İSTANBUL (AA) - MUHAMMET FATİH KABASAKAL - AXA Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Yavuz Ölken, 2025'te sektörün üzerinde bir büyüme performansı sergilediklerini belirterek, '2026 yılı hedefimiz 4,5 milyon sigortalıya ulaşmak.' dedi.
AXA Türkiye CEO'su Yavuz Ölken, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, AXA Türkiye'nin 2025 yılı faaliyetlerini ve 2026 beklentilerini paylaştı.
Eylül sonu itibarıyla toplam prim üretimlerinin 59 milyar liraya, ekim sonunda ise geçen senenin üzerinde bir seviyeye çıkarak 66 milyar liraya ulaştığını söyledi.
Yüzde 54,8'lik büyüme oranlarıyla sektörün yaklaşık 10 puan üzerinde performans gösterdiklerini vurgulayan Ölken, pazar paylarını da yüzde 8,2'ye taşıdıklarını kaydetti.
Ölken, '4,6 milyon aktif müşteriye ve 6,9 milyon yaşayan poliçeye sahip yapımız, 22,8 milyar lira öz kaynak, yüzde 164 sermaye yeterlilik oranı ve 5,6 milyar lira ödenmiş sermayeyle birlikte sağlam bir finansal zemine oturuyor. AXA Türkiye Hayat ve Emeklilik tarafında da fon büyüklüğümüzün 15 milyar liraya ulaşması ve BES/OKS'de toplam 212 bin sözleşme ile yılı güçlü bir şekilde geride bıraktık.' ifadelerini kullandı.
- 8,4 milyon hasar ödemesiyle güçlü operasyon
Ölken, müşteri memnuniyetinde yaşadıkları yükselişe de dikkati çekerek, 'empati güvencesi' yaklaşımlarının sonucunu olarak 100 müşteriden 78'inin AXA Türkiye'yi tavsiye ettiğini ve bu oranın sektör ortalamasının yaklaşık 15 puan üzerinde olduğunu dile getirdi.
Acentelerinin temas kalitesinin, dijital kanallardaki hızlanmanın ve hasar süreçlerindeki sadeleşmenin bu başarıyı doğrudan beslediğinin altını çizen Ölken, hasar tarafında da önemli bir başarı elde ettiklerini söyledi.
Ölken, yıl boyunca toplam 8,4 milyon hasar ödemesi gerçekleştirdiklerine işaret ederek, dijital kanalların, otomatik değerlendirme sistemlerinin ve sadeleştirilmiş süreçlerin, operasyonlarının hızını ve güvenilirliğini önemli ölçüde artırdığını paylaştı.
- Hayat dışı ve hayat branşlarında güçlü prim artışı
Ekonomik belirsizliklere rağmen 2025'te sigorta sektörünün finansal dayanıklılığını korumayı başardığına dikkati çeken Ölken, bunun temel etkenlerinin, şirketlerin risk seçimi ve fiyatlamada analitik yetkinliklerini güçlendirmesi, teknik karlılık disiplininden taviz vermemesi ve sermaye yönetiminde sürdürülebilir politikalar izlemesi olduğunu söyledi.
Ölken, Türkiye Sigorta Birliğinin (TSB) verilerinin de bu dayanıklılığı net biçimde ortaya koyduğunu aktararak, sektörün hayat dışı toplam prim üretiminin Eylül 2025 sonu itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45,9 seviyesinde 731,4 milyar liraya ulaştığını belirtti.
Bu büyüme dinamiğinin özellikle sağlık, kasko, konut ve KOBİ segmentlerinde artan risk bilinci ve sigortalanmaya yönelik talep sayesinde desteklendiğine işaret eden Ölken, 'Hayat toplam prim üretimi ise yüzde 81 artarak 125,3 milyar lira seviyesine ulaştı. Ekonomik belirsizliklere rağmen bireylerin ve işletmelerin risk farkındalığının yükselmesi, sektörün sürdürülebilir büyüme eğilimini korumasına yardımcı oldu.' şeklinde konuştu.
Ölken, AXA Türkiye'nin 2026'da, dağıtım gücünü yapay zeka destekli ve müşteri odaklı büyüme modeliyle bir araya getirmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, gelecek yıla ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
'Acente ve broker ağımızda nitelikli büyümeye devam ederek müşteri başına poliçe adetini artırmak, veri ve yapay zeka yatırımlarımızı çok daha geniş bir ölçeğe taşımak ve analitik kapasitemizi güçlendirerek teknik karlılığı daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak önümüzdeki yılın temel önceliklerini oluşturuyor. Sağlık ve KOBİ segmentlerinde koruyucu hizmet katmanlarını genişletmek, bankasürans ve dijital kanallarda mikro, modüler ve parametrik ürünleri çoğaltmak da 2026'nın büyüme planlarının önemli ayaklarından biri olacak.'
Gelecek yılki hedeflerini 2,1 milyar avro prim üretimi ve 100 milyon avro kar olarak belirlediklerinin bilgisini paylaşan Ölken, 'Sigortalı sayımızda belirgin bir artış istiyoruz. 2026 yılı hedefimiz 4,5 milyon sigortalıya ulaşmak. Bu hedefler, sektörün 2026'da sunacağı fırsatlarla da uyumlu bir büyüme yaklaşımını temsil ediyor.' ifadesini kullandı.
- İklim ve afet riski sektörü yeniden şekillendiriyor
Sigorta sektörünün 2026 ve devamında hem yüksek büyüme potansiyeli hem de yönetilmesi gereken yapısal riskler açısından kritik bir döneme girdiğini aktaran Ölken, sigortalanma oranlarının hala düşük seviyelerde olmasının sektör için ciddi fırsatlar sunduğunu vurguladı.
Ölken, ekonomik dalgalanmalara rağmen bireylerin ve işletmelerin risk farkındalığının artmasının özellikle sağlık, KOBİ ve siber sigorta ürünlerinde güçlü bir talep artışını beraberinde getireceğini vurgulayarak, 'Bu tabloya BES'in büyümesi ve gündemdeki TES reformu da eklendiğinde, uzun vadeli tasarrufların artırılması ve finansal korumanın tabana yayılması sektörün sürdürülebilir büyümesini destekleyecek en önemli yapısal dönüşümlerden biri olacak.' diye konuştu.
İklim değişikliği ve afet riskinin, gelecek yıllarda sigortacılığın en kritik sınavı olmaya devam edeceğini kaydeden Ölken, sel, yangın, kuraklık ve deprem gibi risklerin artması reasürans maliyetlerini yukarı çektiğini ve sigortalanma oranlarını doğal olarak zorladığını söyledi.
Bu nedenle teminat yapılarının yeniden tasarlanması, parametrik ürünlerin daha geniş ölçekte kullanım bulması ve iklim dayanıklılığına yönelik modellerin hızla devreye alınmasının kaçınılmaz hale geldiğinin altını çizen Ölken, sözlerini şöyle tamamladı:
'2026 ve sonrası dönemin anahtar kavramları 'dijital dönüşüm', 'iklim dayanıklılığı', 'finansal sürdürülebilirlik' ve 'müşteri güveni' olarak öne çıkıyor. Bu eksenlerde doğru strateji ve doğru teknoloji yatırımlarıyla ilerleyen sigorta şirketleri yalnızca sektörel büyümeden pay almakla kalmayacak, aynı zamanda toplumun güven duygusunun güçlenmesinde de öncü bir rol üstlenecek.'




