ANTALYA (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Geleceğe Miras Projesi'nin Türk arkeolojisinde topyekün millileşme hareketi olduğunu belirterek, 'Geleceğe Miras, restorasyon ve konservasyondan gece müzeciliğine, karşılama merkezlerinden ziyaretçi yol ve güzergahlarına, teşhir ve tanzimden inşa ve ihya çalışmalarına uzanan bir tarihi ayağa kaldırma, hayata dahil etme ve geleceğe taşıma vizyonudur.' dedi.
Ersoy, Antalya'nın Serik ilçesindeki Aspendos Antik Tiyatro'da düzenlenen 'Geleceğe Miras Projesi' bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, 2023'te Efes'te başlayan projenin bugün 251 arkeolojik kazı alanını kapsayan muazzam bir uygulamaya dönüştüğünü söyledi.
Projenin gerek toprak altında gerek su altında sürdürülen çok hassas ve çok titiz arkeolojik sürecin adı olduğunu ifade eden Ersoy, şu bilgileri paylaştı:
'Proje, sadece bir kazı projesi değildir. Geleceğe Miras, restorasyon ve konservasyondan gece müzeciliğine, karşılama merkezlerinden ziyaretçi yol ve güzergahlarına, teşhir ve tanzimden inşa ve ihya çalışmalarına uzanan bir tarihi ayağa kaldırma, hayata dahil etme ve geleceğe taşıma vizyonudur. Geleceğe Miras, Türk arkeolojisinde topyekün bir millileşme hareketidir. Göbeklitepe'den Efes'e bu topraklarda iz bırakmış insan ve toplumların emanetlerini, ecdadımızdan kalan fikri ve fiili mirasla birlikte ve de Türk-İslam medeniyet anlayışını düstur edinerek bütünüyle sahiplenme bilincidir. İşi ve işleyişi bütünüyle kendi bilim insanlarımızın ehil ellerine teslim etme iradesi ve kararlılığıdır.'
Geleceğe Miras Projesi'nin Türk arkeolojisinde son 60 yıldakilere eş değer işin 4 yılda yapılmasını amaçladığını dile getiren Ersoy, bu amaç için maddi ve lojistik alanda Cumhuriyet tarihinde görülmemiş desteği sahaya ve kazı başkanlarına aktardıklarını kaydetti.
Bakan Ersoy, projenin dünyada bir benzeri hatta yakın denilebilecek örneğinin dahi bulunmadığının altını çizdi.
Projenin arkeolojik zenginliği mümkün olan her parçasıyla ülkenin, milletin, insanlığın ortak faydasına kazandırma vizyonunu içerdiğini vurgulayan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Türk arkeolojisinin altın çağının başladığını söylediğimizde bir iddiayı değil bir gerçeği ifade etmekteyiz. Geleceğe Miras, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde emin adımlarla ilerlediğimiz Türkiye Yüzyılı yolunda, kültür-turizm alanında attığımız en güçlü ve kapsamlı adımlardan biridir. Biz 'Daha fazlası, daha iyisi, daha güzeli' diyerek bu yolda yeni adımlar atmaya, durup dinlenmeden ilerlemeye inşallah devam edeceğiz.'
- Aspendos'ta bu yıl çalışma alanı 13 bin 500 metrekareye çıkacak
Ersoy, Geleceğe Miras'ın en önemli uygulama alanlarından birinin de Aspendos olduğunu söyledi.
2023'ten önceki son 10 yılda Aspendos'taki kazı çalışmalarının 580 metrekare gibi sınırlı bir alanda yürütüldüğünü anlatan Ersoy, Geleceğe Miras'la 2024 yılında çalışmaların yapıldığı alanın büyüklüğünün 6,5 kattan fazla artarak 3 bin 800 metrekareye ulaştığı bilgisini paylaştı.
Bu yıl da 13 bin 500 metrekarelik aktif çalışma sahasına ulaşmayı hedeflediklerini dile getiren Ersoy, 'Aspendos denildiğinde, özellikle sanat etkinlikleri vesilesiyle antik tiyatro akıllarda canlanıyor ancak burası her bölgesinde tarih yatan büyük bir antik kent ve biz o tarihi, mümkün olan bütün unsurlarıyla gün yüzüne çıkarmaya kararlıyız. Bu sebeple yine 2024 yılından başlayarak bugüne ulaşan süreçte 13 ayrı noktada kazı ve restorasyon çalışmaları yapmaktayız.' diye konuştu.
Yukarı kentin kalbi Agora ile çevresindeki yapılar ve tiyatroya bağlanan ana yol hattında önemli çalışmalar yapıldığını ifade eden Ersoy, bu bölgede iki katlı dükkanların, Stoa Kompleksi'nde 15 dükkanın, ayrıca mozaik zeminlerin titizlikle gün yüzüne çıkarıldığını, belediye başkanlığı ofisi ve heykel atölyesi gibi önemli yapıların da tespit edildiğini söyledi.
Aspendos'ta çok özel eserlere ulaşıldığına işaret eden Ersoy, şunları kaydetti:
'Bunlardan özellikle üç tanesini sizinle paylaşmak istiyorum. Söz konusu eserlerden ilki, devam eden Forum kazılarında ortaya çıkarılan 40 santimetre yüksekliğindeki muazzam imparator başıdır. MS 250 ile 300 yılları arasındaki döneme ait olduğunu düşündüğümüz bu eşsiz eserin büyüklüğü göz önüne alındığında, yaklaşık 2,5 metrelik dev boyutta bir heykelin parçası olduğunu tahmin ediyoruz. Uzman arkadaşlarımızın gerçekleştirdiği temizlik sonrası saç ve sakallarından yüz hatlarına kadar kendini gösteren eşsiz detaylar, döneme dair ayrıntıları gözler önüne sermektedir. Forum kazılarında ortaya çıkarılan bir diğer eser de sakallı erkek büstüdür. Bu büst, Erken Roma İmparatorluk Dönemi özelliklerini taşımaktadır. İlginç bir bilgi olarak ifade etmeliyim ki saçlarında, sağ omuzunda, sırtında ve başının arka kısmında göze çarpan tamamlanmamış yontu izlerinden yola çıkarak bu eserin ikinci kez işlendiğini söyleyebiliyoruz.
Arkadaşlarımızın incelemeleri, eserin ilk olarak Roma İmparatoru'nun yanındaki bir esiri tasvir eden erkek heykeli olduğunu, daha sonra bir büste dönüştürüldüğünü ortaya koymuştur. Üçüncü olarak Yunan mitolojisinde Olympos'un baş tanrısı Zeus'un habercisi ve tanrıların en hızlısı olarak bilinen Hermes'i niteleyen eşsiz heykel, Aspendos'un bize bir diğer armağanı olmuştur.'
Bakan Ersoy, Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Bilgin başta olmak üzere kazıda ve restorasyon uygulamalarında emeği bulunanlara teşekkür etti.
Geleceğe Miras Projesi'nde Türkiye genelinde sadece 2024'te 6 bini aşkın arkeolojik buluntunun envantere kazandırıldığını ifade eden Ersoy, çalışmaların süreceğini vurguladı.
Gece müzeciliğine de değinen Ersoy, antik kentlerde gerçekleştirilen özel ışıklandırma çalışmaları sayesinde bu alanda ciddi mesafe katettiklerini ve bu yıl gece müzeciliği çalışmalarını 27 müze ve ören yerini kapsayacak şekilde genişlettiklerini dile getirdi.
Bakan Ersoy, Eskişehir'in Seyitgazi ilçesindeki yangında şehit olanlara Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.