İSTANBUL (AA) - DOF Robotik Sanayi AŞ'nin halka arzında talep toplama 3-5 Eylül'de gerçekleştirilecek.

Borsa İstanbul'da 'DOFRB' kodu ile işlem görecek şirketin halka arz konsorsiyum liderliğini Yatırım Finansman ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) yürütecek.

Şirketin, halka arz fiyatı pay başına 45 lira olarak belirlendi. Bu kapsamda, 30 milyon lira nominal değerli payları sermaye artırımı, 15 milyon lira nominal değerli payları ortak satış olmak üzere, şirketin nominal değeri 45 milyon lira olan payları satışa çıkacak.

Halka arz büyüklüğünün 2 milyar 25 milyon lirayı bulması beklenen şirketin yüzde 29,03'ü halka açılmış olacak.

Halka arzdan elde edilecek gelirin yüzde 35-40'ı işletme sermayesi ihtiyacı, yüzde 10'u makine, ekipman ve proje yatırımları, yüzde 10'u üretim ve ofis alanlarının genişlemesi, yüzde 5-10'u AR-GE yatırımları, yüzde 10'u pazarlama ve satış faaliyetleri, yüzde 5'i girişim sermayesi yatırımları, yüzde 15'i finansal borç ödemesi, yüzde 5'i ise GES ve yeşil dönüşüm yatırımlarında değerlendirilecek.

DOF Robotik Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mertcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirketin 2006'dan bu yana yüzde 90'ın üzerinde ihracat oranına sahip olduğunu, 60'tan fazla ülkeye yüksek teknolojili ve katma değerli ürünler sunduğunu belirtti.

Hatay Havalimanı'nda uçuşlar yeniden başladı
Hatay Havalimanı'nda uçuşlar yeniden başladı
İçeriği Görüntüle

ABD'nin Teksas eyaletinde ve İstanbul'da serbest bölgenin içerisinde 4 bin metrekare yerli üretim tesislerinin olduğunu aktaran Mertcan, Hollanda'da yakın zamanda bir girişimlerinin bulunduğunu ve orada da üretim yapmayı planladıklarını dile getirdi.

Mertcan, şirketlerinin ağırlıklı olarak eğlence endüstrisinde bulunduğunu ve zaman içerisinde oldukça nadir konuma sahip olduklarını belirterek, 'Gerek Turquality destekleri gerekse birçok marka programıyla yılda uluslararası 36'dan fazla fuara katılıyoruz. Dolayısıyla bu fuarlarda elde etmiş olduğumuz bir marka değeri söz konusu. Özellikle Amerika'da yüzde 35'in üzerindeki pazar payına sahip olduğumuz alanda oldukça kuvvetli bir marka olduğumuzu söyleyebiliriz.' diye konuştu.

Eğlence endüstrisi için farklı robotik cihazlar ürettiklerini dile getiren Mertcan, bunların Marvel, Universal Studios gibi daha önce çalıştıkları farklı tema parkların içerisinde kullanılan eğlenceli ve atraksiyonlu ürünler olduğunu söyledi.

Mertcan, ürünlerinin yüksek katma değerli olduğunu, tamamen yazılım içerik, oyun, senaryo dahilinde bulunduğunu ve hem makinesinin hem ürün hem de yazılım grubunun tamamının şirketlerinde üretildiğini anlattı.

- '50'den fazla projemizin en önemlilerinden biri insansı robotlar'

AR-GE alanında 33 personelin görev yaptığını ifade eden Mertcan, ürünlerin tamamını eğlence endüstrisi ve savunma sanayisi gibi alanlarda taktik eğitim amaçlı geliştirdiklerini söyledi.

Mertcan, savunma sanayisi ile bazı projeleri olduğunu vurgulayarak, 'Bunlarla ilgili çalışıyoruz. ASELSAN'ın yakın zamanda Bites şirketiyle işbirliği içerisine girdik.' dedi.

Özellikle kendi geliştirdikleri ürünlerle yurt dışında global pazarlarda farklı yerlerde işletmecilik yapmak için bir motivasyonları olduğunu ifade eden Mertcan, 'Yani nedir bu? Geliştiriyoruz, satıyoruz. Buradan bir gelir elde ediyoruz, zaten yüksek katma değerli ürünler bunlar. Ağırlık olarak yüzde 48'in üzerinde bir EBİTDA marjına, yani FAVÖK marjına sahip ürünler. Dolayısıyla bu ürünleri aynı zamanda işletmeci olarak da bir yerlere konumlandırdığınızda yani bilet satıp, para kazanma noktasına geçtiğinizde çok daha yüksek katma değer üretmek mümkün oluyor.' diye konuştu.

Mertcan, Dubai, Şili ve Amerika'da Dubai Holdings ile yaptıkları bir gelir paylaşım modeli olduğunu vurgulayarak, gelir paylaşımlarını yapmaya devam edeceklerini belirtti.

Modeli, 'ürünlerini müşteri olan kişiye satmak yerine, işletmelere koyup yarısını kendilerinin, yarısını müşterilerinin kazanacağı bir gelir paylaşım modeli' diyerek anlatan Mertcan, AR-GE'lerinin içerisinden çıkan 50'den fazla projenin en önemlilerinden birinin, insansı robotlar olduğunu kaydetti.

Mertcan, 'Önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünyada, 2-3 milyar servis hizmet robotuna ihtiyaç duyulacağı varsayılıyor. Şimdi bu kadarlık bir açık söz konusu olacak. Dolayısıyla bu alanda da Türkiye'de herhangi bir geliştirici henüz yok. Biz insanlara destek olabilecek, mağazaların içerisinde, restoranlarda ya da herhangi bir alanda insanları karşılamak için kullanılacak robotlar geliştiriyoruz. Bunlarla ilgili yatırımlarımız söz konusu olacak. Gerek fabrika gerek üretim tesisi gerek AR-GE noktasında. Dolayısıyla bunların hepsini halka arz neticesinde gelecek olan parayla yapmayı hedefliyoruz.' diye konuştu.

- 'Son 2 yıldır en hızlı büyüyen şirketler listesine giriyoruz'

Halka arz gelirlerinin önemli bir kısmını işletme sermayesi tarafında kullanacaklarını belirten Mertcan, üç büyük projenin yanında özellikle robotlaşma, insansı robotlar tarafında çok ciddi atılımlar yapmayı planladıklarını söyledi.

Mertcan, 'Bir restoranın, bir AVM'nin, herhangi bir perakende mağazasının içerisine girdiğinizde sizi orada karşılayan insanların yerine, kullanılacak robotlar konumlandırmayı hedefliyoruz.' dedi.

Sohbet edebilen, 180 dilde konuşabilen, ürünlerle ilgili bilgileri, önündeki ekranından tanıtabilecek, çok kolay şekilde pazarlama yapabilecek ürünler geliştirdiklerini dile getiren Mertcan, sözlerini şöyle tamamladı:

'Deloitte Türkiye tarafında, son 2 yıldır en hızlı büyüyen şirketler listesine giriyoruz. Bu yıl ilk defa Avrupa'da Deloitte tarafında en hızlı büyüyen 500 şirket listesine girdik. Dolayısıyla bu teknoloji tarafındaki atılımlar önümüzdeki yıllarda da çok daha fazla olacaktır. Bugünün trendi, teknoloji ve bunun üretici tarafında yer alırsak, eğer sadece yazılım değil, üretme tarafında da yer alırsak çok daha büyük bir katma değer sağlamış oluyoruz.

Çünkü henüz yazılım bizim yerimize üretebilme kapasitesine sahip değil. Yapay zekaya bir çok şey yaptırabilirsiniz, finansal tablo çıkarttırabilirsiniz, rapor okutturabilirsiniz ama şu makineyi yap diyemezsiniz, yaptıramazsınız. Dolayısıyla biz bu noktada avantajlı bir hale geliyoruz. Çünkü hem makinesini hem yapay zekasını hem de ürünün insansı robot tarafını üretebilir durumdayız.'