İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, jeopolitik risklerin artmasıyla birlikte merkez bankalarının altın alımlarına devam ettiğini belirterek 'TCMB olarak yurt dışı altın işlemlerinin çeşitliliği açısından sayılı merkez bankalarından biri olduğumuzu vurgulamak gerekir. Bu yüzden de altın varlıklarımızın miktarı yüksek.' dedi.

TCMB Başkanı Fatih Karahan'ın yılın 4. Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla İstanbul Finans Merkezi'ndeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yerleşkesi'nde düzenlediği bilgilendirme toplantısında bazı sorulara, başkan yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay yanıt verdi.

Hatice Karahan, altındaki fiyat hareketlerinin rezervlere etkisi üzerine yönelik soruya, son dönemdeki rezerv artışına bakıldığında ve 18 aylık dönem ele alındığında brüt rezervlerde 60 milyar dolarlık bir artışın gerçekleştiğini belirterek 'Altındaki fiyat değişiminin 60 milyar dolarda ne kadar etkisi var diye baktığımızda 47 milyar dolarlık kısmının altın fiyat etkisi, altın değerlenmesi olduğunu görüyoruz.' diye konuştu.

Sadece brüt rezervlere bakılmadığını aktaran Karahan, 'Swap hariç net rezervlere baktığımızda son 18 aylık dönemde toplamda 117 milyar dolarlık bir artış yaşadık. Bunun altın etkisine baktığımızda, 117 milyar dolarlık artışta 35 milyar dolarlık bir fiyat değişiminden bahsediyoruz. Dolayısıyla brüt tarafta daha yüksek bir etki görürken nette daha kısık bir etki var. Fakat dediğiniz gibi gelecekteki dalgalanmalara karşı da yapıyı daha oynaklığı azaltacak şekilde yapmak tüm merkez bankalarının görevi ama altının şu anda küresel merkez bankaları rezervleri içindeki rolüne baktığımızda artış eğilimi görüyoruz. Sadece bize has değil.' açıklamasını yaptı.

Karahan, jeopolitik risklerin artmasıyla birlikte merkez bankalarının altın alımlarına devam ettiğine işaret ederek 'Bizde de diğer merkez bankalarında da altınların rezervler içerisindeki payında artışın altın fiyatlarının az önce bahsettiğim gibi hızlı bir şekilde yükselmesi etkili oldu. Öte yandan çeşitlilik önemli, çeşitlendirme önemli dedim. TCMB olarak yurt dışı altın işlemlerinin çeşitliliği açısından sayılı merkez bankalarından biri olduğumuzu vurgulamak gerekir. Bu yüzden de altın varlıklarımızın miktarı yüksek. Fakat enstrüman çeşitliliğine sahibiz ve enstrüman çeşitliliğini artırmak için de çalışmalarımız devam edecek. Rezervlerimizin her zaman dediğimiz gibi piyasa koşulları çerçevesinde artışıyla birlikte altındaki ilgili oranın da tarihsel ortalamalara zamanla yakınsamasını bekliyoruz.' ifadelerini kullandı.

- 'Sıkılığın devreye girmesi gecikti'

TCMB Başkanı Karahan: 2025, 2026 ve 2027 yılları için enflasyon ara hedeflerimizi, sırasıyla yüzde 24, yüzde 16 ve yüzde 9 olarak koruyoruz
TCMB Başkanı Karahan: 2025, 2026 ve 2027 yılları için enflasyon ara hedeflerimizi, sırasıyla yüzde 24, yüzde 16 ve yüzde 9 olarak koruyoruz
İçeriği Görüntüle

TCMB Başkan Yardımcısı Akçay, yeniden değerleme oranı yerine enflasyon oranını esas alınmasına yönelik soruya, 'Konu bizim dışımızda aslında. Belirleyecek olan biz değiliz. Dolayısıyla nasıl belirlenir bilmiyorum.' ifadelerini kullandı.

Akçay, politika faizinin çok uzun süre çok sıkı kaldığında, enflasyonun hala inmediğine dair şikayetlerin olduğuna dikkati çekerek, 'Nerede takılacağını, hangi seviyede takılacağını bilmiyoruz. Bilmeniz mümkün değil. Çünkü verinin gerektiği kadar aslında birikmesi lazım ve kırılmanın olduğu yeri, yani geçişi görmemiz lazım. Nerede olacağını kestirmek zor. Geciktiği çok aşikar. Nerede olacağını kestirmek zor. Buradaki sıkılık kavramını biraz bence sorgulamakta fayda var. Faiz yüksekken eğer şirketlerin finansman tarafında sisteme ihtiyaçları yoksa faizin yüksek olması sıkılık anlamına gelmiyor. Ne zamanki tamponlar eriyor ve şirketler fonlama tarafında sisteme muhtaç hale geliyorlar, yüksek faiz o zaman sıkılık anlamına geliyor. Aktarım mekanizması da başta olmadığı için, bizim bunu baştan ihdas etmemiz vakit aldığı için sıkılığın da devreye girmesi gecikti.' ifadelerini kullandı.

- 'Faizin yüksek olması illa sıkılık tanımına gelmiyor'

Osman Cevdet Akçay, faizlerde ne kadar sıkı kalınacağı ve bu sıkılık sonucunda iktisadi faaliyetin soğuma ihtimalinin ne kadar artacağıyla ilgili algı yerleştiği zaman kırılmanın gerçekleşebileceğini ifade etti.

Akçay, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Dolayısıyla sorulması gereken soru aslında şu. Merkez Bankasının sıkılığı sonunda piyasalar ne kadar iktisadi faaliyetin soğumasından çekiniyorlar. Bu çekinmeyi devreye sokamazsanız bahsettiğimiz kırılma, bizim arzu ettiğimiz, sizin beklediğiniz kırılma maalesef gecikiyor, hatta olmayabiliyor ya da çok kötü bir yerlerde takılabiliyorsunuz. Bizim yaptığımızın piyasa tarafından nasıl algılandığı önemli ama bu soğuma tehdidi algılanmıyorsa o zaman iş zorlaşıyor. Algılanırsa da soğuma ihtimali zaten azalıyor, dezenflasyon daha çabuk oluyor. 'Tehdit icrasından daha kuvvetlidir' diye bir satranç deyimi var. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu çalışırsa eğer, bahsettiğimiz kırılma, çok güzel yerlerde devreye girer ama bu algı oluşmazsa eğer, o zaman o kırılmanın olması zorlaşıyor. Faizin yüksek olması illa sıkılık tanımına gelmiyor. Dolayısıyla buralara takılmayacağız.'