İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Para Politikası Kurulu (PPK) kararlarına ilişkin, 'Bugüne kadar aldığımız bütün kararları oy birliğiyle aldığımızı ifade etmek isterim.' dedi.

Karahan, yılın 4. Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla İstanbul Finans Merkezi'ndeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yerleşkesi'nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay ile soruları yanıtladı.

2026 yılında Para Politikası Kurulu (PPK) metinlerinin değişip değişmeyeceğine yönelik soru üzerine TCMB Başkanı Karahan, metindeki değişikliği verilere göre yaptıklarını söyledi.

Karahan, 'Enflasyon görünümü, bunun gerektirdiği kararlar ve önümüzdeki dönemde gerektirebileceği kararları önceden sinyallemek adına ya da kararımızın gerekçelerini anlatmak adına metinde değişiklik yapabiliyoruz. Görüş ayrılıkları ve çekince belirtme hususlarında, bu tarz bir çalışmamız yok ama bugüne kadar aldığımız bütün kararları oy birliğiyle aldığımızı ifade etmek isterim.' diye konuştu.

TCMB Başkan Yardımcısı Akçay'ın emekliliği konusundaki soru üzerine Karahan, 'Kurul üyelerinin atanma şartları ve görev süreleri yasalarla belirleniyor. Bizim böyle bir atama yetkimiz söz konusu değil. Görevlendirme süreçlerimiz kanun ve yönetmeliklerle belirleniyor. Burada Cevdet Bey'in süresi nisan ayında yaş haddinden dolayı dolacak. Bu konudaki tasarruf bizim dışımızda.' cevabını verdi.

- 'Önümüzdeki sene eğitim enflasyonunda daha hızlı bir ilerleme kaydedebiliriz'

TCMB Başkanı Karahan, eğitimdeki fiyat artışlarının gelecek yıldaki olası seyrine yönelik soruyu şöyle yanıtladı:

'Özel okul ücreti artışlarında 12 aylık ortalama, tüketici ve üretici yurt içi fiyat artışlarına bakılarak yapılıyordu. Bu da son 24 ayın enflasyon verilerini göz önünde bulundurmak demek çünkü son 12 ayın ortalama enflasyonu dediğinizde, 24 ay aslında geri gitmiş oluyorsunuz. Enflasyonun çok yüksek olduğu dönemler vardı. Bunu da dikkate almış oluyorsunuz bugünkü fiyatları belirlerken. Bu da ataleti yüksek kılan unsurlardan bir tanesiydi. Son yapılan değişiklikle burada ortalama enflasyon yerine cari yıl sonu fiyat artışına bakılacak. Son 12 ayın etkisini içeren verilere bakılacak. Bu, ataleti kırması açısında oldukça önemli. Bir de bu gerçekleşen enflasyon oranının üzerine eklenebilecek maktu bir artış vardı 5 puanlık, maktu yerine oransal bir mekanizmaya geçildi. Bu iki gelişme de oldukça olumlu. Önümüzdeki sene eğitim enflasyonunda daha hızlı bir ilerleme kaydedebiliriz.'

- '(Bütçe açığının azalması) Bunun gerçekleşmesi halinde bu da dezenflasyon sürecine destek verecektir'

TCMB Başkanı Karahan: 2025, 2026 ve 2027 yılları için enflasyon ara hedeflerimizi, sırasıyla yüzde 24, yüzde 16 ve yüzde 9 olarak koruyoruz
TCMB Başkanı Karahan: 2025, 2026 ve 2027 yılları için enflasyon ara hedeflerimizi, sırasıyla yüzde 24, yüzde 16 ve yüzde 9 olarak koruyoruz
İçeriği Görüntüle

TCMB Başkanı Karahan, kamu harcamaları ve vergi politikalarının enflasyona etkilerine dair soruyu yanıtlarken enflasyonun düşürülmesinde para ve maliye politikalarındaki eş güdümün önemini vurguladı.

Bu eş güdümün birkaç boyutunun bulunduğuna dikkati çeken Karahan, 'Bunlardan biri, yönetilen ve yönlendirilen fiyatların belirlenmesi. Ocak ayında yapılacak vergi düzenlemelerinin beklenen enflasyona göre yapılacağına dair çalışmalar yapıldığı açıklamaları, bizim için oldukça önemli. Bütçe açığının yüksek olması da enflasyonist olabiliyor. Burada da OVP'deki makroekonomik görünümü esas alıyoruz. Buraya baktığımızda da 2026 ve 2027 yıllarında azalan bir bütçe açığı söz konusu. Bunun gerçekleşmesi halinde bu da dezenflasyon sürecine destek verecektir.' diye konuştu.

Nakit paranın dolaşımı ve geleceğine ilişkin soru üzerine Karahan, şunları kaydetti:

'Nakit kullanımıyla ilgili daha önce de açıklamalarımız olmuştu. Bu kararları verirken bir taraftan teknik ihtiyaca bakıyoruz ama bir taraftan da mevcut durumun sebep olduğu kayıt dışılıktan kayıt içiliğe geçişten de aslında mutluluk duyuyoruz. Mevcut durumda kayıt dışılık azaldıkça bu, verilere de yansıyor. En basiti, kartla yapılan harcamalar verisinde görüyoruz. Nakitten çok kartla ödemeler yapıldığı için kartla yapılan harcamalar, talep görünümünü olduğundan yüksek gösterebiliyor.

Bir diğer unsur, kredi büyümesiyle ilgili. Kredi büyümesinin önemli bir kısmı kredi kartları kaynaklı. Buradaki kullanımın hepsini bireysel kredi olarak değerlendirmek sağlıklı değil çünkü bunların çok büyük bir kısmı aslında faize maruz kalmıyor ödeme döneminde ödendiği için. Sadece ödeme alışkanlığındaki bir değişime işaret ediyor.'

(Bitti)