ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Depremin üzerinden geçen iki yılda sadece Adıyaman'da 38 bin 157 konut ve iş yerini kardeşlerimize teslim ettik. Türkiye'nin en büyük ikinci şantiye alanını Adıyaman'ımızda kurduk.' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman'da 350 Bininci Afet Konutu Kura Çekimi, Anahtar Teslimi ve Yapımı Tamamlanan Yatırımların Toplu Açılış Töreni'ne katıldı.

Bir yandan vatandaşları yeni evlerine kavuşturduklarını, diğer yandan da depremden etkilenen tüm şehirleri yeniden ayağa kaldırdıklarını söyleyen Erdoğan, eylülde Malatya'da 304 bininci konutun anahtarını teslim ettiklerini hatırlattı.

Bugün de söz verdikleri gibi konutların yüzde 78'ini tamamladıklarını, 350 bininci konutun anahtarlarını Adıyaman'da teslim ettiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

'Depremin üzerinden geçen iki yılda sadece Adıyaman'da 38 bin 157 konut ve iş yerini kardeşlerimize teslim ettik. Türkiye'nin en büyük ikinci şantiye alanını Adıyaman'ımızda kurduk. İndere'de 5 milyon metrekarelik devasa alanda 16 bin yuvamızı tamamlayarak, 100 bine yakın vatandaşımızı içinde güvenle, huzurla yaşayacakları konutlarıyla inşallah buluşturacağız. Bugün Adıyaman'ımızla birlikte Malatya'mızda 21 bin 760, Hatay'ımızda 11 bin 320, Kahramanmaraş'ımızda 6 bin 523, Gaziantep'imizde 3 bin 834, Şanlıurfa'mızda 644, Elazığ'ımızda 354, Osmaniye'mizde 214, Tunceli'mizde 97, Sivas'ımızda 79, Bingöl'ümüzde 62, Diyarbakır'ımızda 50, Kayseri'mizde 15, Adana'mızda 14 olmak üzere toplam 45 bin 342 yuvamızı daha teslim ediyoruz. Böylece 11 ilimizde toplam 350 bin 178 bağımsız bölümün anahtarlarını hak sahibi kardeşlerimize takdim etmiş oluyoruz. Hayırlı uğurlu olsun.'

Erdoğan, deprem konutları ve iş yerleriyle birlikte ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığının 10 projesini, İçişleri Bakanlığının 11 projesini, Milli Eğitim Bakanlığının da 99 okul yatırımını resmen hizmete verdiklerini bildirerek, 'Bunların da hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İnşallah yıl sonunda Adıyaman'ımızda 40 bin 993 konut ve 2 bin 580 iş yeri olmak üzere toplam 43 bin 573 konut ve iş yerini, deprem bölgemizin tamamında ise 453 bin bağımsız bölümü teslim etmeyi hedefliyoruz.' ifadelerini kullandı.

- 'Adıyaman'ımız inşallah hızlı trenin sürat ve konforuyla buluşacak'

Depremde hasar gören 235 kilometre uzunluğundaki Malatya-Gölbaşı-Narlı-Nurdağı Demir Yolu Hattı'nın 15 Eylül'de yeniden kullanıma açıldığını anımsatan Erdoğan, '93 kilometre uzunluğundaki Gölbaşı-Adıyaman- Kahta Hızlı Demir Yolu'nun proje çalışmaları sona erdi. Bu önemli proje hayata geçtiğinde Adıyaman'ımız inşallah hızlı trenin sürat ve konforuyla buluşmuş olacak.' dedi.

Alandakilere 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından Adıyaman'da yaraları sarmak için yapılan çalışmaların yer aldığı bir video izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Sevgili Adıyamanlılar, atalarımızın dediği gibi 'iş bilenin, kılıç kuşananın.' Biz eserlerimizle, hizmetlerimizle konuşuyoruz. Şunu lütfen hiçbir zaman unutmayınız: Bizim boş işlerle, boş tartışmalarla kaybedecek tek bir saniyemiz yok. Millete ve memlekete hiçbir hayrı dokunmayan sahte ve sanal gündemler bizim umurumuzda bile değil.' diye konuştu.

Bunu özellikle söylediğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Ana muhalefetin başındaki zat, günlerdir hem çok çirkin ifadelerle bizi, yargı mensuplarımızı ve yolsuzluk iddialarının üzerine giden herkesi hedef alıyor. Muhalif kimliğiyle öne çıkan gazetecileri sırf hoşlarına giden cümle kurmadılar diye milletin kesesinden besledikleri trol ordularına linç ettiriyor. Son seçimde beraber kapı kapı gezdikleri, 'Kazanırsak Türkiye'yi uyum içinde yöneteceğiz.' dedikleri eski ittifak ortakları bile bunların öfkesinden kurtulamıyor. Öyle bir faşizm ki aykırı tek bir söze, fikre, görüşe tahammülü yok. Sözlerine bakıyorsunuz, ne nezaket ne derinlik ne de tutarlılık var.

Hallerine bakıyorsunuz, ne olgunluk ne de oturduğu koltuğun hakkını veren bir duruş var. Her gün bir yalanı ortaya çıkıyor, her gün çark ediyor. Sürekli geri vitese takıyor. Yalan makinesi mi ana muhalefetin genel başkanı mı ayırabilene helal olsun. Bunu söyleyince beyefendiler hemen rahatsız oluyor. İyi de bir partinin genel başkanına o üslup, o dil, o hakaretler hiç yakışıyor mu? Bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı sokak ağzıyla siyaset yapar mı? Sizler de mecburen bu rezil üsluba maruz kalıyorsunuz. Oradan oraya sürüklediği CHP'li vatandaşlarımıza her gün 3-5 defa konuşuyor.'

- 'Suç örgütü yakayı ele verdiğinden bu yana muvazeneyi iyice yitirdi'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in elinden mikrofonun hiç eksik olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, CHP Genel Başkanı Özel'i kabul etti
KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, CHP Genel Başkanı Özel'i kabul etti
İçeriği Görüntüle

'Peki ne dediğini anlayabilen var mı? Ne demek istediğini çözebilen var mı? Yolsuzlukları savunmak dışında yaptığı bir iş var mı? Şimdiye kadar milletin ve memleketin faydasına kurduğu bir cümle var mı? Suç örgütü yakayı ele verdiğinden bu yana muvazeneyi iyice yitirdi. Çıkıyor her gün yargı mensuplarına hakaret ediyor. Sabah akşam birilerini tehdit ediyor. Allah aşkına yargıyı siyasallaştırmanın, hukuki davaları güncel siyasete meze etmenin, milletin kesesinden zenginleşenler haricinde kime ne faydası olacak? Şurası bir gerçek; CHP Genel Başkanı'nın dürüstlükten ve siyasi olgunluktan uzak bu üslubu, en fazla CHP'li vatandaşlarımızı rencide etmektedir. Gazi Mustafa Kemal'in partisinin düşürüldüğü bu kötü durumdan bizim kadar onlar da rahatsız, onlar da şikayetçi.

Anlaşılan onlar bu zatın iş bilmezliğinden yılmışlar, bıkmışlar, usanmışlar. Yani nereden tutsanız elinizde kalan, nereden baksanız hayal kırıklığı yaşatan, zavallı, zayıf bir karakterle karşı karşıyayız. Sınırlarımızın ötesinde bu kadar çatışma ve kriz varken ülkemiz içinde milletimiz bizden sorunlarına çözüm beklerken, biz bu zatın yaptıklarıyla, söyledikleriyle, çok daha önemlisi söylemeye cesaret edemedikleriyle zerre kadar ilgilenmiyoruz. Bu zatın milletin milyarlarca lirasını iç eden, talan eden, başında bulundukları belediyeleri arpalığa çeviren şebekeyi aklama çabalarıyla ilgilenmiyoruz. Bu şahsın artık iyice gençlerin eğlencesi haline dönüşen garip, komik ve zavallı halleriyle ilgilenmiyoruz. Biz sadece işimize bakıyoruz. Milletimize verdiğimiz sözleri her ne pahasına olursa olsun tutmaya bakıyoruz. Tüm mücadelemiz bunun içindir. Tüm gayretimiz sizleri bir an önce yuvalarınıza kavuşturmak içindir. Bunu da öyle laf olsun, hamaset olsun diye söylemiyorum. Tam tersine hakikatler böyle olduğu için bunları ifade ediyorum. Biz lafla değil, eserle konuşan bir anlayışın sahibiyiz.'

(Sürecek)