İSTANBUL (AA) - İbn Haldun Üniversitesi ve Anayasa Mahkemesi işbirliğinde İstanbul'da 'Anayasal Çerçevede Ailenin Korunması' programı düzenlendi.

İbn Haldun Üniversitesinin Başakşehir Yerleşkesi Medya ve Etkinlik Merkezi'ndeki programın açılışında konuşan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Yıldız, program kapsamında yapılacak sempozyumun Aile Yılı nedeniyle ayrı bir anlamı ve güncelliği olduğunu söyledi.

Yıldız, toplumun temelini oluşturan ailenin hukukun koruma ve yönlendirme alanına giren anayasal bir değer olduğunu ifade etti.

Anayasa'da, toplumun temelini oluşturan ailenin korunmasında devletin yükümlüğünün yer aldığını belirten Yıldız, 'Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru kararlarında görüldüğü üzere aile hayatına saygı, çocuğun üstün yararı, eşitlik ilkesi ve devletin politik yükümlülükleri gibi kavramlar artık aile hukukunun ayrılmaz parçaları haline gelmiştir.' dedi.

İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, özellikle yapay zekanın hızlanmasıyla beraber içinde yaşanılan dünyanın çatışmalar dünyası haline geldiğini, bu çatışmaların en fazla yaşandığı yerin de aile olduğunu dile getirdi.

Arkan, Türk aile tipinin Akdeniz aile tipi olarak da adlandırılabileceğini belirterek, 'Türk ailesi ilişkili ve geniş bir ailedir, iletişimsel bir ailedir. İletişim olmadan var olamaz.' ifadesini kullandı.

Boşanmaların yüzde 25-30'unun geniş aileyle ilişkileri yönetememekten kaynaklandığını söyleyen Arkan, şöyle konuştu:

'İbn Haldun'un modern yorumuyla söylersek, asabiye, yani bizim aile düzeyinde birbirimize düşkünlüğümüz, sorunlarımızı halledebilmemiz bu ülkenin geleceğini belirleyecek. Asabiyesi zayıf olan toplumlar yok olmaya mahkumdur. Bizim toplumumuzun en temel çekirdeği ailedir. Anlayıcı ve anlatıcı bir dile sahip olmamız lazım. Etkili iletişim son derece önemli. Ailede adil bir şekilde müzakere edilmesi lazım ve ara bulmayı bilmemiz lazım. Geleceği inşa edebilmek ve o sevgiyi o aile ortamında yaşayabilmek için ara bulmayı becerebilmemiz lazım.'

- 'Aile çözülürse toplumun vicdanı, birliği ve dayanışma ruhu zedelenir'

Anayasa Mahkemesi Üyesi Muhterem İnce de Aile Yılı kapsamında ülkenin dört bir yanında aile kurumunun korunması, güçlendirilmesi ve gelecek nesillere sağlam bir biçimde aktarılması amacıyla pek çok faaliyet, sempozyum, program ve sosyal proje yürütüldüğünü ifade etti.

İnce, aile yılında düzenledikleri sempozyumda toplumun en köklü ve en hayati anayasal kurumlarından biri olan aileyi, aile hayatına saygı hakkı çerçevesinde ele aldıklarını belirterek, 'Bu çalışmalar yalnızca aile içi ilişkileri düzenlemeyi değil aynı zamanda toplumsal dayanışmanın, kuşaklar arası adaletin ve ortak değerlerimizin güçlenmesini hedeflemektedir. Aile yalnızca bireyin sığınağını değil aynı zamanda toplumun ve devletin sürekliliğini sağlayan en kadim kurumlarımızdan bir tanesidir. Geçmişten günümüze aile, kültürümüzü ve medeniyetimizi ayakta tutan en temel değerdir.' dedi.

Tekirdağ'da evinde uyuşturucu hap ele geçirilen 4 zanlı tutuklandı
Tekirdağ'da evinde uyuşturucu hap ele geçirilen 4 zanlı tutuklandı
İçeriği Görüntüle

Aristo'nun, Politika eserinde aileye ilişkin görüşlerini dile getirdiğini ifade eden İnce, yazara göre 'zoom politikon' olarak insanın, toplumsal bir varlık olduğunu ve yalnız yaşayamadığını, doğası gereği bir topluluk içinde bulunmak gereksinimi duyduğunu söyledi.

İnce, ailenin, topluluğun en küçük ve en doğal hali olduğunu belirterek, 'İbn Haldun'a göre ise insanların yardımlaşma, dayanışma ve aidiyet duygusu en saf haliyle ailede ortaya çıkar. Ona göre asabiyet, yani birlik ve dayanışma ruhu önce aile içindedir. Oradan, akrabalık ilişkilerinden kabileye ve nihayet topluma yayılır. İnsanlar ilk defa aile içinde sevmeyi, korumayı, paylaşmayı ve baş başa başkası için sorumluluk almaya öğrenir. Bu yüzden toplumun çekirdeği aile, dayanışmanın özü ise asabiyetidir. Aile çözülürse o toplumun vicdanı, birliği ve dayanışma ruhu da zedelenir. Bu bakımdan aileyi korumak bir hukuk görevi olduğu kadar bir medeniyet görevidir.' değerlendirmesinde bulundu.

İnce, Anayasa'ya göre herkesin özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:

'Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Aile hayatına saygı hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre Anayasa'nın temel hak ve hürriyetlerin düzenlendiği kısmında güçlü bir vurguyla yer alan bu temel hak, tüm kişileri güvence altına almıştır. Bu düzenleme, aile hayatına saygı hakkını özel hayata saygı hakkıyla birlikte aynı maddede düzenleyerek aile hayatının, özel hayatın ayrılmaz bir parçası olduğunu ve aile mahremiyetinin özel hayatın gizliliği kapsamında olduğunu açıkça bizlere göstermektedir.'

Programa, Anayasa Mahkemesi Üyesi Ömer Çınar da katıldı.

Katılımcıların sunumlarının ardından program sona erdi.