Uzmanlar, İsrail'in Gazze'de sistematik şekilde uyguladığı aç bırakma ve zorla yerinden etme politikalarının, bölgenin fiili olarak yeniden işgalini hedefleyen daha büyük bir stratejinin parçası olduğunu belirtiyor.

Özgürlük Filosu'nun Handala gemisi, teknik aksaklıklarını giderip Gazze için yeniden yola çıktı
Özgürlük Filosu'nun Handala gemisi, teknik aksaklıklarını giderip Gazze için yeniden yola çıktı
İçeriği Görüntüle

Gazze Şeridi’nde yaşanan insani felaket her geçen gün derinleşiyor. İsrail’in saldırıları ve insani yardımları engelleyen kuşatması nedeniyle bölgede temiz suya, ilaca, tıbbi gereçlere ve hijyen malzemelerine erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Son 24 saatte 4’ü çocuk 15 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybettiği bildirildi.

İngiliz akademisyen Pinfold’a göre, Gazze’nin kasıtlı şekilde yaşanamaz hale getirilmesi, Filistinlilerin bölgeyi terk etmeye zorlanmasının bir aracı. Pinfold, İsrail’in “insani şehir” planlarını da bu politikanın parçası olarak değerlendirdi. Ona göre, bu sözde yardım girişimleri, uluslararası kamuoyuna İsrail’in yardım ettiğini göstermekten çok, etnik temizlik stratejisinin üstünü örtmeyi amaçlıyor.

Öte yandan Katar'daki Arap Araştırma ve Politika Çalışmaları Merkezi'nden Maharmeh, İsrail’in Gazze’yi yeniden askeri kontrol altına alarak yeni bir coğrafi ve demografik düzen kurmayı amaçladığını ifade etti. Maharmeh, özellikle Gazze’nin güneyine kurulan tampon bölgeler ve Refah’ta oluşturulan yeni yerleşim planlarının, geniş çaplı bir zorunlu göç hareketinin altyapısını oluşturduğunu söyledi.

Maharmeh ayrıca, İsrail’in açlığı kasten bir soykırım aracı olarak kullandığını dile getirdi. İsrail’in, UNRWA ve World Central Kitchen gibi yardım kuruluşlarını hedef alarak Gazze’ye yardım akışını engellediğini belirten Maharmeh, “insani yardım” adı altında kurulan bazı bölgelerde ise ölümcül yardım dağıtım sistemlerinin işletildiğine dikkat çekti. HABER MERKEZİ