Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

Gazze'de 27 Mayıs'tan bu yana İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 1021'e, yaralıların sayısı da 6 bin 511'e ulaştı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir el-Berş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanlık felaketinin yaşandığı Gazze Şeridi'ndeki son duruma ilişkin bilgi verdi.

Son 24 saatte 19 kişinin açlıktan öldüğünü belirten Berş, açlık kaynaklı ölümlerin artabileceği uyarısında bulundu.

Berş, sözde yardım dağıtım merkezlerinde İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu ise son bir günde 95 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade etti.

İsrail ordusu sivilleri ve yerleşim birimlerini hedef aldı

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine sabah saatlerinden bu yana düzenlediği saldırılarda 6'sı yardım dağıtım noktalarında olmak üzere 39 Filistinli hayatını kaybetti.

Gazze'ye ablukasını sıkılaştırıp yardım girişini kısıtlayarak insani felakete yol açan İsrail'in hedefinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırları, yardım almak isteyen siviller ve yerleşim birimleri vardı.

Sağlık alanındaki kaynaklardan ve görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, İsrail ordusu Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'un batısında yer alan Mevasi bölgesinde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı bir çadırı bombaladı.

İsrail saldırısında 4 kişilik bir aile tamamen yok oldu, toplam 5 kişi hayatını kaybetti.

Mevasi bölgesinde başka bir çadırın da İsrail ordusunca hedef alınması sonucu biri çocuk 2 kişi yaşamını yitirdi.

İsrail ordusunun Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinin güneydoğu bölgelerini hedef alan yoğun saldırılarında 2 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusunun Gazze kentinde insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 5 kişi yaşamını yitirdi.

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde de İsrail ordusuna ait insansız hava araçlarının Cibaliya bölgesinde düzenlediği 2 saldırıda 5 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail savaş uçaklarının Gazze kentindeki Nasr Caddesi'nde bir evi hedef alması sonucu 1 Filistinli yaşamını yitirdi.

Kentin Rimal Mahallesi'nde bulunan belediye parkı yakınında yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı bölgede bir anaokulunu bombalaması sonucu bir çocuk yaralandı.

İsrail'e ait bir İHA'nın, Gazze'nin batısındaki Mina bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin yaşadığı bir çadırı hedef alması sonucu ikisi çocuk 4 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail'in Gazze kentinin ortasındaki Sahabe Tıp Kompleksine hava saldırısı düzenlemesi sonucu 3 kişi, Rimal Mahallesi'nde bir evin çatısı ile su arıtma istasyonunu hedef alması sonucu da biri kadın 5 kişi yaşamını yitirdi.

İsrail ordusuna ait bir helikopterin belediyeye ait piknik alanı yakınındaki bir evi füzeyle vurması sonucu 1 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze'nin orta kesiminde ise İsrail'e ait bir İHA'nın Deyr el-Belah'taki El-Bereke Caddesi'nde bir aracı hedef alması sonucu 3 Filistinli öldü.

Gazze Vadisi'nin güneyindeki Selahaddin Caddesi'ndeki bir yardım dağıtım noktasının yakınında bekleyen yaşlı bir adam, İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu hayatını kaybederken, İsrail'e ait bir İHA'nın Nusayrat Mülteci Kampı'nda bir grup Filistinliyi hedef alması sonucu da 1 kişi can verdi.

Refah kentinde İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde sahra hastaneleri sorumlusu, Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi Müdürü ve Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Mervan el-Hams'ın "özel bir silahlı birim" tarafından kaçırıldığı sırada gazeteci Tamir ez-Zeanin yaşamını yitirirken, gazeteci İbrahim Ebu Amşe de yaralandı.

İsrail'in Gazze'de yerinden edilenlerin çadırlarını hedef aldığı saldırıda 14 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail ordusunun Gazze'de aç ve susuz bıraktığı, yerinden ettiği Filistinlilerin çadırlarını hedef alması sonucu 14 kişi hayatını kaybetti, 25 kişi yaralandı.

Filistin haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail ordusu Gazze kentinin batısındaki Şati Mülteci Kampı'nın kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarını hedef aldı.

İsrail saldırısında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 14 Filistinli yaşamını yitirdi, 25 kişi yaralandı.

Saldırıda hayatını kaybedenlerin cenazeleri ile yaralılar Gazze'deki Şifa Hastanesine getirildi.

İsrail'in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı kuşatma altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.

Sivil altyapıyı da tahrip ederek Gazze'nin yüzde 88'ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği Filistinlileri sık sık barındıkları bölgelerde hedef alıyor.

Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Yaalon: "Gazze'nin boşaltılıp yıkılması ve aç bırakılması savaş suçudur"

Eski İsrail Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Moshe Yaalon, X platformundan İsrail güvenlik kurumlarının başında bulunan yetkililere hitaben bir mesaj paylaştı.

Yaalon mesajında, "Ayırmaksızın bütün halkı evlerinden tahliye etmek, evlerini sistematik olarak yıkmak ve onları gönüllü göç amacıyla insani şehir gibi küçük bir alanda toplamak, tüm bunlar uluslararası hukuka göre bir dizi savaş suçudur." ifadesini kullandı.

"Halkın gönüllü göç hedefiyle aç bırakılması bu bir savaş suçudur ayrıca ahlaki değerlerimizle de çelişen bir eylemdir." diyen Yaalon, "ateş açmak ve hayati tehlike olmaksızın öldürmenin" de bir savaş suçu olduğunu kaydetti.

Gazze'deki esirlerin terk edilmesinin bir ahlaki suç olduğunu ancak hukuken savaş suçu çatısı altında toplanmayacağını ifade eden Yaalon, "çünkü hükümetin vatandaşlarından ve askerlerinden yönetimde kalmak amacıyla vazgeçeceğini kimsenin hayal dahi edemediğini" vurguladı.

Askerlere seslenen Yaalon, "Seçilmiş siyasi sınıfa saygı ve nezaketle davranmanız, aynı zamanda üzerinde siyah bayrak dalgalanan açıkça yasadışı bir emre itaat etmemeniz öğretildi." diyerek ülkenin bir ikilemde olma noktasını çoktan aştığını ve ülkeyi bu yozlaşmış hükümetten kurtarmak görevinin de vatandaşların elinde olduğunu kaydetti.

Askerlerin ve güvenlik görevlilerinin işlerini akıllıca yapmaları tavsiyesinde bulunan Yaalon, "emirler sizi hayatınızın geri kalanında peşinizi bırakmayacak ve halkımızın ve ülkemizin itibarını zedeleyecek eylemlerde bulunmaya zorlamasın." uyarısında bulundu.

Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırıları 70 binden fazla Filistinlinin suya erişimini engelliyor

Kudüs Su İşleri İdaresinden yapılan açıklamada, "Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin hayati önem taşıyan tesislere saldırılarını tırmandırması sebebiyle Kefr Malik'in doğusundaki Ayn Samiye bölgesinde bulunan kuyulardan ve istasyonlardan su pompalanması durduruldu." ifadesi kullanıldı.

Saldırgan İsraillilerin, elektrik şebekeleri, ekipmanlar, iletişim sistemleri ve gözetleme kameralarını hedef alan saldırıları neticesinde Aynı Samiye'deki su sistemi üzerinde "teknik ve idari kontrolün kaybedildiği" belirtildi.

Gaspçı İsraillilerin saldırıları nedeniyle Ramallah ve el-Bire'nin kuzey ve doğu bölgelerindeki çok sayıda Filistin kasaba ve beldesine su verilemediğinin altı çizildi.

Bölgede internet ve iletişim hizmetinde kesintiler yaşandığına vurgu yapılan açıklamada, bu durumun teknik desteğe erişim ile su pompalama istasyonlarının yeniden faaliyete geçirilmesini zorlaştırdığı, saha ekiplerini korumasız bıraktığı kaydedildi.

Açıklamada, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, Filistinlilerin hayatını zorlaştıran saldırılarının durdurulması için acil müdahale çağrısı yapıldı.

Mevcut durumun devam etmesi halinde "70 binden fazla Filistinlinin en temel haklarından biri olan suya erişiminin engellenmesinin insani bir felakete yol açacağı" uyarısı yapıldı.

Filistin'in su kaynaklarına uluslararası koruma sağlanması çağrısı yapılan açıklamada, İsrail'in su kaynaklarını hedef aldığı "sistematik sabotaj politikasının" durdurulması için "ciddi baskı" yapılması istendi.

Filistin tapraklarını gasbeden İsrailliler, son dönemde Batı Şeria'nın doğu kısmında yer alan, Ramallah'ın doğusundaki beldelere su sağlayan Ayn Samiye'deki 6 su kuyusuna yönelik saldırılarını artırdı.

Gaspçı İsrailliler, 14 Temmuz'da da Ayn Samiye su kuyularına saldırmıştı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Filistin'den uluslararası topluma Gazzelileri açlığa mahkum eden İsrail'e baskı kurma çağrısı

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentindeki ofisinde, çok sayıda Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşu temsilcisinin de katıldığı bir basın toplantısı düzenledi.

Mustafa, İsrail'in, açlığı bir savaş silahı olarak kullanmaya devam ettiğini ve bu zamana kadar "ölüm tuzakları" olarak nitelenen ABD-İsrail güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" yakınında yardım bekleyen 995'ten fazla Filistinliyi öldürdüğünü söyledi.

Gazze'deki Filistinlilere gıda, ilaç ve temel ihtiyaçların ulaştırılmasından yasal olarak İsrail'i sorumlu tutan Mustafa, uluslararası toplumun sessiz kalarak suça ortak olmaması gerektiğini belirtti.

Herkesi İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının durdurulması için harekete geçmeye çağıran Mustafa, "Gazze çocuk mezarlığı haline geldi, 900 çocuk açlık tehlikesiyle karşı karşıya." diye konuştu.

İsrail'in Gazze ablukasının gıda, su, ilaç ve yakıt gibi insani yardımların ulaştırılmasının önündeki en büyük engel olduğunu vurgulayan Mustafa, uluslararası topluma ve kuruluşlara Gazze'ye yardımların girmesine izin vermesi için İsrail hükümetine baskı yapma çağrısında bulundu.

Gazze'nin yanı sıra Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin terörünün tırmandığını, İsrail'in Filistinlileri yerinden etmeyi sürdürdüğünü aktaran Mustafa, İsrail hükümeti ve ordusunun, Batı Şeria'da saldırılar düzenlemeleri için İsraillilere koruma sağladığına dikkati çekti.

Mustafa, bazı ülkelerin yasa dışı yerleşim yerleri ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilere karşı olumlu tavırlar sergilediğini dile getirdi.

Başbakan Mustafa ayrıca İsrail'in Filistinlilerin vergi gelirlerini sürekli olarak alıkoymasının, hükümetin vatandaşlara karşı yükümlülüklerini yerine getirme yeteneğini ciddi şekilde kısıtladığını ve bu durumun eğitim, sağlık ve gıda güvenliği başta olmak üzere hayati sektörlere önemli zararlar verdiğini sözlerine ekledi.

BM'den "Gazze'de yetersiz beslenme vakaları artarken yardım güvenli şekilde ulaştırılmalı" çağrısı

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında, Gazze'deki gelişmelere ilişkin açıklamada bulundu.

Gazze'deki bombardıman, yerinden edilme ve yıkım ortamında, tıbbi tesislere ve hastanelere son derece kötü sağlık koşullarında ulaşan, ciddi derecede yetersiz beslenmiş kişilerle ilgili endişe verici raporlar almaya devam ettiklerini anlatan Dujarric, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Dün Sağlık Bakanlığı, aralarında çocukların da bulunduğu bir düzineden fazla kişinin son 24 saat içinde açlıktan hayatını kaybettiğini açıkladı. Sahadaki BM kuruluşları, Gazze'deki koşulların neredeyse yaşanamaz hale geldiği uyarısında bulundu. Sivillerin korunması ve 2 milyondan fazla insanın açlıkla karşı karşıya olduğu bölgeye insani yardımın güvenli ve sürekli şekilde ulaştırılmasının sağlanması gerekiyor."

2,1 milyon insan hizmet bulunmayan alana sıkıştırıldı

Dujarric, Gazze'nin yüzde 87,7'sinin "tahliye emri" altında ya da "tahliye bölgeleri" içinde olduğunu belirterek, yaklaşık 2,1 milyon kişinin hizmetlerin neredeyse hiç bulunmadığı, parçalanmış bir alana sıkıştırıldığını bildirdi.

Gazze'de 1,3 milyondan fazla kişinin barınma ve temel ev eşyalarına ihtiyaç duyduğunu dile getiren Dujarric, sert hava koşulları, yüksek nem, aşırı kalabalık ve çadırlar ile brandaların sık sık sökülüp yeniden kurulmasının barınma malzemelerinin ömrünü kısalttığını ve zaten kötü olan durumu daha da ağırlaştırdığını kaydetti.

Dujarric, 4 aydan uzun süredir Gazze'ye hiçbir barınma malzemesinin girişine izin verilmediğini belirterek, diğer taraftan yakıt krizinin de sürdüğünü ifade etti.

Son günlerde Gazze'ye girişine izin verilen sınırlı miktardaki yakıtın ihtiyacı karşılamaktan çok uzak olduğuna işaret eden Dujarric, "BM kuruluşları ve ortakları, mevcut yakıtı en kritik operasyonlara öncelik vererek kullanıyor." dedi.

Dünya Gıda Programı, Gazze'de açlık krizinin yeni boyutlara ulaştığı konusunda uyardı

WFP Acil Durum Hazırlık ve Müdahale Direktörü Ross Smith, BM günlük basın toplantısına bağlanarak, Gazze'deki duruma ilişkin bilgi verdi.

Gazze nüfusunun dörtte birinin kıtlıkla mücadele ettiğini bildiren Smith, şiddetli akut yetersiz beslenme vakalarının hızla arttığını, halihazırda neredeyse 100 bin kadın ve çocuğun ciddi akut yetersiz beslenme nedeniyle acil tedaviye ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Smith, "Gazze'deki açlık krizi, yeni ve şaşırtıcı boyutlara ulaştı. Elimizdeki bilgilere göre halkın üçte biri art arda birkaç gün boyunca hiçbir şey yemiyor." diye konuştu.

İnsani yardımın çoğalması için günde en az 100 tırın Gazze'ye giriş yapması gerektiğinin altını çizen Smith, "Bu ölçekte bir yardım sağlanmadan, sahadaki durumu kontrol etmek son derece zor olacak. Ayrıca, gıda dağıtım noktalarına, yardım konvoylarının güzergahlarına ve hareket halindeki bu konvoylara hiçbir silahlı unsurun yaklaşmaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Smith, dün WFP insani yardım konvoyunun hedef alınması çok büyük bir trajedi olarak tanımladı.

"Küçük çocuklar için ölüm riski son derece yüksek"

"Gazze'de herhangi bir değişiklik olmaması halinde insanların ne kadar sürede açlıktan ölebileceğinin" sorulması üzerine Ross Smith, şunları kaydetti:

"Şiddetli akut yetersiz beslenme durumlarında, özellikle küçük çocuklar için ölüm riski son derece yüksek. Bu çocukların hemen tedavi edilmesi gerekiyor. Açlıktan ölen insanlara dair çok sayıda bilgi geliyor. Yetişkin birinin açlıktan ölmesiyle bir çocuğun akut yetersiz beslenmeden hayatını kaybetmesi çok farklı. Ama şu anda bu vakaların yaşandığına dair hem doğrudan hem dolaylı kanıtlarımız var."

Smith, Gazze'deki nüfusun tamamının halihazırda acil ya da daha üst seviyelerde gıda güvensizliğiyle karşı karşıya olduğunu anımsatarak, sahadaki gözlemlerine göre bu oranın daha da artmasını öngördüklerini sözlerine ekledi.

UNICEF: Gazze'deki durum "insan eliyle" oluşturulan bir felakettir

UNICEF, X sosyal medya hesabından Gazze'deki gelişmelere ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, Gazze'de açlık nedeniyle çocuklar ve yetişkinlerin hayatını kaybettiği belirtilirken, "Çocuklar arasında görülen ölümcül düzeydeki yetersiz beslenme, felaket boyutlarına ulaşıyor. Gıda tehlikeli biçimde yetersiz, temiz su ise acil eşik seviyesinin altına düşmüş durumda." uyarısı yapıldı.

İnsani yardıma erişimin son derece kısıtlı olduğu ve ciddi güvenlik riskleri barındırdığına dikkatin çekildiği açıklamada, "Bu, insan eliyle ortaya çıkan bir felakettir. Artık yeter!" ifadesine yer verildi.

Açıklamada, BM'nin ihtiyaç sahibi ailelere her türlü yardımı geniş çapta ulaştırmasına izin verilmesi gerektiği kaydedildi.

Alman hükümeti Gazze'ye yardım dağıtım şeklini ve yetersizliğini eleştirdi

Alman hükümetinin, Yeşiller Partisinin konuya ilişkin soru önergesine verdiği yanıtında, GHF'nin yeni dağıtım mekanizması eleştirilerek, "Alman hükümeti, bu mekanizmanın sivil nüfusa yeterince ulaşmadığının ve insani ilkelere uygun şekilde çalışmadığının artık açık olduğunu düşünüyor." denildi.

Alman hükümetinin cevabında, Gazze Şeridi'ndeki insani durum dayanılmaz olarak nitelendirilerek, "Halkın çektiği acıların hafifletilmesi ve insani durumun, insani ilkelere ve uluslararası insancıl hukuka tamamen uygun bir şekilde iyileştirilmesi gerekiyor." ifadesi kullanıldı.

Ayrıca yardım malzemelerine ulaşmaya çalışırken insanların hayatını kaybettiklerine işaret edilerek, bu şoke edici hadiselerin mümkün olan en kısa sürede kapsamlı bir şekilde aydınlatılması istendi.

İsrail'in uluslararası insancıl hukuka uyma ve Gazze'deki sivilleri mümkün olan en iyi şekilde koruma sorumluluğuna sahip olduğu vurgulandı.

Hükümetin yanıtında, Almanya'nın İsrail'e, Gazze'de yardım dağıtımlarının tamamen yeniden başlatılmasını kolaylaştırması ve Birleşmiş Milletler (BM) ile insani yardım kuruluşlarının çalışmalarını bağımsız ve tarafsız bir şekilde yürütebilmelerini sağlaması çağrısında bulunuldu.

27 Mayıs'tan bu yana İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 922'ye, yaralıların sayısı da 5 bin 861'e çıktı.

Ürdün, Gazze Şeridi'nden 23 hasta çocuğu daha tahliye etti
Ürdün, Gazze Şeridi'nden 23 hasta çocuğu daha tahliye etti
İçeriği Görüntüle

Belçika Kralı Philippe'ye göre, Gazze'deki durum "insanlık için bir utanç"

Belga haber ajansının haberine göre, Philippe, Belçika Milli Günü vesilesiyle ülkesine seslendiği konuşmasında, uluslararası hukukun ayaklar altına alındığında "öngörülemezlik ve şiddetin serbest kaldığını" dile getirdi.

Gazze'deki sivillerin açlıktan ve bombardımanlar altında hayatını kaybettiğini kaydeden Philippe, "Mevcut durum çok uzun süredir devam ediyor. Bu, insanlık için bir utançtır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin bu dayanılmaz krize derhal son verilmesi çağrısını destekliyoruz." dedi.

Philippe, çocuklarını kaybeden biri Filistinli diğeri İsrailli iki babayla görüştüğünü ifade ederek, "Bu babalar bize, siyasi boyutun ötesinde, söz konusu olanın her zaman insanlık onuru olduğunu hatırlatıyor." diye konuştu.

Avrupa'nın bugün tanık olunan "acımasız güç mücadelelerine karşı" inandırıcı bir alternatif haline gelmesi gerektiğini söyleyen Philippe, "Uluslararası hukuku ve insan haklarını gözeterek insan onurunu koruyabiliriz." ifadesini kullandı.

İsrail ordusu Gazze'deki Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams'ı kaçırdı

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, Hams'ın kaçırılması şiddetle kınandı ve bu eylemin Gazze Şeridi'ndeki hasta, aç ve acı çekenlerin seslerini doğrudan hedef aldığı vurgulandı.

İsrail'in ilaç ve insani yardım girişini kısıtladığı Gazze'deki duruma işaret edilen açıklamada, Hams'ın kaçırılmasına ilişkin, "Bu korkakça eylem, açlıktan ölen çocukların acısını, ilaç bulamayan yaralıların ızdırabını ve hastane kapılarındaki annelerin çığlıklarını dünyaya duyuran en önemli insani ve sağlık alanındaki seslerden birini hedef aldı." ifadesine yer verildi.

Gazzeli doktorun kaçırılmasının "gerçeği susturmak, korkunç bir sağlık ve insani felaket yaşayan Filistin halkının acısını örtbas etmek için önceden tasarlandığına" dikkati çekildi.

Hams'ın kaçırılmasının ifade özgürlüğü ve insani yardım çalışmalarının ciddi bir ihlali olduğunun altı çizilen açıklamada, Hams'ın güvenliğinden İsrail ordusu sorumlu tutuldu.

Filistinli doktorun "derhal ve koşulsuz" serbest bırakılması çağrısı yapıldı.

Öte yandan, Şihab haber ajansının Hamas kaynaklarına dayandırdığı haberde, Hams'ın İsrail ordusuna bağlı özel kuvvetler tarafından kaçırıldığı ve Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde bir ordu kampına götürdüğü belirtildi.

Haberde, Hams'ın kaçırılması esnasında İsrail askerlerinin doğrudan ateş açması sonucu Filistinli gazeteci Tamir ez-Zeanin'in hayatını kaybettiği belirtildi.

Gazze'deki Filistin hükümeti: İsrail'in, Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Hams'ı kaçırması savaş suçudur

Hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Hams'ı "Gazze'nin güneyindeki sahra hastanesine giderken, insani ve tıbbi görevini yerine getirirken kaçırdığı" bildirildi.

İsrail ordusuna bağlı silahlı birimin "Doktor Mervan ve arkadaşlarını taşıyan ambulansa doğrudan ateş açarak birini öldürdüğü" aktarılan açıklamada, saldırıda diğer iki kişinin de yaralandığı kaydedildi.

Doktor Hams'ın hayatından İsrail'in sorumlu tutulduğu ve yapılanın savaş suçu olduğuna dikkat çekilen açıklamada, uluslararası topluma "işlenen suça karşı tepki gösterme ve Hams'ın serbest bırakılmasını sağlama" çağrısında bulunuldu.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı: "İsrail ordusu Bakanlık Sözcüsü Hams'ı kaçırırken ayağından yaraladı"

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Görgü tanıkları, doktor Mervan el-Hams’ın işgal güçlerine bağlı özel bir birlik tarafından gözaltına alınırken ayağından yaralandığını ve hala gözaltında tutulduğunu aktardı." ifadeleri kullanıldı.

Hams’ın sağlık durumuyla ilgili derin endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, bunun ifade özgürlüğüne ve insani çalışmalara yönelik ciddi bir ihlal olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Hams’ın derhal serbest bırakılması talep edildi.

İsrail'in Gazze'de hedef aldığı kilisenin papazı Romanelli, saldırının "doğrudan isabet" olduğunu söyledi

Arjantin'de yayın yapan Radio Mitre programına katılan Gabriel Eduardo Romanelli, İsrail ordusunun yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı kiliseye yönelik saldırısını anlattı.

Arjantinli din adamı, İsrail ordusunun kiliseyi hedef alan saldırısının aniden meydana geldiğini, saldırıda 3 kişinin hayatını kaybettiğini, kendisi de dahil 15 kişinin de yaralandığını hatırlattı.

Romanelli, "Doğrudan isabetti, her yerde şarapnel parçaları ve yaralananlar vardı. Bir patlamaydı ve bu açıkça görülüyor. İsrail hükümeti ve ordusu yanlışlıkla olduğunu söylüyor." ifadelerini kullandı.

Kiliseye İsrail saldırılarından kaçan 50'si çocuk yaklaşık 500 kişinin sığındığını aktaran Romanelli, yüksek sıcaklarda küçük odalardan oluşan yapıda kalabalıkların bulunmasının zor olduğu için saldırı anında normalden az kişinin kilisede bulunduğunu anlattı.

Kilisenin küçüklüğü sebebiyle içindekilerin hemen hemen her ihtiyacı için dışarı çıktığını belirten Romanelli, İsrail saldırısının kilisenin ön cephesinde çatıda bulunan haçın yanına isabet ettiğini söyledi.

Romanelli, saldırı sonrası İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu veya ona yakın biri tarafından aranmadığını belirterek, Katoliklerin ruhani lideri Papa'nın kendisini aradığını ancak iletişimde yaşanan aksaklıklar sebebiyle konuşamadığını ifade etti.

İsrail ordusunun, Gazze kentinin kuzeyindeki Kutsal Aile Kilisesi'ni 17 Temmuz'da hedef alan saldırısında, İsrail bombardımanından kaçarak kiliseye sığınanlardan 3 kişi ölmüş, en az 10 kişi yaralanmıştı.

Filistin: Gazze'de ateşkes için uluslararası çağrıyı memnuniyetle karşılıyoruz

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İngiltere, Avustralya, Fransa ve Kanada’nın bulunduğu 25 ülkenin Gazze Şeridi'nde "koşulsuz ve kalıcı ateşkes" için yaptığı ortak çağrıdan memnuniyet duyulduğu belirtildi.

Bakanlığın açıklamasında, ortak açıklamanın, uluslararası toplumun İsrail güçlerinin işlediği korkunç suçlara ve özellikle "ölüm tuzakları" olarak nitelenen ABD-İsrail güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" yakınında yiyecek ve su arayan Filistinli sivillerin öldürülmesine karşı duyduğu şoku ortaya koyduğu belirtildi.

Açıklamada, "Gazze’ye yönelik vahşi İsrail saldırısının sona erdirilmesi gerekliliğini yeniden vurgulayan, zorla yerinden etme, yerleşim yerlerini genişletme ve işgal altındaki Filistin topraklarında yeni yerleşim projeleriyle iki devletli çözüm umutlarını baltalama girişimlerini kesin bir dille reddeden bu ortak tutumu derin bir takdirle karşılıyoruz." ifadelerine yer verildi.

Filistin Dışişleri Bakanlığı, söz konusu ortak açıklamayı yayımlayan ülkelere "bu ilkeli tutumu, soykırımı durdurarak ve İsrail'in uyguladığı aç bırakma politikasına son vererek pratik ve somut adımlara dönüştürmeleri" çağrısında bulundu.

DSÖ, Deyr el-Belah kentindeki yerleşkesinin 3 kez İsrail'in saldırısına uğradığını açıkladı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, X hesabından yaptığı açıklamada, Deyr el-Belah'taki yerleşkesine gün içinde 3 kez İsrail ordusu tarafından saldırıldığını, aynı zamanda örgütün ana deposunun vurulduğunu belirtti.

Açıklamada, saldırılarda 2 DSÖ personeli ve bunların aile üyeleri olmak üzere 4 kişinin gözaltına alındığı, bunlardan 3'nün daha sonra serbest bırakıldığı ancak bir personelin hala gözaltında olduğu ifade edildi.

İsrail ordusunun yerleşkeye girerek kadın ve çocukları çatışmalar arasında yaya olarak Al-Mawasi bölgesine tahliyeye zorladığı belirtilen açıklamada, erkek çalışanlar ile aile üyelerinin ise kelepçelenip soyularak silah zoruyla sorguya çekildiği kaydedildi.

Açıklamada, personel ve aile üyelerinin DSÖ ofisine tahliye edildiği belirtilerek, gözaltındaki DSÖ çalışanının derhal serbest bırakılması ve tüm sağlık çalışanlarının korunması için çağrıda bulunuldu.

Açıklamada, bölgede tıbbi malzeme stokunun büyük ölçüde tükendiği, deponun devre dışı kalmasının hastanelere, acil müdahale ekiplerine ve sağlık ortaklarına yönelik destekleri ciddi şekilde kısıtladığı vurgulandı.

Açıklamada, üye devletlere çağrıda bulunularak, Gazze'ye düzenli ve sürdürülebilir tıbbi yardım akışının sağlanması talep edildi.

Hamas: Gazzelilerin acılarını dindirecek onurlu bir anlaşma için rasyonel hareket ediyoruz

Gazze'de açlık, kara ve hava saldırıları ile ABD-İsrail güdümündeki sözde yardım dağıtım noktalarında açılan ateş sonucu ölümlerin arttığı, müzakere sürecinin ise devam ettiği bir ortamda Hamas'tan yazılı açıklama yapıldı.

Hamas'ın, İsrail'in Gazze halkına yönelik soykırımda ileri gittiği bir dönemde halkın acılarına son vermek için gece gündüz ve var gücüyle çalıştığı ifade edildi.

İsrail'in, müzakere masasında elde edemediği kazanımları Filistinlilere karşı işlediği katliamlarla elde etmeye çalıştığı ve bunu da bir şantaj unsuru olarak kullandığı kaydedildi.

Ara bulucular ve ilgili tüm taraflarla çalışmaların sürdüğü belirtilen açıklamada, "saldırıların, soykırımın ve ablukanın sona ermesi, Gazze halkının onurlu bir şekilde yaşamasını garanti edecek onurlu bir anlaşmaya varılması için Filistinli gruplarla sorumlu, rasyonel ve süratli bir şekilde istişarelerin sürdürüldüğü" aktarıldı.

ABD'nin İsrail Büyükelçisi, 25 ülkenin İsrail'i Gazze'de kalıcı ateşkese çağırmasını "iğrenç" buldu

ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, X hesabından, İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'ye "yardımların damla damla verilmesini ve sivillerin insanlık dışı şekilde öldürülmesini" kınayan ortak bildiri hakkında açıklama yaptı.

Gazze Şeridi'ndeki "korkunç çatışmayı derhal, koşulsuz ve kalıcı ateşkes yoluyla sona erdirmek için ortak çaba içinde birleşilmesi" çağrısında bulunan açıklamayı “iğrenç" bulduğunu belirten Huckabee, İngiltere, Fransa ve Kanada’nın da aralarında olduğu 25 ülkenin Hamas yerine İsrail’e baskı yaptığını ileri sürdü.

Hamas’ın, her ateşkes teklifini reddettiğini iddia eden Huckabee, "İsrail’i suçlamak mantıksız.” ifadesini kullandı.AA