TBMM (AA) - DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve İzmir Milletvekili İbrahim Akın basın toplantısı düzenledi.

Gergerlioğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, engelli bireylerin temel haklarına ilişkin değerlendirme ve çözüm önerilerinin kendilerine raporla ulaştırıldığını aktardı.

Raporda, engelli öğretmen atamalarının yetersiz olduğunun belirtildiğini anlatan Gergerlioğlu, hizmet içi eğitim programlarının, engelli öğretmenler için mağduriyet oluşturduğuna yönelik şikayetlerin de olduğunu belirtti.

Engellilere yönelik ÖTV muafiyetine de değinen Gergerlioğlu, 'Mevcut düzenlemeler ihtiyaçları karşılamıyor, aldıkları araçlar lüks statüsüne sokulup engelli avantajı ile almaları engelleniyormuş. Kamuda ve özel sektörde yüzde 3 olarak uygulanan kotalar artırılmalı, istihdam kotası yüzde 6'ya yükseltilmeli diyorlar.' ifadesini kullandı.

Gergerlioğlu, 10 yıllık kamu hizmeti olan engellilere yeşil pasaport hakkının tanınmasına ilişkin taleplerin de olduğunu söyledi.

- 'Bütçe halkın değil, sermayenin, faizin bütçesi'

Vergiye yönelik düzenlemeleri de içeren kanun teklifi, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
Vergiye yönelik düzenlemeleri de içeren kanun teklifi, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
İçeriği Görüntüle

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ni eleştirerek, bütçenin halkın değil, sermayenin, faizin bütçesi olduğunu savundu.

Milli Parklar Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni de eleştiren Akın, milli parklar meselesinin sıradan bir mesele olmadığını kaydetti.

Akın, teklifle Bakanlığın yetkisinin büyük ölçüde tasfiye edileceğini dile getirerek, şunları kaydetti:

'Özellikle 4'üncü maddede çok açık bir şekilde görünen bir durum var. Bu madde şunu içeriyor, Bakanlığın yetkilerini tasfiye ediyor, denetim, yaptırım, planlama, izin verme yetkisini Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne havale ediyor. Dolayısıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü aynı zamanda yatırımcı, denetimci ve mali politikaları da yönetme yetkisi alıyor. Buradan çok açık söyleyelim, anayasa hukuku ve devletlerin işletiliş biçimi bakımından bakıldığında bunun söz konusu olması mümkün değil. Bu, aykırı bir durum.'