Terörsüz Türkiye sürecinde kritik virajdayız. Dağlarımızın yeşilliklerini kan yerine yağmur mu sulayacak?
Kulislerde mi desek sokaklarda mı desek bilemiyorum. Günün en çok konuşulan konusu PKK’lı bir grubun Cuma günü silah bırakacak olması konuşuluyor.
İşaret fişekleri art arda patlıyor. Bundan olacaktır ki MİT başkanı İbrahim Kalın Kuzey Irak’ta. Sınır ötesinde askerlerin konuşlandığı sarp kayalıklarla çevrili Zap Metina bölgesinde. Mecazi olarak değil, gerçek anlamda ileri karakolda. MİT Başkanı İbrahim Kalın süreci yakından takip etmek için bölgede. İbrahim kalın Bağdat-Ankara-Erbil arasında mekik dokuyarak sahayı gözlemleyecek. Öncesinde ve sonrasında yapılan çalışmalarla bölgede başlayacak yeni süreç için son şekil veriliyor.
Süreç ne oldu? Neler olacak? Yoksa bu süreç de mi akamete uğrayacak? Gibi sorular hafiften sorulurken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan dönüşü uçakta yaptığı açıklamada işin renginin hiç de öyle olmadığını ortaya çıkardı. Erdoğan son derece iyimserdi. Terörsüz Türkiye adımları kontrollü biçimde ardı ardına atılıyor. Terör örgütünün silah bırakma kararını uygulamaya başlamasıyla süreç biraz daha hız kazanacaktır” dedi.
Erdoğan’ın iyimserliği ve Kandil’in sessizliği beraber düşünüldüğünde bu sefer bir barış melodisi dinleyecek gibiyiz.
DEM Partili yetkililerle yapılan görüşmeyi de bu hız minvalinde değerlendirmek gerek. Hızlı bir trafik göze çarpıyor doğrusu. DEM Heyeti, İmralı’ya giderek Öcalan ile görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan DEM Heyeti’ni kabul etti. MİT Başkanı İbrahim Kalın haftaya TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u ziyaret ile işe koyulacak. Bir yanda silahlar bırakılırken bir yanda TBMM çatısı altında bir komisyonun kurulması gündemde. Meclis de sürecin bir ucundan tutacak gibi.
Türkiye’de herkes bu hafta önemli gelişmeler yaşanacak beklentisi içinde. Bu süreçte CHP’liler de yolsuzluk ve rüşvet operasyonları pek konuşulmayacağı için biraz rahatlayacak. Nasıl ki bazen yaz aylarında havalar çok ısındığında araya bir yağmur girer de biraz nefes alır, şükrederiz ya. Bu hafta yaşanacak olanlar CHP’de kısa da olsa bir rahatlık yaşatacak. Bütün bunlar olurken geçmiş çözüm sürecinden ve benzer barış girişimlerinden dersler alınarak adımlar atılacak gibi. Silah bırakanlar ne olacak? Sorusu bizim için cevapsız dururken sürecin aktörlerinin bu sorulara cevap verdiği anlaşılıyor. Bu süreçte herhangi bir af olacak mı? Hasta tutukluların durumu ne olacak? Silah bırakanlar evlerine mi dönecek yoksa Irak’ta mı kalacak? Gibi soruların da ortada durduğunu hatırlatalım…
Kimisi inanıyor kimisi inanmıyor. PKK’nın fesih sürecini izliyoruz aslında. Anlaşıldığı kadarıyla herhangi bir müzakere söz konusu değil. Masasız bir platformda PKK’nın masaya silah bırakması isteniyor. Kısacası bu bir masasız barış denemesi. Hayırlısı olsun.
PKK’nın silah bırakması demek, Türkiye Cumhuriyeti’nin engin denizlere kucak açması demek. Emperyal çevreler buna nasıl göz yumacak? Sorusu da zihinlerin meşgul eden sorulardan.
Kısacası önümüzdeki bir haftanın önümüzdeki yüzyılın kaderini çizmesi ihtimalini konuşuyoruz. Unutmayalım: Rotayı değiştirmek kolaydır çünkü navigasyon bize hemen “Rota yeniden oluşturuldu” sinyalini verecektir, ama fırtınada dümeni sabit tutmak rotadan şaşmamak ustalık ister. Evet, usta dümende. Şimdi ustalığın nirvana zamanı. Deniz bizim, gemi bizim, tayfa bizim, yolcular bizim, usta da dümende. Hadi hayırlısı.