İSTANBUL (AA) - La Biennale di Venezia'nın (Venedik Bienali) siparişi üzerine sanatçı Cevdet Erek'in ürettiği, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle hayata geçirilen 'Amfibio Ses Günleri', Artİstanbul Feshane'de sanatseverlerle buluştu.

Venedik Bienali Tarih Arşivi tarafından hazırlanan ve küratörlüğünü Luigia Lonardelli'nin üstlendiği 'Gökyüzünü Rüzgar Çizer. Venedik Bienali Marco Polo'nun izinde' başlıklı özel projenin üçüncü etabı İstanbul'a konuk oldu. Proje kapsamında Venedik Bienali tarafından Erek'e sipariş edilen gezici enstalasyon Amfibio, 5 Ekim'e kadar ziyaret edilebilecek.

Ölümünün 700. yılında Marco Polo'yu anma etkinlikleri kapsamında başlatılan proje, ünlü seyyahın İtalya'dan Çin'e uzanan yolculuğunun izlerini takip ediyor. Amfibio, proje kapsamında Çin'in Hangzhou şehrindeki ilk gösterimi ve Venedik'teki ikinci etabın ardından İstanbul'a konuk oldu.

- 'Türk halkı, Gazze halkının yanında oldu'

Amfibio Ses Günleri'nin tanıtım toplantısına katılan Venedik Bienali Başkanı Pietrangelo Buttafuoco, İKSV ve Venedik Bienali'nin bu etkinlikte kardeş iki kurum olarak hareket ettiğini belirterek, 'İki şehir, İstanbul ve Venedik bir araya geliyor çünkü İstanbul aslında diğer Venedik. Venedik de diğer İstanbul.' dedi.

Buttafuoco, İstanbul'a geldiklerinde Beyoğlu'ndaki Venedik Sarayı'nda ağırlandıklarını dile getirerek, şunları söyledi:

'Hepimizi orada bir aslan heykeli karşıladı. Dün de Ayasofya'ya gittik. Orada da bir Venedik dükünün mezarı vardı. Ebedi istirahatgahı olarak Ayasofya'yı seçmiş. Gerçekten çok duygulandım. Benim çok dinlediğim bir İtalyan söz yazarı var, Franco Battiato. Gerçekten bizim buluşmamızın anlamını çok güzel ifade eden bir şarkısı var. İsmi Venedik-İstanbul (Venezia-Istanbul).'

Garanti BBVA ve Zorlu PSM'den gençler için iş birliği
Garanti BBVA ve Zorlu PSM'den gençler için iş birliği
İçeriği Görüntüle

Sanatın acılara dokunma aracı olduğuna da işaret eden Buttafuoco, Gazze'de İsrail tarafından gerçekleştirilen soykırıma değinerek, 'Özellikle Türk halkına teşekkür etmek istiyorum çünkü gerçekten çok duyarlı şekilde son yıllarda Gazze halkının yanında oldu ve her zaman da yanlarında olmaya devam ediyor.' diye konuştu.

Pietrangelo Buttafuoco, Cevdet Erek'in Venedik Bienali'nde çok sevilen bir sanatçı olduğunun altını çizerek, 'Bu eserle bizim başlattığımız bu yürüyüşü çok güzel şekilde ifade etti. İtalya'dan Çin, Venedik ve bugün de İstanbul'a geldik. Bu enstelasyon bütün aşamalarda var oldu ve gelecekteki aşamalarda da orada olarak. Marco Polo'nun yürüyüşüne eşlik edecek.' ifadelerini kullandı.

İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ise şunları aktardı:

'Venedik Bienali'nin tasarladığı ve yürüttüğü Gökyüzünü Rüzgar Çizer projesiyle ölümünün 700. yılında Marco Polo'yu bir kaşif, seyyah ama en çok da kültürel alışverişin önemli simgelerinden biri olarak anıyoruz. Seyahatler, gözlemler ve kaleme aldığı metinlerle Avrupa'nın Doğu'ya dair bilgi ufkunu genişleten, kültürel merak ve hayal gücünü besleyen, açtığı yeni pencerelerle yüzyıllar boyunca kültür ve sanatın birçok farklı alanında etkili olan Marco Polo, ölümünden 700 yıl sonra Çin'den Venedik'e ve oradan da İstanbul'a uzanan bir yolculukta kültürler, sanat disiplinleri, tarihler ve coğrafyalar arasında köprüler kurmaya devam ediyor.' değerlendirmesinde bulundu.

Etkinlik dolayısıyla duyduğu mutluluğu dile getiren Eczacıbaşı, katkı sunan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.

- 'Umarım bizlerin hayallerini aşar'

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Dairesi Başkanı Tolga Volkan Aslan da Artİstanbul Feshane'de dünya çapında bir buluşmaya tanıklık ettiklerini kaydederek, 'Venedik Bienali ve İKSV ortaklığıyla hazırlanan, Venedik Bienali Tarih Arşivi'nden doğan 'Gökyüzünü Rüzgar Çizer-Marco Polo'nun İzinde' projesinin üçüncü etabı İstanbullularla buluşuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak bizler, kültür politikamızı her zaman erişilebilirlik, katılımcılık ve evrensellik ilkeleri üzerine inşa ediyoruz.' dedi.

İBB Kültür ve İBB Miras'ın misyonunun, İstanbul'un tarihi değerlerini koruyarak onları bugünün yaşamına katmak, sanatın en güncel ve özgün örneklerini tüm İstanbullularla paylaşmak olduğuna dikkati çeken Aslan, 'Tam da bu nedenle yeniden hayat verdiğimiz Feshane-i Amire'yi, bugün Artİstanbul Feshane adıyla en büyük kamusal mekanlardan biri olarak İstanbul halkının hizmetine kazandırmanın gururunu yaşıyoruz.' ifadesini kullandı.

Sanatçı Cevdet Erek ise Venedik Bienali'ni İstanbul'da ağırlamak, İKSV'nin bu etkinliğe ev sahipliği yapması ve Artİstanbul Feshane'de açılmasının kendisini mutlu ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

'Bizim küçük dünyamız için bunlar mucizeler. Hele de şu zamanda. İstanbul'un, yerel yönetimlerin ve dünyanın bu zamanında... Hepimizin gözü yarı açık, yarı kapalı. Dünyanın en büyük katliamlarına şahit olduğumuz bu çağda bunu yapmak, benim gibi insanların küçük dünyası açısından çok önemli. Dilerim ki hatalarımız azdır. Umarım bizlerin hayallerini aşar. Bu tür projelerde genellikle hayal etmediğimiz şeyler de olabildiği zaman biz mutlu oluyoruz.'

Venedik Bienali Tarihsel Arşiv Sorumlusu Debora Rossi ile projenin küratörü Luigia Lonardelli de Amfibio ile ilgili kısa konuşmalar yaptı.

- Ücretsiz etkinlikler herkesin katılımına açık olacak

Ziyaretçiler, 5 Ekim'e kadar Amfibio'da sunulan Cevdet Erek imzalı ses yerleştirmesini ücretsiz deneyimleme fırsatı bulacak.

Bu akşam müzisyenler Gökhan Deneç ve Fulya Uçanok, elektro-akustik konser verecek.

Yarın vurmalı çalgılar topluluğu sa.ne.na, Michael Gordon'un simantra çalgısının boğuk tahta tınısından ilham aldığı ve bu antik Bizans çalgısından adeta büyülü bir ses heykeli yarattığı bestesini yorumlayacak.

MİAM Gendy Topluluğu, 4 Ekim'de sesleri Iannis Xenakis'in modellerine benzer, algoritmaya dayalı bir yaklaşımla işleyecek.

Amfibio Ses Günleri, 5 Ekim'de Peradi Ensemble'ın vokal performansıyla sonlanacak.