İSTANBUL (AA) - İranlı sanatçı Seyed Davoud'un yeni eserlerinden oluşan 'Kain'at' sergisi, Ortaköy'deki Hüsrev Kethüda Hamamı'nda sanatseverlerle buluştu.
Hector Art Gallery himayesinde düzenlenen, küratörlüğünü Mehmet Lütfi Şen'in, sanat yönetmenliğini ise Umut Oğuz'un üstlendiği sergi öncesi Mehmet Taylan'ın müzik dinletisi sanatseverle buluştu.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Davoud, eserlerinde atların hafıza ve mitolojiye dair anlamlarını merkeze aldığını söyledi.
Eserlerdeki atların gerçekliğine de değinen Davoud, 'Gördüğünüz gibi buradaki eserlerin birçoğunda atların yüzleri belirgin olmasına rağmen gövdeleri soyutlanmış ve silik şekilde sunuluyor. Bu, hafıza ve geçmişimizle ilgili bir durumdur. Çünkü biz insanları gördüğümüzde hafızamıza önce yüzleri kazınıyor. Onlar geçmişe karışınca ise bu resim ve hatıra dağılıp gidiyor. Atlar, sergide bu gerçek ve parçalanmanın bir metaforu olarak yer alıyor.' ifadelerini kullandı.
- 'Bütün eserlerin arkasında farklı hikayeler var'
Seyed Davoud, kendisi için atların özgürlüğü temsil ettiğinin altını çizerek, 'Atlar, özgürce koşuyor ve sonsuzca rahatlar. İnsandan sonra doğada en özgür olan canlı atlar. Bu, bir bakıma atları insana yaklaştıran bir durum. İnsandan sonraki mertebede at var. Serginin ismi de bunu ortaya koyuyor.' şeklinde konuştu.
Serginin temel olarak şiirden yola çıktığını söyleyen Davoud, şunları aktardı:
'Dikkat ederseniz eserlerin altında yazılar var. Galiba sadece resim hayata direnemiyor. O yüzden yazı da devreye giriyor. Bu yazı gerçekten de anlatımı güçlendiriyor. Sergideki bütün eserlerin arkasında farklı hikayeler var. Resimlerin altındaki yazılar da bunları anlatıyor.'
Davoud, sergide gerçekleştireceği canlı performansa da değinerek, 'Mehmet Taylan bizim çok değerli bir arkadaşımız ve önemli bir müzisyen. Beraber doğaçlama müzik ve resim çalışmaları yapıyoruz. Burada da onun bir örneğini gerçekleştireceğiz. Yaklaşık yarım saat içerisinde iki tane resim bitirmiş olacağım. Mehmet Bey de tamamen doğaçlama bir eseri o sırada icra edecek.' dedi.
- 'Sergide atlar Davoud'un kavramlarına binip koşuyor'
Küratör Mehmet Lütfi Şen ise serginin ismine değinerek, 'Kain, var olan demek. Yani sergi bize 'var olan at' demiş oluyor. Medeniyetlerin kuruluşunda insanların yanında hep at var. Atlar olmasa insanlık medeniyet kuramıyordu. Tabii ki teknolojinin gelişmesinden sonra atlar sanki kenarda kaldı gibi bir görüntü var ama bu sergi tam da bunu, yani atların var olduğunu bize söylüyor.' diye konuştu.
Teknolojik gelişmelere bağlı olarak atların anlamının değiştiğine vurgu yapan Şen, 'Atlar tabii ki bizim medeniyeti kurduğumuz dönemki atlar değil. Onlar üzengileri, yularları, yük taşıyan güçleriyle değil, insanı kendine getiren asil duruşlarıyla burada bulunuyor. Bu durumu anlatmak için serginin asıl kavramsal metninde 'özgür atlar zamanı' tabirini kullandım. Sergiyle birlikte atlar artık yularlarından, üzengilerinden, eyerlerinden kurtularak ilk ve orijinal zamanlarındaki anlamlarına dönüyor. Nasıl ki tabiatta atlar özgürce yaşıyorsa şimdi Davoud'un atları da özgürleşmiş atlar olarak burada var.' ifadelerini kullandı.
Şen, sergideki atların insanlığın insan olması konusunda bir hizalandırma yaptığını dile getirerek, şunları söyledi:
'Atlar insanlar için bir navigasyon görevi görüyor. Onlara baktığımız zaman kendi hikayemizi okuyabiliyoruz. Kadim sanatta da atlar var. Mağara duvarlarından itibaren atlar sanatla baş başa. Minyatürleri biliyorsunuz. Minyatürlerde atsız bir eser neredeyse göremezsiniz. Atlar her zaman sanatta bizim baş tacımız olmuş ama günümüzde artık atlar, o yükleri taşımıyor ve artık başka bir anlamla aramızdalar. Burada eserler karşısında duran arkadaşlar her bir eserin bambaşka bir kavram olduğunu görecek. Sergide atlar Davoud'un kavramlarına binip koşuyor.'
- 'Davoud eserlerinde atın gücünü her duyguya bildirmeyi başarmış'
Serginin sanat yönetmenliğini üstlenen Umut Oğuz da serginin acılardan damıtılmış olduğunun altını çizerek, 'Davoud, geçmişinde ciddi zorluklar çekmiş ve bugünlere gelmeyi başarmış bir ressam kardeşimiz. Zaten resimlere baktığınızda da onun aykırı işlerini görüyorsunuz.' dedi.
Atların Anadolu'nun en kadim hayvanı olduğunu vurgulayan Oğuz, şunları dile getirdi:
'Atlar, tarihte o kadar önemli bir görev üstlenmiş ki İstanbul'un alınmasından tutun, bütün önemli anlarda, her yerde atlar var. Onlar, Türklük ile özdeşleşmiş hayvanlar. Normalde hiperreal resimleri çok beğenen bir adam değilim. Bunun yerine yorumlanan resimleri çok seviyorum. Burada da öyle bir at yorumu görüyoruz ki bazılarının içinde çığlıklar, bazılarında sessizlik, bazılarında bir baş kaldırış, bazılarında ise teslimiyet var. Seyyid Davoud eserlerinde, atın gücünü her duyguya bildirmeyi başarmış. O yüzden böyle bir işin parçası olduğumuz için gurur duyuyorum.'
Hector Art Gallery'nin sahibi Mehmet Uçak ise serginin bir yolculuk hikayesi olduğunu aktararak, 'Burada farklı disiplinlerden 4-5 arkadaş bir araya geldik. Yolumuz ilk önce Seyyid, ardından Umut, sonra Mehmet Lütfi Bey'le keşişti. Biz sadece denetçiyiz, mali müşaviriz. Denetçiler, mali müşavirler, ressamlar, sanatçılar, tiyatrocular, hepimiz bir araya geldik ve bu güzel sergiyi ortaya çıkartmış olduk.' ifadelerini kullandı.
Atların özgürlüğün simgesi olduğunu söyleyen Uçak, 'Galerimizin ismi Hector Art Gallery. Hector, tarih boyunca mağlup ve erdemli, idealler için mücadele veren insanların bir simgesi olmuş. Yanı sıra atlar da Anadolu'da büyük bir simge. Dolayısıyla bu sergimizde, Hector ile atları, atlardaki özgür ruhu birleştirmiş olduk.' dedi.
Sanatçı Davoud, sergi boyunca her gün iki saat canlı heykel çalışması yaparak bir ağaç formunu adım adım şekillendirecek ve izleyicilere sanatın oluşumuna yakından tanıklık etme fırsatı sunacak.
Sergi, 14 Aralık'a kadar ziyaret edilebilecek.
- Seyed Davoud hakkında
Sanatçı Seyed Davoud, 1991'de İran'da dünyaya geldi. Resim, heykel ve müzik alanlarında eğitim alan sanatçı, kişisel ve karma sergilerinin ardından 2018'de Türkiye'ye yerleşti. Davoud, bugüne kadar birçok ülkede çeşitli projelere katıldı.
Pek çok serginin küratörlüğünü üstlenen sanatçı, aynı zamanda UNESCO'nun resmi ortağı IAA/AIAP'ın İran, Azerbaycan ve Suriye temsilciliğini sürdürüyor.
Eserleri Türkiye, İran, Azerbaycan ve Avrupa'nın birçok şehrindeki koleksiyonlarda yer alan Davoud, sanatçı, küratör ve araştırmacı olarak İstanbul'da üretimlerine devam ediyor.





