ANKARA (AA) - Ankara'da, Sudan'da yaşanan son gelişmelerin konu alındığı 'Çatışmadan İstikrar ve Umuda Sudan' adlı panel gerçekleştirildi.

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinin (ASBÜ) ev sahipliğindeki panele, Sudan'ın Ankara Büyükelçisi Nadir Yousif Eltayeb, ASBÜ Bölge Çalışmaları Enstitüsü Müdürü Enver Arpa, Sudan Gazeteciler Sendikası Başkanı Al-Sadiq Al-Raziqi ve Maraqi Dernek Başkanı, Sudan'da Al-Bayan Üniversitesi kurucusu Abdurrahman Mohamed Ali Said katıldı.

Büyükelçi Eltayeb, panel öncesinde yaptığı konuşmada, Sudan'da yaşananların insani boyutu aştığını belirterek Türkiye'nin, Sudan'da yaşananları duyurmasına vesile olduğunu anlattı.

'Sudan'da, özellikle Faşir ve diğer şehirlerdeki katliamlar, Türkiye merkezli tüm dünyaya duyuruluyor. Bu, kamuoyunu harekete geçirme durumunda bıraktı.' diyen Eltayeb, savaşın başlangıcından bu yana işlenen insani krizin uluslararası kuruluşlara bildirilmesine gayret edildiğini söyledi.

Sudan'ın Ankara Büyükelçisi Eltayeb, 'Bu katliamları, bu zulümleri durdurmak için çabaladığımız teşebbüslere kulak verilseydi, katliamların bir kısmı engellenmiş olurdu. Çok canı kurtarmış olurduk, belki de Sudan için bir adım atmış olurduk ama maalesef kimse duymadı.' ifadelerini kullandı.

Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları ve hayır kurumlarının dilsiz ve sağır olanların bu katliamı duymasına vesile olduğuna dikkati çeken Eltayeb, 'Bu insani ayaklanma hareketlilik vesilesiyle zulmün duyurulmasının devam etmesini istiyoruz ki; tüm gerçekler ortaya çıksın, mazlum insanlar haklarını bulsun. Bu zulmü göstermek için başka bir yol yok. Sivil toplum kuruluşlarının ve insanların yaptığı paneller ve haberler doğrultusunda duyuluyor. İnsanlar, hakikati bu şekilde kabul ediyor.' diye konuştu.

Eltayeb, bu savaşın iç savaş ya da iki general arasında yaşanan bir savaş olmadığının altını çizerek bunun, 'Sudanlı olma kimliğini yok etmeye' yönelik bir savaş olduğunu söyledi.

- 'Çatışmadan İstikrar ve Umuda Sudan'

ASBÜ Bölge Çalışmaları Enstitüsü Müdürü Arpa da Darfur'un özellikle Faşir kentinin bu zulmü 1916'da yaşadığını hatırlatarak, o dönemde yaşananlara ilişkin notlar paylaştı.

Savaşın bile bir hukuku olduğunu ancak Faşir kentinde bu hukuka uymayan anların yaşandığını anlatan Arpa, Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) çete olarak uzun zamandır Sudan'da bölgesel katliamlar yaptığını aktardı.

Arpa, yıllar içerisinde çete halinde hareket eden grubun, 100 bin mensuba ulaştığını ve bunların farklı ülkelerden toplama bir birlik olduğunu dile getirdi.

Panelist Sudan Gazeteciler Sendikası Başkanı Al-Raziqi de ülkesinde yaşanan katliamların nedenlerine değinerek, 'Sudan'ı parçalamak ve bölmek. 1950'li yıllardan beri İsrail, Sudan'ı çok yakından inceliyor, Sudan'ı görüyor, Filistin'e olan yakın desteğini gördüğü için, bu ülkenin kesinlikle parçalanması ve bölünmesi gerekiyor ki, Gazze o ülkenin desteğini görmesin ve hiçbir zaman orada istikrar olmasın.' ifadelerini kullandı.

Bu konuda yayımlanmış kitapların olduğunu söyleyen Al-Raziqi, 'Sudan'da ilk iç savaş, bölünme parçalama savaşı, 1955'te başlamıştır.' dedi.

Al-Raziqi, Bernard Lewis'e ait kitaba atıfta bulunarak, Sudan'ın 5 farklı bölgeye bölünmesine dair planların olduğunu kaydetti.

Maraqi Dernek Başkanı Said de 'Bugün Sudan'da dünyanın en büyük yerinden edilen krizlerden biri yaşanmakta. Yaklaşık 12 milyon kişi, yani 2 milyondan fazla aile evini terk etmek zorunda kaldı.' değerlendirmesini yaptı.

Çoğu Sudanlının komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldığını dile getiren Said, ülkesinin nüfusunun yüzde 40'ının çocuk olduğunu belirtti. Said, 16 milyon çocuğun savaşın sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kaldığını vurgulayarak 'Yaklaşık 12 milyon çocuk eğitiminden uzak kaldı, ayrıca 140 üniversite ve yüksek öğretim kurumu tahrip edildi, eğitim faaliyetleri durdu. Kısaca eğitim kurumları tahrip edildi. Sağlık sisteminde de ciddi bir çöküş yaşanmakta.' diye konuştu.

Mardin'de zabıta yere çöp atanları artık yaka kamerasıyla tespit edecek
Mardin'de zabıta yere çöp atanları artık yaka kamerasıyla tespit edecek
İçeriği Görüntüle

Hastanelerin ve sağlık merkezlerinin hizmet dışı kaldığını aktaran Said, 'Dünya Sağlık Örgütü, Sudan'daki sağlık altyapısının çöküş noktasında olduğunu açıklamıştır. Bugün 3 milyon çocuk bulaşıcı hastalık riski altındadır.' dedi.