ANKARA (AA) - DUYGU YENER - Doğuştan gelen genetik bir rahatsızlık nedeniyle yıllarca akciğerinde sorun yaşayan ve uzun süre oksijene bağımlı yaşayan 35 yaşındaki Emre Dinçer, nakil sonrasında hem akademik kariyerinde ilerledi hem de okçulukta milli takımda forma giyerek Avrupa Şampiyonası'nda Türkiye'ye madalya getirdi.
Çocukluk döneminden itibaren hastalıkla yaşadığını belirten Dinçer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle 28 yaşına geldiğinde akciğer kapasitesinin belirgin şekilde düştüğünü söyledi.
Dinçer, akciğer nakli öncesinde tamamen oksijene bağımlı olduğunu ve yataktan çıkamadığını belirterek, 'Yürürken dahi zorlanıyordum. Tek çözümün akciğer nakli olduğunu biliyordum ve Erdal Hoca'ya müracaat ettik. Nakil listesine alındım. 2018 Haziran ayında uygun akciğerin bulunduğu haberini aldık. Nakille birlikte nefes alabildiğim yeni bir hayata başladım.' ifadelerini kullandı.
- 'Nakilden sonra hem doktoramı tamamladım hem spora başladım'
Nakil sonrası kısa bir rehabilitasyon süreci geçirdiğini söyleyen Dinçer, İstanbul Teknik Üniversitesinde sürdürdüğü doktora eğitimini 2019'un başında tamamladığını belirtti. Dinçer, şu anda Mühendislik Fakültesinde Öğretim Görevlisi olarak çalıştığını kaydetti.
Sporla tanışmasının ise nakil sonrası tedavi sürecinin bir parçası olduğunu anlatan Dinçer, 'Evde egzersiz yaparken kardeşim okçulukla ilgileniyordu. Ondan ilham aldım. 'Bu sporu ben de yapabilirim' dedim. Benim için uygun, özellikle akciğer nakillerinde de çok zorlayıcı bir spor da değil. Yarışmalara, Türkiye şampiyonasına katıldım. Dereceler, madalyalar, bu senenin başında milli takım seçmeleri gerçekleştirildi. Orada da gümüş madalya aldım. Avrupa Şampiyonası'nda ülkemizi temsil ettik. Hem bireysel hem de takım olarak. Nakil sonrası böyle bir başarıya ulaşmak benim için ayrı bir mutluluk.' dedi.
- 'Organ bağışı bir hayatı değil, pek çok geleceği değiştiriyor'
Günde 3-4 saat antrenman yaptığını belirten Dinçer, 'Ben bir nakil hastasıyım, bu kısmını bile bazen unutabiliyoruz öyle bir tempo çok şükür. Hocalarımızın da sayesinde bugünleri görme fırsatını yakalamış olduk. Hikaye anlatıldığında belki çok basit gelecek, insanların kafasında canlandırması zor olacak ama gerçekten zor bir süreçti. 30 yıla yakın çok zor geçen bir hayat ve sonrasında 7 yıldır tamamen normale dönmüş bir şekilde yaşamak.' diye konuştu.
Organ bağışının önemine dikkati çeken Dinçer, şunları söyledi:
'Organ bağışı sadece bir kişinin hayatını kurtarmıyor. Bir sağlık çalışanını, bir öğretmeni, bir sporcuyu hayata döndürebiliyor. Belki ileride birçok insana dokunacak kişilerin yaşamına yeniden yön veriyor. Benim hikayem bunun sadece küçük bir örneği.'
Dinçer, hedefinin altın madalya kazanarak Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmek olduğunu sözlerine ekledi.
- 'Ne kadar çok organ bağışı o kadar nefes'
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Akciğer Nakli Merkez Sorumlusu Prof. Dr. Erdal Yekeler de tedavi sürecine ilişkin, akciğer naklinin tüm organ nakilleri içerisinde en ağır ve en riskli ameliyatlar olduğunu söyledi.
Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde çok başarılı akciğer nakilleri yapıldığını ve çok iyi sonuçlar elde edildiğini ifade eden Yekeler, 'Bu bizim için bir gurur kaynağı oldu. Bu anlamda emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.' dedi.
Emre Dinçer'in akciğer nakli sonrasında kariyerindeki başarılarının çok güzel bir örnek olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yekeler, 'Bu güzel örnekler de beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların yakınlarının organlarını bağışlamasıyla mümkün olacak. Ne kadar çok organ bağışı o kadar nefes ve Emre gibi bize güzel örnekler sunacaktır.' ifadelerini kullandı.




