İSTANBUL (AA) - 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü'ne yönelik soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun, soruşturma ve davalarda görevli bilirkişiyi hedef gösterdiği gerekçesiyle hakkında açılan dava kapsamında, 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesince Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun karşısındaki salonda yapılan duruşmada, sanık Ekrem İmamoğlu ve avukatları hazır bulundu.

Duruşmaya, ayrıca Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, oğlu Mehmet Selim İmamoğlu, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, bazı il ve ilçe belediye başkanları ile çok sayıda izleyici katıldı.

Savunma yapan İmamoğlu, duruşmada görev alan hakimin yargılandığı mahkemenin hakimi olmadığını, mahkeme hakiminin bir ay içerisinde göreve başlayacağını dile söyledi.

Bilirkişiyi eleştirdiği için yargılandığını savunan İmamoğlu, 'Kendisi muhasebe alanında görev yapan biri. Beylikdüzü'nde oluşturulan bir davada olmadan oluşturulan bir rapor var. Öyle bir rapor yok. Bu davadaki maharetinden sonra kendisine peş peşe görevler verildi. Bu dosyalar benimle ve çevremle ilgiliydi. Olması mümkün olmayan bir ihtimalle bu arkadaş görevlendirildi. İlk İETT, sonra İSFALT soruşturmasında devam etti.' dedi.

Söz konusu bilirkişinin aleyhe rapor yazmakta çok hızlı olduğunu öne süren İmamoğlu, 'Göreve başlamamızdan önce 2018'de yapılan İSPARK'taki ihale usulsüzlüğünü yargıya taşıdık. Yine bu kişi bilirkişi oldu. Sonuç ne oldu 'Kusur yok.' oldu.' şeklinde beyanda bulundu.

İmamoğlu, Beşiktaş ve Esenyurt'taki belediyelere yönelik operasyonları başlatan raporların da bu bilirkişiye ait olduğu iddiasında bulundu.

Kıbrıs gazisi Mehmet Yeşer, Ordu'da son yolculuğuna uğurlandı
Kıbrıs gazisi Mehmet Yeşer, Ordu'da son yolculuğuna uğurlandı
İçeriği Görüntüle

İmamoğlu'nun savunmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, dosyanın mütalaa için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vererek, duruşmayı 30 Mart 2026'ya erteledi.

Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İstanbul'da 8 bin bilirkişi olduğunu ancak İmamoğlu ve çevresiyle ilgili tüm davaların tek bilirkişinin önüne düştüğünü öne sürdü.

İmamoğlu'nun her davasında hakim değişikliği olduğunu söyleyen Günaydın, bugünkü davaya bir hakimin geçici olarak baktığını dile getirdi.

Bir gazetecinin 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü'ne yönelik iddianame kabul edilmesine rağmen duruşma tarihi verilmemesinin cezaevi kampüsünde yer alan inşaatla bir alakası olup olmadığını sorması üzerine Günaydın, iddianamenin dün gece UYAP sistemine yüklendiğini, tensibi ertelemenin adil yargılamanın ihlal edilmesi anlamına geldiğini, tensip verilmesi için belirli bir süre olduğunu, duruşma salonunun yetişmemesi durumunda mahkemenin nasıl başlayacağını bilmediğini kaydetti.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Ekrem İmamoğlu'nun 27 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısında, bazı soruşturmalar ile kamu davalarında görevli bilirkişilerden birini, şüpheliler lehine karar verilmesi amacıyla alenen hedef gösterdiği iddiasıyla soruşturma başlatıldığı belirtiliyor.

İddianamede, Ekrem İmamoğlu'nun basın toplantısında bilirkişinin görev aldığı bir kısım soruşturma ve kovuşturmalardan bahsettiği aktarılarak 'Dosya içerisindeki mevcut çözümleme tutanağı ile de sabit olduğu üzere bilirkişi ve yargı organlarının bağımsız ve tarafsız olmadığı yönünde bir kamuoyu oluşmasını amaçladığı, bu şekilde oluşacak kamuoyu baskısıyla da İstanbul Adliyesi ve diğer adliyelerde görülmekte olan çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarda yapılan resmi bilirkişilik görevinin etkilenmeye çalışıldığı, Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmekte olan dava dosyasını etkilemeye teşebbüs ettiği' değerlendirmesi yapılıyor.

İmamoğlu'nun 'yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs' suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, ayrıca hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde yer alan 'belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma' hükmünün uygulanması talep ediliyor.