SARAYBOSNA (AA) - Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla İletişim Başkanlığınca 'Zaferin Adı Türkiye' paneli düzenlendi.
Saraybosna'daki Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi'nde düzenlenen panelde, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Hırvat üyesi Zeljko Komsic, Bosna Hersek Temsilciler Meclisi Başkanı Denis Zvizdic, Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçisi Emin Akseki, Bosna Hersekli yetkililer, Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileriyle çok sayıda davetli katıldı.
Komsic, burada yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'un Türk halkı için önemini bildiğini ve bunun farkında olduğunu söyledi.
Türkiye'nin geleceğinin 15 Temmuz'da belirlendiğini ve tanımlandığını belirten Komsic, şunları ifade etti:
'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde Türk liderliği ve özellikle Türk halkı inanılmaz bir cesaret ve inanılmaz bir irade göstermiştir, kendi seçimini savunmuştur. Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları demokrasi haklarını ve kimlerin kendi adlarına görev yapacağına karar verme haklarını da savunmuşlardır. Türk halkı, hiçbir gücün, ister tanklarla olsun, ister örgütlerle, ister uluslararası baskılarla veya ihanetlerle olsun iradesini değiştiremeyeceğini göstermiştir. Bu da çok önemli bir gerçektir. Bana öyle geliyor ki bizler de bu gerçekten çok şey öğrenebiliriz.'
Komsic, Cumhurbaşkanlığının, parlamentonun ve hükümetin, devletin bir sembolü olduğunu söyleyerek 'Türk halkının gösterdiği muazzam direniş hayranlık uyandırıcıdır. Hepimiz biliyoruz ki Türk milleti, sembollerine, bayrağına, armasına ve vatanına çok bağlıdır. Ama aynı zamanda Türk halkı, kendi seçtiği kurumlarıyla da gurur duyar.' dedi.
Türkiye'yi dost devlet olarak gördüklerini aktaran Komsic, darbenin başarılı olması durumunda dünyanın güvenli bir yer olmayacağını dile getirdi.
Bosna Hersek Temsilciler Meclisi Başkanı Zvizdic de FETÖ'nün hain ve korkak bir darbe girişimi olduğunu ifade ederek, 15 Temmuz'da Türk milletinin demokrasiyi savunduğunu vurguladı.
Darbecilerin kurumların gücünü ve her şeyden önce devletini seven, kurumlarına saygı duyan Türk milletinin gelişmiş bilincini hesaba katmadığının altını çizen Zvizdic, 'Her zaman Türkiye'nin meşru ve demokratik yollarla seçilmiş kurumlarının yanında olduk. Türkiye bizim dost ülkemizdir, önemli bir devlettir, bize büyük destek sağlayan, her zaman Bosna Hersek'in toprak bütünlüğü ve egemenliğinin yanında olan bir devlettir.' ifadelerini kullandı.
- 'FETÖ, tarihte eşine ender rastlanan bir terör örgütü'
Büyükelçi Akseki de 1970'lerde ortaya çıkan FETÖ'nün kendisini 'Türk halkına eğitim alanında faaliyet gösteren, bu yola kendini adamış ve dini vasfı olan' bir sivil toplum örgütü olarak tanıttığını söyledi.
FETÖ'nün gizli gündemini ilerletmeye çalışan, çok katmanlı, uluslararası ve gizli hücrelerden oluşan, tarihte eşine ender rastlanan bir terör ve organize suç örgütü olduğunun zamanla anlaşıldığını aktaran Akseki, şöyle devam etti:
'Dünya kamuoyuna kendisini hoşgörü medeniyetinin temsilcisi olarak tanıtan terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen, örgütünü kendisinin mehdi olduğuna inandırmış, mehdilik iddiası temelinde tartışılamaz ve sorgulanamaz bir liderlik yaratmıştı. Bu bağlamda, dinimizin temel kaynaklarının ne dediğinden ziyade örgüt elebaşı Gülen'in sözleri esas alınmaktaydı. FETÖ okullarında bu inançla yetişen ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sızan teröristler, ülkemizin seçilmiş hükümetine karşı darbe girişiminde bulunmuş, silahsız halka karşı ateş etmekten, kendi polisini ve Meclis'ini bombalamaktan çekinmemiştir.'
Akseki, terör örgütü PKK'nın kendini feshetme ve silah bırakma kararı aldığına işaret ederek 'Terörsüz Türkiye süreci başlatıldı. Terör örgütü PKK'nın geldiği bu nokta, ülkemizin terörle mücadelede ne kadar haklı, ilkeli ve tutarlı bir yaklaşım sergilediğinin en somut kanıtıdır. FETÖ ile mücadele de ulusal güvenliğimizin en önemli unsurlarından biridir.' dedi.
- 'Zaferin Adı Türkiye' paneli
İstanbul Medeniyet Üniversitesinden Doç. Dr. Veysel Kurt'un moderatörlüğünü yaptığı panelde konuşan Bosna Hersek'in eski Ankara Büyükelçisi Adis Alagic, FETÖ'nün Türkiye'nin seçilmiş meşru yöneticilerine darbe girişiminde bulunduğunu belirtti.
Darbe girişiminin sadece meşru yönetime değil Türkiye'nin geleceğine de yapılmış bir saldırı olduğunu vurgulayan Alagic, 'O gece şaşkınlık ve korku hissettik. Hele ki Türkiye'de yaşayan çok sayıda tanıdıklarımı düşündüğümde daha da büyük bir endişe içindeydim. Ancak durumu bildiğim için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğine ve Türk halkının cesaretine güveniyordum. Bugün, dokuz yıl sonra, bu meselenin Bosna Hersek'te daha fazla gündeme getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.' diye konuştu.
Zenica Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. Enis Omerovic, 15 Temmuz'u şiddete karşı direnişin simgesi, anayasal düzen ve demokrasi mücadelesinin, Türk halkının iradesinin sembolü olarak gördüğünü kaydetti.
Uluslararası hukuk açısından darbe girişiminin tüm ülkeler tarafından yasaklı görülmesi gerektiğinin altını çizen Omerovic, 'Eğer bir darbe girişimi meşru ve demokratik olarak seçilmiş hükümete karşı yapılmışsa devletin kendini koruma hakkı değil aynı zamanda yükümlülüğü de vardır. Yani devlet, iç hukuku çerçevesinde olağanüstü tedbirler alarak kendini savunma hakkına sahiptir.' değerlendirmesinde bulundu.
Bosna Hersek İslam Birliği Medya Merkezi Yöneticisi Muamer Tinjak, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin, dünya medyasının kriz anlarına nasıl yaklaştığı konusundaki temel zayıflıklarını ortaya çıkardığını söyledi.
Türk medyası ve sosyal medyanın halk direnişinin harekete geçirilmesinde kilit bir rol oynadığını aktaran Tinjak, şöyle devam etti:
'Batı medyası büyük ölçüde tarafsızlık, etik ve olayların doğru şekilde tanımlanması standartlarını yerine getiremedi. O gün Türk gazeteciler sadece muhabir değil, aynı zamanda demokrasinin ve anayasal düzenin savunucusuydu.'
Tinjak, Batı medyasının darbe girişimini bilinçli, sistemli biçimde görmezden geldiğini ifade etti.
TRT Balkan Müdürü Emre Baştuğ da FETÖ'nün medya yapılanmasının uluslararası bir ağı olduğunu ve Balkanlar'da da çalıştıklarını dile getirdi.
FETÖ'nün terör yapılanmasının sadece Türkiye'yi değil Bosna Hersek dahil dünyadaki birçok ülkeyi ilgilendirdiğini belirten Baştuğ, 'Gençleri kandırıp, onların üzerinden ailelerine ulaşıyorlar ve gelecekte faydalanacakları, kafası yıkanmış insanlar elde etmeye çalışıyorlar.' dedi.
Panelin ardından '15/07 Şafak Vakti' filmi gösterildi
- Şehitler için dua
Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçiliğinde sabah saatlerinde düzenlenen programda saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Büyükelçilikteki anma töreninin ardından Akseki ve beraberindeki heyet, Kovaçi Şehit Mezarlığı'na geçerek burada şehitler için dua etti. Saraybosna'daki tarihi Gazi Hüsrev Bey Camisi'nde de dua programı düzenlendi.
Anma etkinlikleri kapsamında Saraybosna Yunus Emre Enstitüsü tarafından Başçarşı'da Anadolu Ajansı (AA) foto muhabirlerinin 15 Temmuz'da yaşananları anlatan fotoğraflarından oluşan sergi de açıldı.