ANKARA (AA) - Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin, 'Bu yılın sonunda dördüncü eylem planımızı tamamlayacağız. Şu an çalışmaları devam eden ve 2026-2030 dönemini kapsayacak beşinci eylem planımızla şiddetle mücadele kapasitemizi daha da ileriye taşıyacağız. Yeni eylem planımızı, bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmalardan elde ettiğimiz deneyimler ve kazanımları esas alarak şekillendiriyoruz.' dedi.
Göktaş, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç, kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile akademisyenlerin katılımıyla Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde düzenlenen 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele V. Ulusal Eylem Planı İhtisas Komisyonları Toplantısı'na katıldı.
Burada konuşan Bakan Göktaş, ihtisas komisyonları toplantısıyla kadına yönelik şiddetle mücadeleyi ulusal ve uluslararası düzeyde örnek teşkil edecek politikalarla daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Bakanlığın toplumun tüm kesimlerine dokunan, vatandaşların hayatında fark yaratan hizmetleriyle ülkenin geleceğine yön verdiğini belirten Göktaş, kadın politikalarının da bu vizyonun önemli parçası olduğunun altını çizdi.
Göktaş, bu alandaki önceliklerinin kadını hayatın her alanında aktif rol alan özne haline getirmek olduğunu vurgulayarak, 'Çünkü biliyoruz ki kadın, bilgisi, tecrübesi ve bakış açısıyla hayatın her alanına, ülkemize güç katıyor. Fakat ne yazık ki bugün küresel sorun olan şiddet, farklı boyutlarıyla kadının potansiyelini gölgeliyor ve toplumun bütününe zarar veriyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 23 yılda hayata geçirdiğimiz devrim niteliğindeki reformlarla şiddetle mücadelede çok büyük ve önemli yol kat ettik.' diye konuştu.
Bu süreçte 5'er yıllık dönemlerle uygulamaya koydukları eylem planlarının her zaman önemli yol haritası olduğuna işaret eden Göktaş, bu eylem planları sayesinde şiddetle mücadelede önemli kazanımlar elde ettiklerini dile getirdi.
Göktaş, 2012'de yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun ve ilgili düzenlemelerle şiddetle mücadelede güçlü yasal altyapı oluşturulduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
'Türk Ceza Kanunu'nda şiddet eylemlerini daha caydırıcı hale getiren değişiklikler gerçekleştirdik. Ulusal eylem planlarımızı, 81 il düzeyinde hayata geçirerek yerelden merkeze bütüncül bir sistem kurduk. Tesis ettiğimiz koordinasyon mekanizmaları ve yaygınlaştırdığımız hizmet ağlarıyla şiddetle mücadelede Türkiye'yi örnek gösterilen bir konuma taşıdık. Bu mücadelede ihtisaslaşmış kuruluşlarımızdan biri olan ve bu yıl 2 tane daha açarak sayısını 85'e çıkardığımız Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri'mizle daha erişilebilir ve daha güçlü hizmetlerle şiddet mağdurlarına destek oluyoruz. Ayrıca, geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz 432 Şiddetle Mücadele İrtibat Noktaları'yla kadınların güvenliğini ve haklarını koruyan destek mekanizmalarını Türkiye'nin dört bir yanına ulaştırıyoruz. 81 ilimizde hizmet veren 112 kadın konukevimizle kadınlara ve çocuklara güvenli alan sunuyoruz, destek oluyoruz.
Elektronik kelepçe uygulamasıyla şiddet faillerini daha etkin şekilde denetliyor, kadınların güvenliğini teknolojinin imkanlarıyla en üst düzeye çıkarıyoruz. ALO 183 hattı ve KADES uygulamamızla şiddet vakalarına anında müdahale ediyoruz. Kadına yönelik şiddet sosyal risk haritamızı tamamladık. Sivil toplum kuruluşlarımızın da görüşlerini alarak haritamızı sürekli geliştirerek, ŞÖNİM'lerimiz aracılığıyla risk önceliklendirmesine göre kadınlara doğrudan temas edeceğiz. Böylece şiddet riski oluşmadan koruyucu ve önleyici mekanizmaları devreye sokacağız.'
- 'Eğitim ve seminerlerle farkındalığı artırıyoruz'
Adalet, İçişleri ve Sağlık bakanlıklarıyla yürüttükleri veri entegrasyonu çalışmalarıyla şiddetle mücadelede bütüncül bir sistem inşa ettiklerini belirten Göktaş, 'Kadına yönelik şiddetle mücadele politikalarımızı bilimsel veriye dayalı geliştirmek için TÜBİTAK işbirliğiyle kapsamlı araştırma ve geliştirme projeleri yürütüyoruz. Şiddet uygulayanlara yönelik psikososyal müdahale modelleri ve ihtisaslaşmış kadın konukevlerinin kapasite geliştirme projeleri, bu alandaki mücadelemize yeni vizyon kazandıran stratejik girişimlerdir.' dedi.
Göktaş, Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması'nın politika geliştirme süreçlerine yön veren önemli bir referans olacağını dile getirerek, 'Şiddet önleme faaliyetlerimizi güçlendiriyor, 6,7 milyon kişiye verdiğimiz eğitim ve seminerlerle farkındalığı artırıyoruz. Diğer yandan toplum temelli farkındalık eğitimlerimizi hedef kitleye göre özelleştirerek modüler bir yapıya kavuşturuyoruz. Bu amaç doğrultusunda genç kadınlara yönelik 'şiddet öncülleri ve dijital şiddet' başlıklı ilk eğitim modülümüzü hazırladık. Önümüzdeki eğitim öğretim döneminde üniversitelerde başlatacağımız bu eğitimlerle öğrencilerin farkındalığının artmasını sağlayacağız.' ifadelerini kullandı.
Kadına yönelik şiddetle mücadelenin çok boyutlu, uzun soluklu, kararlı ve disiplinler arası bir yaklaşım gerektirdiğine işaret eden Göktaş, şunları paylaştı:
'Bu alanda toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğu vardır. Bu yılın sonunda dördüncü eylem planımızı tamamlayacağız. Şu an çalışmaları devam eden ve 2026-2030 dönemini kapsayacak beşinci eylem planımızla şiddetle mücadele kapasitemizi daha da ileriye taşıyacağız. Yeni eylem planımızı, bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmalardan elde ettiğimiz deneyimler ve kazanımları esas alarak şekillendiriyoruz. Bilimsel temele dayalı, yenilikçi, katılımcı ve sürdürülebilir bir yaklaşımla hazırlıyoruz. Bu doğrultuda 29 ülkenin örnek uygulamalarını ve uluslararası belgelerini inceledik. Kamu kurumları, üniversiteler, STK'lar ve uluslararası kuruluşlardan 437 paydaşın görüşünü aldık. ŞÖNİM, kadın konukevi, il müdürlükleri ve SHM irtibat noktalarında görev yapan 1261 taşra personelinin katılımıyla anketler gerçekleştirdik. 27 odak grup toplantısı düzenledik. Kamuoyu anketimizi hazırladık, bunu da çok yakın zamanda vatandaşlarımızla paylaşacağız.'
- 'Uygulanabilir ve etkili bir eylem planı ortaya koyacağız'
Kadınların hakkını ve toplumsal huzuru korumak için değişen dünyaya uyumlu politikalar ve yenilenen mücadele yöntemlerinin şart olduğunu belirten Göktaş, kadına yönelik şiddetin bugün dijital mecralar başta olmak üzere farklı biçimlerde ortaya çıktığını söyledi.
Bakan Göktaş, beşinci eylem planının bu değişime uyum sağlayarak kadınların karşılaşabileceği risklere güçlü yanıt vermesini beklediklerini kaydetti.
Hazırladıkları ulusal eylem planının aynı zamanda güçlü izleme ve değerlendirme mekanizmasını da içereceğini aktaran Göktaş, somut göstergeler üzerinden ilerlemeyi takip etmeyi bu sürecin temel unsuru olarak gördüklerini dile getirdi.
Bu doğrultuda Bakanlık olarak web tabanlı bir izleme sistemi için gerekli teknik altyapıyı oluşturduklarını bildiren Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Her yılın başında sorumlu kurumlarımızın veri girişini sağlayarak, etkin ve şeffaf bir izleme sürecini hayata geçireceğiz. Bugün toplantımızda mevzuat düzenlemelerinden hizmet modellerine, ŞÖNİM'lerin kapasite artışından kadın konukevlerinin güçlendirilmesine kadar her alandaki görüş ve önerilerinizi dinleyeceğiz. Etkin hukuki korumadan risk odaklı ve uzmanlaşmış hizmetlere, sosyoekonomik güçlenmeden davranışsal dönüşüm ve sosyal entegrasyona, şiddetsiz yaşam ve saygı kültürüne kadar stratejik odak temalarımızda istişareler yürüteceğiz. Hep birlikte uygulanabilir ve etkili bir eylem planı ortaya koyacağız.'
- 'Mücadelemizi, şiddet ortaya çıkmadan önlemeye odaklıyoruz'
Göktaş, bu toplantıların ortak iradeyi pekiştiren, güç birliği yaptıkları buluşmalar olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
'Çünkü biliyoruz ki ulusal eylem planımızın başarısı, çok paydaşlı bir işbirliğiyle mümkündür. Sivil toplum kuruluşları, akademi, uluslararası kuruluşlar ve özel sektörün sürece etkin katılımı, daha kapsayıcı ve kalıcı çözümler üretebilmemizin en güçlü dayanağıdır. Kıymetli katılımcılarımızın fikirleri ve deneyimlerinin beşinci eylem planımıza güç katacağına inanıyorum. Kadına yönelik şiddet, toplumun huzurunu bozan, sosyal ve ekonomik kalkınmayı yavaşlatan ciddi bir sorundur. En önemlisi ise nesillerin güven duygusunu zedeleyen insan hakkı ihlali ve halk sağlığı problemidir.
Şunu çok iyi biliyoruz ki hiçbir mekanizma tek başına bu sorunu ortadan kaldıramaz. Gerçek dönüşüm, toplumun her bir ferdinin 'şiddete sıfır tolerans' dediği gün başlayacaktır. İşte bu nedenle mücadelemizi, şiddet ortaya çıkmadan önlemeye odaklıyoruz. Bu yaklaşımı eğitimle önleyici hizmet modelleriyle, kadının her alanda güçlendirilmesiyle, şiddet davranışının dönüştürülmesiyle hayata geçiriyoruz. Yeni eylem planımızda bu alandaki çalışmalarımızı daha da güçlendirerek, şiddetin kaynağına inen ve toplumsal güvenliği artıran bir yaklaşımı kararlılıkla sürdüreceğiz.'
Konuşmaların ardından Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden tarafından Bakan Göktaş'a hediye takdim edildi ve aile fotoğrafı çektirildi.