İsrail ordusunun, ateşkese rağmen Gazze Şeridi'nde sabah saatlerinden bu yana düzenlediği saldırılarda 5 Filistinli hayatını kaybetti.
Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, güneydeki Han Yunus kenti, İsrail ordusunun bombardımanlarıyla sarsılırken, Gazze kenti de sahil kesiminden İsrail hücumbotlarından açılan ateşlerle, saldırılara maruz kaldı.
iri daha önceki bir saldırıda olmak üzere, Han Yunus kentinde İsrail saldırıları nedeniyle 2 Filistinli hayatını kaybetti. Gazze kentindeki Cella Caddesi'nde de İsrail güçleri tarafından açılan ateş sonucu 1 kişi yaşamını yitirdi.
İsrail askerlerinin ateşi sonucu bir Filistinli daha hayatını kaybetti
Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya'da ateş açtı. Saldırıda bir Filistinli hayatını kaybetti.
Gazze Şeridi'nde sabah saatlerinden bu yana İsrail saldırılarında yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 5'e çıktı. Söz konusu Filistinlilerden birinin, daha önceki bir saldırıdan ağır yaralı olarak kurtulduğu aktarıldı.
İsrail ordusu, Gazze'de sık sık ateşkesi ihlal ediyor.
İsrail, Gazze'den alıkoyduğu 30 Filistinlinin daha cenazesini teslim etti
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, "İşgalci İsrail tarafından ICRC aracılığıyla teslim edilen 30 Filistinlinin cenazesi teslim alındı. Teslim alınan şehit cenazelerinin toplam sayısı 225’e yükseldi." ifadelerine yer verildi.

Bakanlık, sağlık ekiplerinin muayene, dokümantasyon ve ailelere teslim süreçlerinin tamamlanması için onaylı tıbbi prosedür ve protokollere uygun şekilde cenazelerle ilgilendiğini aktardı.
Gazze'nin Han Yunus kentindeki Nasır Hastanesinden yapılan açıklamada da söz konusu cenazelerin hastaneye getirildiği belirtildi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından daha önce yapılan açıklamalarda İsrail’den teslim alınan cenazelerde darp izleri, ellerin kelepçelenmesi, gözlerin bağlanması ve yüz hatlarının tanınmaz hale gelmesi gibi işkence izlerinin bulunduğunu ancak isimlerinin yer almadığı aktarılmıştı.

Filistinli aileler, İsrail'den isimsiz gelen naaşların, kaybolmadan önce üzerlerinde bulunan kimlik izlerine veya kıyafetlerine bakarak teşhis ediyor. Bu durum, İsrail ablukası ve Gazze'deki laboratuvarların tahrip edilmesi nedeniyle adli tıp ekipmanı eksikliğinden kaynaklanıyor.
Yeni gelen naaşlarla ilgili olarak hastane, cenazelerin isimlerini taşıyıp taşımadığını veya işkence izleri taşıyıp taşımadığını henüz açıklamadı.
İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması 10 Ekim'de devreye girmişti.

Hamas ile Kızılhaç'ın Refah'ta esir cenazelerinin yer tespit çalışmalarına yeniden başladığı iddia edildi
İsrail devlet televizyonu KAN'a konuşan kaynaklar, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları ile Kızılhaç yetkililerinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un İsrail işgali altındaki bölgesinde esir cenazelerinin yer tespit çalışmasına yeniden başladığını aktardı.
Tel Aviv yönetimi, 28 Ekim'de Hamas'ın esir cenazelerinin teslimini geciktirdiği iddiasıyla Gazze'de Uluslararası Kızılhaç Örgütü (ICRC) ve Kassam Tugayları'nın esirlerin cenazelerinin yer tespit çalışmalarına engelleme kararı almıştı.
Kızılhaç ekipleriyle İzzeddin el-Kassam Tugaylarına bağlı unsurlar, Gazze Şeridi’nde "Sarı Hat" olarak isimlendirilen, İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede esirlerin cenazelerinin yerini tespit çalışmaları yürütüyordu.
Hamas'ın, İsrailli esirlere ait olduğu düşünülen 3 cesedin kalıntılarını teslim ettiği bildirildi
İsrail basınına yansıyan haberlere göre, Hamas'ın ceset kalıntılarını gerekli testlerin yapılması için teslim ettiği kaydedildi.
Hamas ve İsrail'in onayıyla Kızılhaç heyetinin teslim aldığı ceset kalıntılarının İsrailli yetkililere verildiği ve İsrail'e ulaştığı aktarıldı.
Kalıntıların kimlik tespiti için adli tıp kurumuna ulaştırıldığı belirtildi.
Cesetlerin kimlere ait olduğunun sabah saatlerine kadar açıklanmasının beklendiği ifade edildi.
Gazze'de 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması kapsamında hayattaki İsrailli esirlerin teslim edilmesinin ardından Gazze Şeridi'nde 28 İsrailli esirin cesedi kalmıştı.
Hamas daha önce anlaşma kapsamında İsrail'e 19 ceset teslim etmişti. İsrail ise yapılan testler sonucunda cesetlerden birinin Gazze'de kalan herhangi bir esire ait olmadığını, birinin ise daha önce alınan bir esire ait ceset parçaları olduğunu iddia etmişti.
Gazze Şeridi'nde İsrailli esirlere ait 11 cesedin kaldığı aktarılmıştı.
Gazze'deki Esirler Medya Ofisi: İsrail'in Filistinli esirlere yönelik "öldürme" dahil tüm suçları soruşturulsun
Hamas'a bağlı Esirler Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in teslim ettiği Filistinli esirlerin cenazelerinde yapılan tıbbi incelemelerde, uzun süre bağlı tutulma, araçla ezilme gibi çeşitli işkence izlerinin ve "sahada infaz" bulgularının tespit edildiği aktarıldı.
İsrail'in, öldürdüğü Filistinlilerin naaşını Rakamlar Mezarlığı'nda ya da morglarda alıkoymasının, hem hayattaki hem de yaşamını yitiren Filistinlileri aşağılamaya yönelik bir politikayı yansıttığı ve uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiği belirtildi.
Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, Filistinlilerin kelepçeli bir şekilde yerde yattığı görüntüleri paylaşarak, "Biz onlara böyle davranıyoruz, geriye onları idam etmek kalıyor." şeklindeki provakatif açıklamalarının, İsrail hapishanelerini yöneten suçlu zihniyeti ortaya koyduğu vurgulandı.
Açıklamada, İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre İsrail Adalet Bakanlığı ile siyasi kesim arasında "elit birlik savaşçıları" olarak nitelenen "yüzlerce Filistinli esirin, savaş suçu teşkil eden ağır işkence ve insanlık dışı muameleye maruz bırakılarak yargılanması konusunda mutabakat sağlandığı" aktarıldı.
Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin 7 Ekim 2023'te ilan edilen olağanüstü hali Filistinlilere yönelik gözaltıları artırmak, süresiz şekilde gözaltında tutma politikasını güçlendirmek ve başta infaz yasası olmak üzere Filistinliler aleyhine bazı yasal düzenlemeler getirmek için kullandığına dikkati çekildi.
Böylece Netanyahu hükümetinin İsrail yargısını Filistinlilere karşı toplu infaz aracına dönüştürdüğü ifade edildi.
İsrail hapishanelerindeki Filistinli esirlere yönelik sistematik şekilde "öldürme politikası" yürütüldüğüne dikkati çekilen açıklamada, bağımsız bir uluslararası soruşturma komisyonunun kurulması ve İsrailli liderlerin Filistinli esirlere ve cenazelerine karşı işledikleri suçlardan dolayı hesap vermelerinin sağlanması çağrısında bulunuldu.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria'da Filistinlilerin beldesine saldırdı
Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan haberde, bir grup gaspçı İsraillinin Ramallah kentine bağlı Deyr Dibvan'a saldırdığı belirtildi.
Kasaba sakinlerinin cuma namazında olduğu sırada beldeye saldıran gaspçı İsraillilerin Filistinlilere ait 2 aracı ateşe verdiği ifade edildi.
Gaspçı İsraillilerin beldedeki bir caminin camlarını kırarak hasar verdiği kaydedildi.
Beldedeki Filistinliler ile gaspçı İsrailliler arasında arbede yaşandığı aktarıldı.
İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da gasbedilen Filistin toprakları üzerine inşa edilen 250'den fazla yasa dışı yerleşim yeri bulunuyor.
Gasbedilen Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşim yerlerinde 500 binden fazla gaspçı İsrailli kalıyor.
Gaspçı İsrailliler, sık sık Batı Şeria'da Filistin beldeleri ve köylerine saldırılar düzenliyor. Bu saldırılar, kendi topraklarında işgalin boyunduruğu altında yaşamak zorunda kalan Filistinlilerin hayatlarını daha da zorlaştırıyor.
Filistin topraklarını gasbeden yerleşimciler dahil İsrailliler, silahlandırılmaya devam ediyor
Ben-Gvir'in ofisinden yapılan açıklamada, özel ateşli silah ruhsatı alma izni verilen yerler listesine Modiin ve Be'er Tuvia yerleşimlerinin de eklendiği belirtildi.
Ülkenin orta kesimindeki Be'er Tuvia ve Modiin yerleşimlerinin de dahil edildiği silahlandırma politikasından övgüyle söz eden Ben-Gvir, "Yürüttüğümüz bu reform birçok hayat kurtardı, sahada etkinliğini kanıtladı." dedi.
Ben-Gvir, Gazze Şeridi'ne saldırıların başladığı 8 Ekim 2023'ten sonra aynı yılın sonlarına doğru Batı Şeria'daki Filistin topraklarını gasbedenler dahil İsraillileri silahlandırma politikasını uygulamaya koydu.
Ulusal Güvenlik Bakanlığı, İsraillilere ve Filistin topraklarını gasbeden yerleşimcilere 8 Ekim 2023'ten bu yana yaklaşık 330 bin yeni ateşli silah taşıma ruhsatı verdi.
Ben-Gvir'in silahlandırdığı, Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsrailliler işgal altındaki Batı Şeria'da hemen her gün çoğu ateşli silahlarla olmak üzere Filistinlileri ve mülklerini hedef alan saldırılar düzenliyor.
Öte yandan İsrailli kadın hakları örgütleri ise vatandaşların silahlandırılmasının aile içi şiddet mağdurlarına ciddi risk oluşturduğunu vurguluyor.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria'da 3 kasabaya saldırdı
Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Nablus'un güneyindeki Huvvara kasabasının Ras Zeyd bölgesinde Filistinli Abdulhakim Amir Diik'in evine saldırdı. Bölge halkı ise İsrailli gruba karşı koydu.
Söz konusu bölgenin, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin benzer saldırı ve provokasyonlarına defalarca maruz kaldığı, aynı evin daha önce de bazı bölümlerinin yakıldığı aktarıldı.
Filistin topraklarını gasbeden bir grup İsrailli, Beyta kasabasının Ez-Zahra bölgesinde de Filistinlilerin evlerine taşlarla saldırdı, bir aracın camlarını kırdı. Bölge sakinleri İsrailli saldırganlara karşı koydu.
Tulkerim'in doğusundaki Beyt Liyd kasabasının dış mahalleleri de Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin baskınına sahne oldu. Saldırganlar bir aracı ve bir traktörü ateşe verdi.
Bölge sakinlerinin saldırganlara karşı koymaya çalıştığı, ancak İsrail ordusunun saldırganları korumak için kalabalığa müdahale ettiği aktarıldı.
Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması
ABD Başkanı Donald Trump, 9 Ekim'de Mısır'da devam eden müzakerelerde İsrail ile Hamas'ın Gazze'de ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını duyurmuştu.
Müzakerelerin yapıldığı Mısır'da anlaşma imzalanmış, İsrail hükümetinin onayıyla 10 Ekim'de devreye girmişti.
İsrail ordusunun anlaşmada belirtildiği üzere "Sarı Hat"ta çekilmesinin ardından Gazze Şeridi'nde ateşkesin aynı gün yürürlüğe girdiği açıklanmıştı.
Ancak İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde varılan ateşkese rağmen ara ara çeşitli iddialarla Filistinlilere yönelik saldırılarda bulunuyor.



