Bakan Fidan, “Suriye'nin kuzeyinde, güneyinde, doğusunda ve batısında hareketlenme emareleri gördük. Türkiye olarak ihtarımızı vermek zorundaydık.” ifadelerini kullandı.
Suriye’nin bölünme tehdidine dikkat çeken Fidan, “Oralar birlik, dirlik ve düzen içinde olacak ki biz de kendi işlerimizle uğraşabilelim.” dedi. Etnik ve dini grupların haklarının korunmasının önemli olduğunu vurgulayan Fidan, “Bu kimlikleri ezmek ne kadar yanlışsa, bu kimlikler kendilerini iyi hissetsin diye ülkenin geri kalanını ateşe atmak da o kadar yanlıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
PKK/YPG ve Şam Yönetimi Üzerine Mesajlar
Bakan Fidan, 10 Mart’ta imzalanan anlaşmaya atıfta bulunarak, PKK/YPG’nin bu anlaşmayı hayata geçirmesini beklediklerini belirtti. Fidan, bu grupların merkezi hükümetle gönüllü bir şekilde anlaşmaya varmasının ve kalıcı adımlar atmasının önemine dikkat çekti.
Şam yönetiminin bölgesel ve uluslararası beklentilere mevcut şartlarının ötesinde cevap verdiğini kaydeden Fidan, Irak ve Suriye’deki PKK senaryolarının tekrar yaşanmasına izin verilmeyeceğini vurguladı: “Halkımıza gelecek 40 yılı, geçmiş 40 yıl gibi yaşatma niyetimiz yok.”
Gazze ve İsrail Mesajları
Gazze’deki durumun dünya genelinde sıkıntıya yol açtığını ifade eden Fidan, Batı dünyasında bu konuda ayrışmaların yaşandığını söyledi. İsrail’in Gazze’yi yalnızca altyapısıyla değil, halkını açlığa mahkûm ederek de yaşanmaz hale getirdiğini belirten Fidan, “ABD haricinde, İsrail’deki mevcut Siyonist rejimin açıkça desteklendiğini görmüyoruz.” dedi.
Batı Şeria'nın ilhakına ilişkin ise Fidan, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun kendi zihninde bu adımı atmak için uygun şartların oluşmasını beklediğini ve tereddüt etmeyeceğini düşündüğünü ifade etti. HABER MERKEZİ
