yokmuş şehit de gazi de olamadık.' ifadesini kullandı.

Turunç, davanın yüklediği sorumluluğun farkında olduklarını belirterek, 'Hakkın ve hakikatin yanında olan insanlarla batılın yanında olan insanlar arasında kıyamete kadar bu mücadele devam edecek. Burası cennet değil. Hepimizin bildiği gibi burası imtihan yeri.' dedi.

Mücadelenin sadece Türkiye'de değil tüm dünyada sürdüğünü dile getiren Turunç, 'Evet siyasi bir sınırımız var ama bizim sınırımız bütün dünyayı kuşatıyor. İnanan kardeşlerimizden de sorumluyuz. Henüz daha hakikati göremeyenlerin de hesabını Allah bize soracak.' diye konuştu.

- 'Korkunun dahi korktuğu bir geceydi'

15 Temmuz gazisi Bilal Özyıldırım, 15 Temmuz gecesinin sadece hain bir darbe girişimi olmadığını belirterek, 'O gece ezan susturulmak, bayrak indirilmek, vatan parçalanmak isteniyordu. Ancak milletin iman dolu göğsünde hiçbir şey dayanamadı. Kurşunlar durduruldu.' dedi.

Devletin ve milletin zalime karşı dimdik durduğunu vurgulayan Özyıldırım, şunları ifade etti:

'O gece Üsküdar Meydanı'ndan Selamsız'a ve oradan Şehitler Köprüsü'ne hareket ettik. Şehitler Köprüsü'ne vardığımızda hep bize anlatılan Çanakkale ruhunu yeniden gördük. Orada imanın, inancın ne kadar kuvvetli, ne kadar mühim olduğunu temaşa ettik. Korkunun dahi korktuğu bir geceydi. Elinde şanlı al bayrağımızdan başka bir şey olmayan, dilinden 'Ya Allah, Bismillah, Allahu Ekber' sesinden başka bir kelam çıkmayan, üzerine yağmur gibi yağan kurşunlara, tank toplarına dahi aldırış etmeyen bir direniş gördüm.'

Vatanın sadece bir coğrafya değil, şehitlerin kanıyla sulanmış, alın teriyle yoğrulmuş kutsal bir miras olduğunu söyleyen Özyıldırım, 'Töremiz, imanımız ve inancımız gereği şehadete her daim gülerek koşan yüce şanlı bir milletiz. Gazilik bizim için sadece bir makam değil, bir sorumluluktur, bir şuur, kutsal bir yük ve bir ahlaktır. Bu yükü alnımızın akıyla kutsiyetine gölge düşürmeden taşıyoruz. Bu, vatana ve millete borcumuzdur.' dedi.

Açılış konuşmalarının ardından Oyuncu İsmail Hakkı Ürün, Necip Fazıl Kısakürek'in 'Utansın' şiirini seslendirdi.

Ardından Dr. Nurullah Arvas'ın yönettiği söyleşide konuşan Ürün, sadece bir avuç sanatçının 15 Temmuz gecesi vatanı müdafaa için sokağa çıktığını belirterek, 'Açık yüreklilikle sokağa çıkıp o melun hareketi telin eden çok fazla sanatçı olmadı.' ifadesini kullandı.

Anadolu Ajansı Kültür Sanat Haberleri Müdürü Bünyamin Yılmaz, 15 Temmuz ruhuyla büyük bir badirenin atlatıldığını, o gün sokakta darbeye karşı olan sanatçıların bu mücadeleyi uluslararası platformlara taşıması gerektiğini söyledi.

- 'Bizim de arkadaşlarımızdan biri şehit oldu'

Yönetmen Murat Çeri, darbe girişimi gecesi Ankara'da büyük bir mücadele verdiklerini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı sonrası meydanlardaki kalabalığın giderek arttığını dile getirdi.

Bir müddet sonra kanlar içinde insanların geldiğini anlatan Çeri, 'İnsanlara ateş etmişlerdi. Bizim de arkadaşlarımızdan biri şehit oldu. Ben 15 Temmuz'da her kesimden insanın vatanına sahip çıkabilmek için orada olduğunu gördüm.' diye konuştu.

Oyuncu Celal Ay, 'alperenlik' duygusunun dizide oyunculuk yaparken bile insanın içini titrettiğini belirterek, 'Televizyon dizilerinde anlatmaya çalıştığımız o duyguları 15 Temmuz'da sokakta görmek çok ciddi manada hepimizi etkiledi. Türk milletinin özünde ruhunda muazzam bir kemalat var.' dedi.

Oyuncu Burak Haktanır, 15 Temmuz'un hüzün, gurur ve öfkenin bir arada yaşandığı bir gece olduğunu dile getirerek, 'Hüzünlüyüz çünkü şehitlerimiz var. Gururluyuz çünkü bu kavgadan galip taraf olarak çıktık. Öfkeliyiz çünkü çok büyük ihanete uğradık. Bu üç duygu da hala 9 yıl önceki gibi taze ve diri.' ifadesini kullandı.

22. Gümüşlük Müzik Festivali 'Fungistanbul' konseriyle başladı
22. Gümüşlük Müzik Festivali 'Fungistanbul' konseriyle başladı
İçeriği Görüntüle

YTÜ Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığının düzenlediği programda, 15 Temmuz direnişinin yalnızca tarihsel bir olay değil, aynı zamanda toplumsal hafızada sanat yoluyla diri tutulması gereken bir değer olduğu vurgulandı.

Programa, öğrencilerin yanı sıra akademi, sivil toplum, kültür ve sanat dünyasından davetliler katıldı.