İSTANBUL (AA) - İstanbul Üniversitesi'nce (İÜ) 'İstanbul'dan Gazze'ye: İşgal, Milli Mücadele ve Hürriyet' sempozyumu düzenlendi.

İÜ Rektörlük Mavi Salon'da gerçekleştirilen sempozyumun açılış oturumunda konuşan Rektör Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, Sevr Anlaşması'nı dikte ettirenlerin, anlaşmanın halen uygulanması için elindeki bütün imkanları kullananların dünyada bitmediğini söyledi.

İstanbul'un mütareke yıllarında işgale uğradığını hatırlatan Zülfikar, bugünün, işgalin sonlandırıldığı ve burayı işgal edenlerin çekilip gittiği gün olduğunu ifade etti.

Zülfikar, yarın Gazze'deki harekatın ikinci yılının tamamlanacağını kaydederek, bunun unutulmaması gerektiğini dile getirdi.

Gazze'nin hafızasının adaletsizliğin de ağır yükünü taşıdığını ifade eden Zülfikar, Gazze'deki soykırımda ahlaki boşluk olduğunu aktardı.

İsrail'in Lübnan'ın güneyinde bir araca düzenlediği saldırıda 2 kişi hayatını kaybetti
İsrail'in Lübnan'ın güneyinde bir araca düzenlediği saldırıda 2 kişi hayatını kaybetti
İçeriği Görüntüle

Zülfikar, Gazze'de yaşanan trajedinin sadece Filistin meselesi olarak görülmemesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

'Coğrafyamızı şekillendiren hegemonik güçlerin siyasetini, Osmanlı'nın dağılmasından sonra günümüze miras kalan en büyük ve en köklü mücadelenin devamı gibi görmek, Milli Mücadelemizin olduğu yıllarla ilişkili olarak okumak her zaman için aklınızda olmalı. İşgalin ancak mücadeleyle kırılabileceğini, hürriyetin de bu mücadele sonunda elde edilebileceğini hatırlatıyorum.'

- 'Filistin'de bir İstiklal Savaşı verilmektedir'

İstanbul oturumunu yöneten İÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Kadıoğlu, 6 Ekim'in yalnızca bir şehrin değil bir milletin esareti reddedişinin ve özgürlük iradesinin sembolü olduğunu belirtti.

Kadıoğlu, 2 yıl önce başlayan ve bugün halen devam eden bir trajedinin, Filistin işgalini ve oradaki masum insanların yaşadığı büyük acıları, insanlara canlı olarak yaşattığını anlatarak, 'Bizim için zaferle, umutla, direnişle anılan bu tarih, Filistin halkı için yıkımla, sürgünle, zulümle anılmakta.' dedi.

Tarihin, işgalin her türlüsünün bir halkın hafızasında silinmez yaralar açtığını ama aynı zamanda direnişin, inancın ve adalet arayışının da asla sönmediğini gösterdiğine dikkati çeken Kadıoğlu, 'Bugün de Filistin davasında bunu görüyoruz. Nasıl ki milletimiz bir asır önce kendi topraklarında özgürlük mücadelesini kazanmışsa inanıyoruz ki aynı inançla Filistin'in özgürlüğü de kazanacaktır. İstanbul'un kurtuluşunun coşkusunu, hem de işgale karşı duyduğumuz derin insani sorumluluğu aynı kalple hissettiğimiz için bu programda yer alıyoruz.' ifadelerini kullandı.

İÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Budak da İstanbul ve Gazze'nin yaklaşık 100 yıl önce Osmanlı Devleti'nin sınırları içinde olduğunu söyledi.

Balkan Savaşları'nda Bulgarlara karşı savaşan Osmanlı ordusunda Gazzeli askerler bulunduğunu dile getiren Budak, şunları aktardı:

'18 Mart 1915'te başlayan Gelibolu Yarımadası'ndaki ve Çanakkale Muharebeleri olarak bildiğimiz büyük mücadelede de yine Kudüs, Nablus, Yafa ile birlikte Gazzeli askerlerin de vatan, devlet, din adına savaştığını, şehit, gazi olduğunu bilmekteyiz, bilmek zorundayız. Gelibolu'ya gittiğimizde, temsili mezarları incelediğimizde Kudüs, Nablus, Yafa, Gazzeli şehitlerin isimlerini görürüz. Gazze'de yaşanan zulümden, soykırımdan dolayı bugün daha ziyade Gazze diyoruz. Bugün Gazze örneğinde, Filistin'de bir İstiklal Savaşı verilmektedir.'

İÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Cezmi Eraslan ile Prof. Dr. Abdurrahman Bozkurt ile İÜ Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk da sempozyumda birer konuşma yaptı.

Sempozyum, 'Geçmişiyle Gazze ve Filistin' ve 'Geleceğiyle Gazze ve Filistin' başlıklı oturumlarla devam etti.