TSYD Ankara Binicilik Kupası başladı
TSYD Ankara Binicilik Kupası başladı
İçeriği Görüntüle

ANKARA (AA) - FİRDEVS BULUT KARTAL - Yapay zeka birçok alanda olduğu gibi adli bilişimde de fırsatlar ve riskleri beraberinde getiriyor.

Türkiye'nin siber güvenlik politikaları ve adli bilişimdeki dönüşümü ise hem akademi hem kamu kesiminden gelen uzmanların katkısıyla şekilleniyor.

Ankara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hamza Aytaç Doğanay, hem akademik çalışmaları hem de Emniyet Genel Müdürlüğü'nde görev tecrübesiyle AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin siber güvenlik farkındalığı açısından önemli yol kat ettiğini belirten Doğanay, bu başarının kalıcı hale gelmesi için sürdürülebilirliğin şart olduğunu vurguladı. Doğanay, 'Avrupa Birliği'ndeki anketler Türkiye'nin siber güvenlikte iyi durumda olduğunu gösteriyor. Fakat bunu canlı tutmak için en önemli şey sürdürülebilirliğinin sağlanması.' dedi.

Özellikle kamu kurumlarında entegrasyonun güçlendirilmesi gerektiğini paylaşan Doğanay, yapay zeka teknolojilerinin yalnızca adaptasyonunun değil, aynı zamanda yerli çözümlerle desteklenmesinin kritik bir ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Kişisel verilerin korunması konusunda Türkiye'deki kamu kurumlarının önemli adımlar attığına değinen Doğanay, 'Hem yapay zeka entegrasyonu hem de Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi gibi standart uyumları açısından iyi durumdalar. Ancak her zaman tetikte kalınması gerekiyor. Çünkü hacklenmeyecek bir kurum ya da sistem yok. Büyük sistemler, kamu kurumları bile hackleniyorlar. O yüzden sürekli bir koruma halinde bulunmak gerekiyor.' ifadeleriyle bu alandaki risklerin sürekliliğine dikkati çekti.

- Adli bilişimde yapay zeka ve sınırlar

Yapay zekanın adli bilişimde kullanımına dair etik tartışmaların arttığını belirten Doğanay, teknolojinin iki yönlü etkisini, 'Yapay zekayı hem araç olarak hem de karşı tarafta bir savunma unsuru olarak kullanmak mümkün. Birincisi, delil toplama ve analiz süreçlerinde büyük kolaylık sağlıyor. Ancak ikincisi, yani anti-adli bilişim yöntemi olarak kullanılması ciddi bir tehdit oluşturuyor.' şeklinde ortaya koydu.

Yapay zekanın insan hatasını ortadan kaldırdığını, ancak çoğu popüler uygulamanın yabancı menşeli olmasının risk yarattığını dile getiren Doğanay, bu konuda verilerin güvenliği hususuna dikkati çekti. Doğanay, 'En çok kullanılan yapay zeka sistemleri yurt dışı menşeili. Bu sistemleri kullanırken verilerimizi istemeden de olsa dışarı göndermiş oluyoruz. Adli bilişimdeki veriler genellikle gizlilik derecesi yüksek dosyalar içeriyor. Dolayısıyla burada yapılan her analiz aynı zamanda siber istihbarat açısından bir açık anlamına gelebiliyor.' diye konuştu.

Doğanay, bu nedenle yerli yapay zeka altyapılarının geliştirilmesinin ve mümkün olduğu kadar bu sistemleri kurum bazında, dışa bağımlı olmadan çalıştırabilmenin kritik olduğunu söyledi.

- 'Yerli ve milli yazılım konusu istismar edilmeden desteklenmeli'

Siber güvenliğin milli güvenlikle doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayan Hamza Aytaç Doğanay, sahadan verdiği örneklerle durumu somutlaştırdı. Doğanay, 'Bir kurumun sisteminde bulunan bir zafiyetin nasıl giderileceğini yapay zekaya soran personel aslında o sistemin IP'sini ve güvenlik açığını ifşa etmiş oluyor. Bu bilgiler kötü niyetli kişilerce kullanıldığında ülke çapında saldırıların önünü açabilir.' dedi.

Türkiye'nin uluslararası siber güvenlik standartlarında daha görünür hale gelmesi için yapılması gerekenleri değerlendiren Doğanay, yerli ve milli yazılım konusunun istismar edilmeden desteklenmesi gerektiğini söyledi. Hamza Aytaç, 'Yerli milli yazılım çokça konuşuldu, çokça dile getirildi. Bunu eskitmemek lazım, çünkü gerçekten çok ihtiyacımız var. Bu çalışmaların sıkı takip edilmesi gerekiyor. Çoğu zaman reklam bazında kalıyor ve neredeyse yarısını kaybediyoruz.' ifadelerini kullandı.

Doğanay, sadece teknik yatırımlar değil, insan odaklı politikaların da önemine işaret etti.

Siber güvenlik farkındalık eğitimlerinin güncellenerek devam etmesi gerektiğini vurgulayan Doğanay, 'İnsanları koruyacak, insan odaklı bir koruma politikası yapılması gerekiyor. Bu sadece siber güvenlik değil, yasadışı bahis gibi dolaylı risklerde de insanların korunmasını sağlayacak önlemler düşünülmeli.' diye konuştu.

Türkiye'nin siber güvenlikte teknik olarak iyi bir noktada olduğunu, ancak stratejik sürdürülebilirlik ve etik bilinç konularında daha fazla çaba gerektiğini belirten Doğanay, siber güvenlikte tetikte kalınması gerektiğini kaydetti.