ANKARA (AA) - Başkentte, Suriye'deki geçiş sürecinin dinamiklerini farklı boyutlarla ele alan 'Bir Yılın Ardından Suriye: Toparlanma ve Yeniden İnşa' adlı konferans düzenlendi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfında (SETA) düzenlenen konferansa, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, SETA Genel Koordinatörü Doç. Dr. Nebi Miş ve çok sayıda davetli katıldı.

SETA Genel Koordinatörü Miş, panel öncesinde yaptığı açılış konuşmasında, Suriye için 8 Aralık'ın sadece zorlu bir dönemin kapanışı olmadığını aynı zamanda 'umut ve yeniden inşa süreci'nin başlangıcı olduğunu belirtti.

Suriye'de 13 yıl boyunca hem büyük acıların yaşandığını hem de güçlü bir direncin ortaya konulduğunu ifade eden Miş, ülkedeki son bir yılı dört başlık altında ele aldıklarını belirtti.

Bu başlıklardan ilkinin 'güvenlik' olduğunu kaydeden Miş, 'Sahadaki tüm zorluklara rağmen pek çok bölgede insanların günlük hayatlarını normalleştirmeye yönelik ciddi bir çaba içinde olduklarını görüyoruz.' dedi.

Miş, ikinci başlığın 'Suriye'nin devlet yapısına kavuşacağı yer ile merkezi idare arasındaki dengenin nasıl kurulacağı' olduğunu söyledi.

Üçüncü başlık olan ekonomik ve toplumsal yeniden inşa boyutuna bakıldığında Suriye'nin devasa bir yıkımla karşı karşıya bulunduğunu belirten Nebi Miş, buna karşın Suriyelilerin ülkenin yeniden ayağa kalkmasına katkı sunma iradesinin giderek güçlendiğini kaydetti.

Miş, altı çizilmesi gereken dördüncü başlığın ise Suriye'nin dış politika performansı ve uluslararası sahneye dönüşü olduğunu ifade etti.

'Geride bıraktığımız bir yılda Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması yönünde atılan adımlar, ülkenin ekonomik toparlanması kadar uluslararası sistemde yeniden sağlıklı ilişkiler kurabilmesi açısından da bir eşik işlevi gördü.' ifadesini kullanan Miş, Türkiye'nin Suriye'nin normalleşme sürecini hızlandıracak katkılar ve destekler sunduğunu hatırlattı.

Miş, uluslararası örgütler çerçevesinde geliştirilen diyalogların ve sağlanan diplomatik desteklerin, Suriye'nin dış politikada yakaladığı yeni ivmenin arka planındaki temel unsurlardan biri olduğunu belirterek şunları söyledi:

'Bugün Orta Doğu'da hem bölgesel güvenlik mimarisinin hem de daha geniş jeopolitik ortamın yeniden şekillendiği bir döneme geçiyoruz. Enerji hatları, ticaret koridorları, savunma işbirlikleri, yeni ittifak tartışmaları ve kriz yönetimi mekanizmaları aynı anda gündemimizde yer almaktadır. Bu çerçeveden meseleye baktığımızda Orta Doğu'da istikrarlı ve güvenli bir düzenin kalıcı olabilmesi için, devlet kapasitelerinin güçlendiği, bölgesel ekonomik entegrasyonun derinleştiği ve en nihayetinde de kolektif ve kurumsal bir güvenlik mekanizmasının hayata geçirildiği, bir yapıya ihtiyaç vardır.'

Isparta'da vücut bütünlüğü bozuk halde ölü bulunan çobanın uzuv araması sürüyor
Isparta'da vücut bütünlüğü bozuk halde ölü bulunan çobanın uzuv araması sürüyor
İçeriği Görüntüle

- 'Geçiş Sürecinin İlk Yılı: Güvenlik, Yönetişim ve Dış Politika'

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Prof. Dr. Murat Yeşiltaş'ın moderatörlüğünü yaptığı 'Geçiş Sürecinin İlk Yılı: Güvenlik, Yönetişim ve Dış Politika' oturumda, Milli İstihbarat Akademisi Başkanı Talha Köse, Medeniyet Üniversitesinden Helin Sarı Ertem, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat konuştu.

Köse, Suriye'nin geleceğine ilişkin diplomasi alanında önemli adımlar atıldığını ve bu yöndeki çalışmaların hâlen sürdüğünü ifade etti.

Suriye'de hem umut vadeden olumlu bir yön hem de kaygı verici bir tablo bulunduğunu belirten Köse, yıllar içinde ülkenin büyük ölçüde tahrip edildiğini ve yaşanan kayıpların oldukça ağır olduğunu söyledi.

Suriye'nin, iç savaş yaşamış diğer ülkelere kıyasla daha olumsuz bir noktada bulunduğunu aktaran Köse, bu tahribatın giderilebilmesi için toplumsal katılımın kritik önem taşıdığını vurguladı.

Suriyelilerin tabandan yukarı doğru bu katılımı benimsemesi gerektiğinin altını çizen Köse, Suriye'de şu ana kadar 600 binin üzerinde kişinin hayatın kaybettiğini, 14 milyona yakın insanın yer değiştirmek zorunda kaldığını, ülkenin altyapısının tamamen tahrip olduğunu, sağlık ve eğitim alanlarının çöktüğünü anlattı.

Köse, Suriye'nin yaşadığı tahribatın üstesinden gelinmesine yönelik kısa, orta ve uzun vadeli hedeflere değindi.

- 'Tüm dünyanın spot ışıkları Suriye'nin üzerinde'

Ertem, eski Suriye ile yeni Suriye arasındaki çatışma potansiyelinin hangi noktalarda ortaya çıkabileceğine değinerek 8 Aralık'tan önceki süreci, 'Öyle bir ülke düşünün ki herkesin birbirinden korktuğu ve birbirini ihbar ettiği bir ülke.' sözleriyle anlattı.

'Suriye, Orta Doğu'nun mikro bir modeli, tüm dünyanın spot ışıkları Suriye'nin üzerinde.' ifadesini kullanan Ertem, Türkiye açısından ülkenin taşıdığı öneme dikkati çekti.

Ertem, Suriye'nin yeni döneme geçişinde Türkiye'nin yapıcı bir yaklaşıma sahip olduğunu dile getirerek 'Türkiye'nin istikrarını geleceğini yakından etkileyen bir faktör.' diye konuştu.

- Suriye'nin geleceğindeki aktörler

İnat, 7 Ekim 2023'ten bu yana siyonizm üzerine yürüttüğü çalışmalara atıf yaparak bu çerçevede Suriye'nin geleceğinde etkili olabilecek aktörlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Suriye'nin geleceğinde mevcut yönetim ile halkın belirleyici olacağını vurgulayan İnat, şu ana kadar doğru adımlar atıldığını, bundan sonra da aynı doğrultuda ilerlenmesi gerektiğini ifade etti.

İnat, bazı güçlerin Suriye'nin rasyonel adımlar atmasını engellemeye çalıştığını ve bundan sonraki süreçte bu tür engellerin ülke için endişe verici olabileceğini söyledi.

Suriye'nin geleceğinde Türkiye'nin de önemli bir rol oynadığını vurgulayan İnat, ABD ve İsrail'in Suriye'nin geleceğine etkisine de dikkati çekti.