İSTANBUL (AA) - Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından 'Çözüm Üreten Kentler' mottosuyla 2 yılda bir düzenlenen Marmara Uluslararası Kent Forumu (Marmara Urban Forum-MARUF) oturumlarla devam ediyor.

Forumun ikinci gününde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Balaban'ın yöneticiliğinde, Dortmund Üniversitesinden Prof. Dr. Stefan Greiving, University College London'dan Prof. Dr. Cassidy Johnson, AFAD Marmara Afet Risklerini Azaltma Dairesi Başkanı Gökhan Yılmaz'ın katılımıyla 'Afet Unutkanlığı: Neden Hazırlıklı Olamıyoruz?' başlıklı oturum düzenlendi.

Çoklu afet riskleri karşısında bireylerin, kurumların ve şehirlerin neden yeterince hazırlık yapamadığı tartışılan oturumda, deprem, taşkın, kuraklık gibi afetler karşısındaki hafıza kaybı, risk algısı zayıflığı, planlama ve yönetişim eksiklikleri ile iklim krizi gibi etkenler mercek altına alındı.

Katılımcılarla afetlere hazırlıkta toplumsal farkındalık, kurumsal kapasite ve kentlerin dayanıklılığını artırmaya yönelik stratejiler farklı perspektiflerden ele alındı.

YÖK Başkanı Özvar, '2030'a Doğru Türk Yükseköğretiminin Yol Haritası Lansman Toplantısı'nda konuştu: (1)
YÖK Başkanı Özvar, '2030'a Doğru Türk Yükseköğretiminin Yol Haritası Lansman Toplantısı'nda konuştu: (1)
İçeriği Görüntüle

Prof. Dr. Cassidy Johnson, 'Güvenli Binalar İnşa Etmek' başlıklı sunumunda, İngiltere'de 2017'de Grenfell Kulesi'ndeki yangın örneğinden hareketle yangın risklerine ve önlemlerine dair değerlendirmelerde bulundu.

Johnson, yangınların ve depremlerin farklı olaylar gibi düşünülmesine rağmen benzer mercekten ele alınması gerektiğini söyledi.

Bunun gibi olayların ardından ders çıkarmak gerektiğini vurgulayan Johnson, 1999 depreminden sonra Türkiye'de mevzuat açısından çok önemli değişikliklerin yapıldığını ancak bunların uygulanmasının son derece önemli olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Stefan Greiving ise sunumunda sellere değindi. Almanya'daki sel felaketini anımsatan Greiving, ölen kişilerin çoğunun, selden ziyade afette yıkılan binalarda hayatını kaybettiğini aktardı.

Greiving, sel gibi afet durumlarında erken uyarı ve tahliye sistemlerinin çalışması gerektiğini, bu konuda eğitim ve farkındalık çalışmalarının önemli olduğunu dile getirdi.

- 'Doğru bildiğimiz yanlışları gözden geçirmemiz gerekiyor'

AFAD Marmara Afet Risklerini Azaltma Dairesi Başkanı Gökhan Yılmaz da afetlerden birtakım dersler alındığını ancak yeterli olmadığını söyledi.

Bu tür felaketlerin uzun aralıklarla gerçekleştiğine dikkati çeken Yılmaz, insanların da çoğu zaman rasyonel tercihlerde bulunarak kendi iradeleriyle aynı yerlerde yaşamaya devam ettiğini dile getirdi.

Yılmaz, Türkiye deprem risk haritasına bakıldığında bir afet unutkanlığından söz etmenin mümkün olmadığının altını çizerek, Türkiye Afet Yönetim Stratejisi'nden bahsetti.

Vatandaşların da etraftaki tehlikelerin farkında olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, 'Bunun için hazırlanan farkındalık eğitimlerini çok değerli görüyoruz. Bu eğitimleri sürekli alarak aslında içselleştirmemiz ve bunların etik kültür kodlarımıza yansıması, etik değere dönüşmesi lazım. Kültürel kodlarımıza işlenmediği müddetçe afetle mücadele alanında doğru davranışı sergilememiz mümkün olmayacaktır.' dedi.

Yılmaz, yapılan yanlışların arkasında 'doğru bilinen yanlışların' olduğuna işaret ederek, 'Dolayısıyla doğru bildiğimiz yanlışları toplum olarak düzeltmediğimiz müddetçe o yanlışları yapmaya devam edeceğiz. Bunun için her şeyden önce bu afetlerden ders çıkararak, doğru bildiğimiz yanlışları gözden geçirmemiz gerekiyor.' ifadesini kullandı.

Depremlerin doğal olaylar olduğunu ancak bunun sonucundaki yıkımların doğal olmadığını belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

'Öncelikle müteahhidinden mühendisine, oradaki inşaat işçisinden belediyenin denetim mühendisliğine kadar hepimizin şunu iyi bilmesi gerekiyor. 'Deprem öldürmez, bina öldürür.' diyerek aslında bir gerçekliğin üzerini örtmüş oluyoruz. İnsanların ölümüne neden olan, o binaların yapımında çalışan veya denetiminde görev alan insanların ihmalleridir.'