ANKARA (AA) - Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yeşiltaş, 'Bugün terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını tercihler arasından seçilmiş bir tercih olarak değil, zorunlu olarak ortaya çıkmış bir tercih olarak görmek lazım.' dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 'Demokrasi Nöbeti: 15 Temmuz'un Ardından Türkiye' başlıklı panel düzenlendi.

Moderatörlüğünü TRT Haber spikeri Oya Eren'in yaptığı panele, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yeşiltaş, İstanbul Medipol Üniversitesi Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Yayla, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden Zeynep Oktav ve gazeteci Halime Kökçe konuşmacı olarak katıldı.

Prof. Dr. Yeşiltaş, Türkiye'nin 15 Temmuz'dan sonra kendi güvenlik derinliğini yeniden inşa edebilen bir ülke olarak öne çıktığını belirtti.

Milli güvenlik stratejisinde yaşanan değişimin, 15 Temmuz sonrasında atılan adımlarla şekillendiğini dile getiren Yeşiltaş, 'Bugün terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını tercihler arasından seçilmiş bir tercih olarak değil, zorunlu olarak ortaya çıkmış bir tercih olarak görmek lazım.' diye konuştu.

Milli savunma sanayisinin 15 Temmuz'dan sonra konsolide olduğunu anlatan Yeşiltaş, milli savunma derinliğinin bu süreçte kazanıldığını ve terörle mücadele stratejisinin bu derinliğin oluşmasında çok büyük etkisi olduğunu söyledi.

Elazığ'da otomobilin şarampole devrilmesi sonucu 2 kişi öldü, 3 kişi yaralandı
Elazığ'da otomobilin şarampole devrilmesi sonucu 2 kişi öldü, 3 kişi yaralandı
İçeriği Görüntüle

İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Yayla, 15 Temmuz'a 'şanlı direniş' adını verdiğini belirtti.

15 Temmuz'un tarihi açıdan çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yayla, yaşananların diğer büyük olaylarla kıyaslanabileceğini ifade etti.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden Zeynep Oktav, 15 Temmuz'un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsına yönelik bir saldırı olduğunu belirtti.

Gazeteci Halime Kökçe de 15 Temmuz gecesi bir gazeteci olarak yaşadıklarını anlattı. Türkiye'nin darbeler tarihinde medyanın genellikle darbeleri destekleyen bir rol üstlendiğini dile getiren Kökçe, 15 Temmuz'da ise medyanın farklı bir tutum sergilediğini, darbeye karşı anlık refleks verdiğini ve o geceyi tersine çeviren etkenlerden birinin de bu tutum olduğunu vurguladı.

- 'Milletin yanında olan lidere millet de güvendi'

Moderatörlüğünü Ankara Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Cem Duran Uzun'un yaptığı panelde, 15 Temmuz Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Turunç, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şuay Nilhan Açıkalın ve 15 Temmuz Darbe Davaları Platformu Başkanı Avukat Mehmet Alagöz konuşmacı olarak yer aldı.

15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatan İsmail Hakkı Turunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı meydanlara davet ettiğini anımsatıp, ''Milletimin yanındayım.' dedi. Milletin yanında oldu. Milletin yanında olan lidere de millet güvendi. O, milletine güvendiği için zaten sokağa davet etti.' ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Şuay Nilhan Açıkalın, 15 Temmuz darbe girişiminin çok boyutlu olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.

Olayın hem uluslararası ilişkiler hem de uluslararası hukuk açısından oldukça karmaşık bir yapıya sahip olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Açıkalın, 'FETÖ'nün dışarıdan bakıldığında yalnızca bir eğitim kurumları ağı olmadığı, Türkiye'de devletin içine sızmış ve seçilmiş hükümeti devirmeye çalışan uluslararası bir terör örgütü olduğu o gece net biçimde görüldü.' değerlendirmesinde bulundu.

Terör örgütü tanımının ülkeden ülkeye değiştiğini aktaran Doç. Dr. Açıkalın, 'FETÖ'nün uluslararası bir terör örgütü olarak tanımlanması konusunda hala çok isteksiz davranan ülkeler var.' dedi.

15 Temmuz Darbe Davaları Platformu Başkanı Avukat Mehmet Alagöz, Türkiye'nin darbeler yaşamış bir ülke olmasına rağmen, geçmişte gerçek anlamda darbe yargılamalarının yapılamadığını söyledi.

Alagöz, 15 Temmuz'dan sonra başlayan yargı sürecine ilişkin, 'İyi bir reaksiyon gösterildi. Hakimler ve Savcılar Kurulu önce FETÖ ile irtibatlı olan hakim ve savcıları tasfiye etti. Daha sonra bazı kararlar alındı ve olayların gerçekleştiği yerlere göre yargılamalar yapıldı.' diye konuştu.

- Panelin son oturumu

Daha sonra moderatörlüğünü Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Araştırma Görevlisi Hüseyin Arslan'ın yaptığı 'Tanıklarla 15 Temmuz: O Geceyi Unutmamak' başlıklı son panele geçildi.

Panelde, 15 Temmuz gazileri Safiye Başpınar Bayat, Üzeyir Civan ile 15 Temmuz tanığı Taha Koyuncu, o gece yaşadıklarını anlattı.