TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında, Soner Yalçın, Yavuz Oğhan, Şaban Sevinç, Batuhan Çolak, Ruşen Çakır ve Aslı Aydıntaşbaş'ın ifadeye çağrılmasına tepki gösterdi.
Günaydın, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında 6 gazetecinin ifadeye çağrılmasını eleştirdi.
Şüpheliler Soner Yalçın, Yavuz Oğhan, Şaban Sevinç, Batuhan Çolak, Ruşen Çakır ve Aslı Aydıntaşbaş'ın, üzerlerine atılı 'yalan bilgiyi alenen yayma', 'suç örgütüne yardım etme' suçlarından savunmalarının alınmak istendiğini aktaran Günaydın, 'Bir gözaltı işlemi vardır, bir de davet usulü ile ifadeye çağırma vardır. Sabahın köründe evini basıp da polis eşliğinde ifadeye kimseyi davet edemezsiniz. Bunun adı gözaltıdır. Dolayısıyla böyle hibrit, ara, melez formüllerle bir meseleyi örtmeye çalışmayın.' diye konuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının açıklamasında, 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütüne yönelik yürütülmekte olan soruşturma kapsamında' ifadesinin yer aldığını anımsatan Günaydın, kesinleşmiş mahkeme kararı olmadan 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü' denilemeyeceğini savundu.
Günaydın, hakim ve savcıların resmi ya da özel başka bir görev alamayacaklarını ve gelir getirici faaliyetlerde bulunamayacaklarını dile getirerek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in Adalet Bakan Yardımcılığı, daha sonra atandığı Başsavcılık görevlerinde Lüksemburg'daki Eti Maden Anonim Şirketinden yönetim kurulu üyesi olarak ücret aldığını ileri sürdü.
Anayasa'nın 140'ıncı maddesine göre, adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışan hakim ve savcıların, hakimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabi olduğunu öne süren Günaydın, 'Hakim ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) derhal bir inceleme ve soruşturma başlatması ve gereğini yapması gerekmektedir. Biz bunu hem bekliyoruz hem de an an takip edeceğimizi kamuoyu önünde duyuruyoruz.' dedi.
Günaydın, Anayasa Mahkemesinin, Gezi Parkı davası hükümlüsü Tayfun Kahraman'ın hakkında 'hakkaniyete uygun yargılanma hakkı'nın ihlal edildiğine karar verdiğini ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu kararı tanımadığını iddia ederek, eleştirilerde bulundu.





