İSTANBUL (AA) - Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Genel Başkanı Rıdvan Kaya, 'Mısır'da 13 yıl önce katliamlara karşı meydanlardaydık. Ama maalesef diktatörlük acımasız şekilde zulümlerini devam ettirdi. Bugün geldiğimiz noktada bu zulmün çok daha yoğunlaştığını dolayısıyla bizim sorumluluğumuzun da arttığını kabul etmek zorundayız.' dedi.
Özgür-Der ile İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneğince (MAZLUMDER) Mısır'da kaldıkları hapishanede açlık grevinde bulunan eski Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci ve bazı tutuklular için Taksim Camisi Kültür Merkezi'nde basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Özgür-Der Genel Başkanı Kaya, Mısır'da yaşanan zulümleri, vahşi uygulamaları, işkenceleri, baskıları gündeme getirmek ve bununla ilgili kamuoyunda duyarlılık çağrısında bulunmak için burada olduklarını söyledi.
Mısır'daki darbeye karşı Türkiye'nin dik durduğunu belirten Kaya, şöyle konuştu:
'Bizler burada, iktidarıyla, toplumuyla, Türkiye'de, Türkiye halkının Mısırlı kardeşlerimiz konusundaki 13 yıl önce ortaya konulan tavrın devam ettirilmesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Mısır'da 13 yıl önce katliamlara karşı meydanlardaydık. Ama maalesef diktatörlük acımasız bir şekilde zulümlerini devam ettirdi. Bugün geldiğimiz noktada bu zulmün çok daha yoğunlaştığını dolayısıyla bizim sorumluluğumuzun da arttığını kabul etmek zorundayız. Bununla alakalı olarak inşallah bundan sonraki süreci takip etmeye devam edeceğiz.'
- 'Mısır'da insanlığa karşı her türlü suçun işlendiği mekanizma var'
MAZLUMDER Genel Başkanı Kaya Kartal ise konunun daha açık bir şekilde dünyaya ve Türkiye'ye aktarılmasını amaçladıklarını dile getirdi.
Kartal, 'Bugün Muhammed el-Biltaci'nin tutulduğu cezaevinde farklı bir soykırım süreciyle karşı karşıya olduğumuzu görebiliyoruz. Mısır'da insanlığa karşı her türlü suçun işlendiği bir mekanizma var. Bize yansıyan verilerde tutukluların 24 saat neredeyse sağlık, hijyen, yeme içme imkanlarından mahrum bırakıldığı bir cezaevi durumuyla karşı karşıyayız. Mümkünse her türlü mekanizmanın işletilmesi suretiyle gerek Türkiye üzerinden gerek uluslararası mekanizmalar üzerinden Mısır'da cezaevlerine yönelik izleme faaliyetinin yapılması için uğraş gösteriyoruz.' ifadelerini kullandı.
- 'Eşimin, çocuğumun ve haksız yere tutuklu kardeşlerimizin serbest bırakılmasını talep ediyoruz'
Muhammed El- Biltaci'nin eşi Sena El-Biltaci ise kızı Esma'yı 2013'te şehit vermenin yanı sıra hapisteki eşi ile oğlunu da uzun süredir göremediğini anlattı.
Eşiyle birlikte zor şartlarda 70 bin kişiden bahsedildiğine dikkati çeken Biltaci, şöyle devam etti:
'Eşim ve oğlumun da aralarında olduğu bu tutuklular, bu esirler her türlü sistematik işkenceye maruz kalmakta ve tamamen bir tecritle karşı karşıya bulunmaktalar. Hiçbir iletişimimiz yok kendileriyle. Şu anda kaldıkları Bedr Hapishanesi'nde, 12 yıldır bu şartlarda mahpus olarak kalan bu insanlar, bu kardeşlerimizin bazılarıyla 9 yıl boyunca hiçbir irtibat sağlanamadı. Dokuz yıldır en ufak bir mektup, bir mesaj, bir haberleşme, bütün yollar kesildi ve tamamen tecride maruz kaldı. Vakit kaybetmeden, acilen eşimin, çocuğumun ve haksız yere tutuklu bulunan bu kardeşlerimizin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.'