VAN (AA) - Van'da, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) 'Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik' temasıyla düzenlediği 'Terörsüz Türkiye için Milli Birlik ve Dayanışma Buluşmaları' toplantısı yapıldı.

Edremit ilçesindeki Uygulama Oteli'nde düzenlenen toplantının Divan Başkanlığını yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Genel Başkanları Devlet Bahçeli'nin talimatı doğrultusunda düzenledikleri toplantıların dördüncüsünü Van'da gerçekleştirdiklerini söyledi.

Durmaz, bu topraklarda gözü olanların kimi zaman Türk-Kürt ayrılığını kışkırttığını, kimi zaman Alevi-Sünni fitnesini sahneye sürdüğünü belirtti.

Anadolu'da güçlü bir şekilde var olmanın, bu topraklarda tutunmanın sırrının akıl, feraset, dirayet ve güçlü bir liderlikten geçtiğinin unutulmaması gerektiğini ifade eden Durmaz, şunları kaydetti:

'Milliyetçi Hareket Partisi, kurulduğu günden bu yana Türk milletinin huzurunu, devletin bekasını ve milli birliği her şeyin üstünde tutarken, Türk siyasetinde her zaman sağduyunun, milli birlik ve beraberliğin ve de siyasi istikrarın adresi olmuştur. Liderimiz, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, 'Kürt de bizimdir, Alevi de bizimdir. Biz hep birlikte Türk milletiyiz. Biriz, beraberiz, kardeşiz, çok büyük bir aileyiz.' ifadeleriyle milletimizin arasına hiçbir şekilde nifak tohumu ekilmesine müsaade etmemiştir. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi gecesi, evinden parti genel merkezine geri dönüp ışıklarını yaktıran, daha ortalıkta kimse yokken çıkıp 'Seçilmiş hükümetin yanındayız.' diyerek darbe girişiminin seyrini değiştiren de bilge liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'dir. Aynı şekilde 1 Ekim 2024 tarihinde DEM Parti'ye elini uzatarak, 'Terörden arının, Türkiye partisi olun.' çağrısını yapan ve sonrasında 'Terörsüz Türkiye' sürecini başlatan da Sayın Genel Başkanımızdır.'

- 'Manevi kayıplarımız kadar maddi kayıplarımız da vardır'

Türkiye'nin 50 yıla yakın bir süredir terör belasıyla mücadele ettiğini anımsatan Durmaz, 'Bu uzun ve sancılı süreç, sadece bir güvenlik meselesi değil, aynı zamanda milletimizin canını, malını, huzurunu, umudunu hedef alan çok boyutlu bir yıkım olmuştur. Terör örgütlerinin kanlı saldırıları yüzünden on binlerce vatan evladı şehit düşmüş, ocaklar sönmüş, anaların gözyaşları dinmemiştir. Manevi kayıplarımız kadar maddi kayıplarımız da büyüktür. Ülkemizin kalkınma yolunda harcayacağı imkanlar, terörle mücadeleye yönlendirilmek zorunda kalmıştır. Bütün bu ağır bedellere rağmen, Türk milleti asla yılmamış, bin yıllık kardeşliğini yaşatma iradesiyle bu topraklarda bölünmeye, ayrılığa, kardeş kavgasına asla yer olmadığını tüm dünyaya göstermiştir.'

- 'Milletimizden gizlenen hiçbir şey yoktur'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kararlı duruşuyla ortaya koyduğu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın devlet iradesine dönüştürdüğü 'Terörsüz Türkiye' hedefinin, milli birliği güçlendirmenin, toplumsal mutabakatı sağlamanın ve kardeşliği pekiştirmenin adı olduğunu vurgulayan Durmaz, şöyle devam etti:

'MHP olarak terörün kökünü kazımayı, bu topraklarda huzuru ve güveni kalıcı kılmayı, Türk milletine karşı en büyük borç ve sorumluluk olarak görmekteyiz. Terörsüz Türkiye hedefinin hiçbir yerinde terör örgütüyle pazarlık ve teröre verilmiş bir taviz yoktur. Şehitlerimizi, gazilerimizi ve ailelerini incitecek hiçbir adım atılmamış ve atılmayacaktır. Milletimizden gizlenen hiçbir şey yoktur. Anayasa'nın ilk dört maddesi, 42. ve 66. maddeleriyle ilgili hiçbir tartışma söz konusu bile değildir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin de ifade ettiği gibi, 'Kökeni, mezhebi, yöresi ve anasının dili ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes hukukun karşısında bir ve eşittir.' Türkiye Cumhuriyeti hepimizin devletidir. Buradan, liderimizin aldığı inisiyatifle başlayan 'Terörsüz Türkiye' sürecini ajite etmeye çalışan siyaset simsarlarına, boylarını aşan laflar eden hadsizlere, çantacılara, çapulculara, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünden kısa süre önce sessiz sedasız eşyalarını toplayıp partimizden istifa edip giden provokatörlere, yer aldığı partiden, 'başka kapıya' denilerek kovulan, o günden beri de kendine kapı arayan her kilide uyan anahtarcılara diyorum ki geçmişte hasbelkader bulunduğunuz ya da bulunmuş gibi yaptığınız partimizden, kutlu ocağımızdan biraz olsun feyz alsaydınız, biraz dava şuurundan nasiplenseydiniz, bugün İsrail'le aynı amaca hizmet etmez, Türk milletinin birliğinin, kardeşliğinin yanında yer alırdınız.'

Bu toprakların mayasının kardeşlik olduğuna, ruhunun ve kalbinin bir olduğuna inandıklarını dile getiren Durmaz, konuşmasını şöyle tamamladı:

'Her bir insanımız Allah'ın kutsal bir emaneti, her bir beldemiz, köyümüz, mezramız bu mukaddes vatanın ayrılmaz bir parçasıdır. Bizim birlik şuurumuz, tarih boyunca nice badireleri aşmıştır. Bin yıldır beraberiz, sonsuza kadar da beraber olacağız. Gün, Türkiye Yüzyılı'nda aziz milletimizi hak ettiği refaha ve huzura kavuşturmanın, yeni yüzyıla Türkiye Cumhuriyeti'nin ismini altın harflerle yazdırmanın günüdür. Bin yıllık kardeşliğimiz Terörsüz Türkiye ile taçlanacaktır. Türkiye Yüzyılı, barışın, huzurun, güvenliğin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı olacak. Asırlık birliğimiz ve sonsuz kardeşliğimiz hiçbir emperyal güce ödün vermeden sonsuza kadar yaşatılacaktır.'

- 'Terörün gölgesi çekildikçe yatırımın ışığı büyür'

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise Türkiye'de herkesin parti kurabileceğini, en önemli şartın, her partinin faaliyetlerini hukuki, demokratik meşruiyet içinde yürütmesi olduğunu belirtti.

Terör örgütlerine, yasa dışı oluşumlara dayanarak siyaset yapılamayacağını vurgulayan Akçay, 'Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli yıllardır aynı hakikati kayda geçiriyor. İç huzur ve güvenlik tamam değilse, iç cephe sağlam değilse hiçbir hedef kalıcı başarıya dönüşemez. Bugün konuştuğumuz 'Terörsüz Türkiye' çağrısı, günübirlik bir söylem değil, devlet aklıyla pekişmiş tarihi bir yöneliştir. Altını kalın kalın çizelim, pazarlık, arka kapı, paket, imtiyaz yoktur, olmayacaktır. Bu, aracısız, aralıksız, bagajsız, pazarlıksız ve gizli gündemsiz bir süreçtir.' diye konuştu.

40 yıl içinde on binlerce can kaybının olduğunu, şehitlerin verildiğini, birliğin, kardeşliğin ve huzurun bombalandığını, bölge insanının uzun yıllar topraklarına hasret kaldığını anlatan Akçay, 'Şimdi yer altı ve yer üstünden fışkıran cevherlerin zenginliğiyle tanıştığımız köyler, terör nedeniyle boşalmıştı. Şimdi, gidilemeyen o alanlar devletimizin varlığıyla festivallere ev sahipliği yapıyor, bölge halkıyla birlikte farklı şehirlerden ve ülkelerden konukları ağırlıyor.' dedi.

'Terörsüz Türkiye'nin yalnız iç barış için değil, aynı zamanda Mavi Vatan'da, Kıbrıs'ta, Balkanlar'da, Kafkasya'da, Orta Asya'da, Afrika'da daha güçlü jeopolitik sağlam duruşun şartı olduğunu vurgulayan Akçay, şu ifadeleri kullandı:

'Ülke yönetiminde istikrarın ve güçlü olmanın en önemli gereklerinden birisi de iç cephemizin kuvvetli olmasıdır. İçeride birlik ve beraberliği sağlamadan, dışarıda güçlü olmamız mümkün değildir. Milli birlik ve beraberliğimizi sağlam tuttukça, iç huzur ve kardeşlik ortamını elbirliğiyle savundukça hiçbir güç Türkiye'ye diz çöktüremeyecektir. Terörün gölgesi çekildikçe yatırımın ışığı büyür. Güven riski kalkınca üretim pencereleri açılır. Bu, sadece terörsüz değil, aynı zamanda daha müreffeh, daha güçlü bir Türkiye vizyonudur. Art niyetli, terörden, kaostan nemalanan bazı karanlık çevrelerden şu fısıltı yükseliyor, 'Bu süreç yeni bir taviz kapısı mı?' Kararlılıkla yanıtlıyoruz, Hayır. Bu, taviz, al-ver değil, terörün tasfiye sürecidir. Bir 'müzakere pazarı' değil, bir hukuk ve millet inisiyatifidir. Peki bundan rahatsız olanlar kim? Kardeşliğin zedelenmesinden, şiddetin devamından, şüphe ve kaygının zihinleri hapsetmesinden medet umanlar. Onların hesabı hiç bitmez fakat bunların karşısında Terörsüz Türkiye'ye omuz veren güçlü bir millet iradesi vardır.'

- 'Kim ne yaparsa yapsın Terörsüz Türkiye hedefi başarılı olacaktır'

Terör örgütü PKK'nın feshi ve silah bırakmasına dair çağrının örgütün tüm bileşenlerini kapsadığını ifade eden Akçay, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Ancak Suriye'deki PKK uzantısı SDG'nin suyu yokuşa akıtmaya çalıştığını görüyoruz. Bunları İsrail'in kışkırttığını da iyi biliyoruz. SDG/YPG'nin 10 Mart 2025'te Suriye merkezi yönetimiyle imzaladığı mutabakatı uygulamaktan imtina etmesi İsrail merkezli hesaplara angaje olmasıdır. Bu tam bir İsrail piyonluğudur. Bu durum tarihi ve tehlikeli bir yanlıştır. Bu oyunu görüyoruz. Suriye'nin siyasi ve toprak bütünlüğü ülkemiz açısından çok önemlidir. Onları uyarıyoruz. İsrail'in maşası olarak varabileceğiniz hiçbir yer yoktur. Ya terörsüz ve kaossuz bir bölgenin yanında olup 10 Mart mutabakatına uyarsınız yada kınından çıkacak kılıçla muhatap olursunuz. Terörsüz Türkiye'yi, terörsüz bölgeyi inşa edeceğiz. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın Terörsüz Türkiye hedefi başarılı olacaktır. Türkiye'yi büyüteceğiz, iç cephemizi kuvvetlendireceğiz, kardeşliğimizi pekiştireceğiz. Türkiye yeni bir tarih yazmaktadır. Terörsüz Türkiye, huzurlu Türkiye ve güçlü Türkiye artık bir hayal değil, hemen ulaşılabilecek bir hedeftir. Bu sürecin kazananı ülkemiz ve bölgemiz olacaktır, bu sürecin kazananı tüm milletimiz olacaktır.'

Birliğin aynılaşmak değil, farklılıkları koruyarak aynı hedefe omuz vermek olduğunu sözlerine ekleyen Akçay, 'Farklı hikayelerimiz olabilir, ancak ortak hikayelerimiz daha fazladır. Çocuklarımız için kurmak istediğimiz Türkiye'nin ana omurgası aynıdır, birlik, kardeşlik, huzur, güven ve dayanışma. Şiddetin prangası kırıldıkça yatırım, üretim ve umutlar büyüyecek, ortak paydamız büyüdükçe farklılıklarımız zenginliğe dönüşecektir. Terörsüz Türkiye'yle bölgesinde süper güç, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinde kararlı bir ülke olacağımıza inanıyoruz. Hayal ettiğimiz gelecek somuttur ve zorunluluktur. Çocuklarımızın kaygı değil özgüveni, göç değil üretimi, bavul değil projeyi, tereddüt değil umudu konuşması için milli birlik ve dayanışma diyoruz. Evlatlarımızın geleceği için göç rotaları değil, yerli ve milli fırsat haritaları çizmesi için asırlık birlik, sonsuz kardeşlik diyoruz. Terörsüz Türkiye yürüyüşü hepimizin omuz vermesiyle gerçekleşecektir. Yolumuzdaki taşları hep birlikte temizleyip bu yolda yürüyeceğiz.' ifadelerini kullandı.

- 'Kışkırtmaları da hep birlikte yok edeceğiz'

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığınca toplu sünnet şöleni yapıldı
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığınca toplu sünnet şöleni yapıldı
İçeriği Görüntüle

MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu da bugün Van'da sadece bir toplantı gerçekleştirmediklerini, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli liderliğinde bugünü onaran geleceği ise kuran bir iradenin tarihi buluşmasına, 'Terörsüz Türkiye' mefkuresinin gerçekleşmesine şahitlik ettiklerini söyledi.

Yaptıkları çağrının birliğin, dirliğin ve esenliğin çağrısı olduğunu belirten Osmanağaoğlu, 'Sırtımızdaki hançerler yüzünden vakit kaybetmeye, yolumuzdan sapmaya tahammülümüz yoktur. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli, istikbal, istiklal ve istikrar mücadelemizde önemli bir safhayı başlatmışken, sorumluluk sahibi her vatandaşımızı tehlikeleri görmeye ve kadim kardeşlik bağlarını yeniden örmeye çağırmışken, bize düşen de onun bu sesini milyonlara iletmek, tüm insanlığa ulaştırmaktır. Onun attığı adım, Gazze'de açlıktan hayatını kaybeden 2 aylık Rasil bebeğin katillerinin de oyununu bozmuştur. Irak'ta milyonlarca Müslümanın kanını dökenlerin, Suriye'yi kan gölüne çevirenlerin, Afganistan'ı umutsuzluk girdabına sürükleyenlerin, Türkistan coğrafyasını fitneyle hançerlemek isteyenlerin de oyununu bozmuştur. Çünkü 'Terörsüz Türkiye' demek sadece iç cephenin güçlendirilmesi demek değil, jeopolitik bir tahkimatın da gerçekleştirilmesi demektir.' şeklinde konuştu.

'Terörsüz Türkiye'nin tarihsel hafızalarını yok sayamayacak kadar ciddi, konjonktürel gelişmeleri hafife alamayacak kadar önemli gelişmelerin ortaya çıkardığı bir süreç olduğunun altını çizen Osmanağaoğlu, şöyle devam etti:

'Bugün yalanlarla beslenmiş, kurgular ve iftiralarla süslenmiş bazı iddia sahipleri de biliyor ki terör örgütü PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerinin varlığı, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin aksatan bir yük, milli şuuru kemiren bir urdur. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli bu urun ortadan kaldırılabileceğini, ortadan kaldırmak için de Türk milletinin ve Türk Devletinin kudretinin kafi geleceğini açık bir şekilde ilan etmiştir. Bu ilan ediş, bugüne kadar terörün tanımını yapan, teröristle mücadelenin sınırını belirleyen egemen paradigmaya da kökten bir meydan okumadır. Terör imalathanesi haline gelen emperyalist güçlerin Türkiye'yi karıştırmak için kullandığı elverişli aparatın kökten yok edilmesidir. Biz Türk ve Türkiye Yüzyılı dedikçe, Türkiye'nin önüne set çekmeye çalışanlar kendilerini ifşalamaktadır. Biz huzur ve refah dedikçe kargaşa isteyenler, kaos murat edenler kirli yüzlerini açık etmektedir. Biz gönüller inşa etmekten bahsederken aklın ve vicdanın sesine kulaklarını tıkamayı tercih eden sağırlar ortaya çıkmaktadır. Biliyoruz ki Terörsüz Türkiye'ye ulaşılması için dua edenler ve elini taşın altına koyanlar beddua edenlerden ve suya sabuna dokunmaktan imtina edenlerden fazladır. Şahitlik ediyoruz ki gerçekleri konuşanlar, aklın yolunu tercih edenler, iftira atanlardan, fitne ekenlerden fazladır. Kışkırtmaları da hep birlikte yok edeceğiz. Bu kervanın yolunu keseceklerin hayallerini kabusa çevireceğiz.'

MHP Hatay Milletvekili Lütfü Kaşıkçı, MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıksever ve MHP Van İl Başkanı Salih Güngöralp'in de birer konuşma yaptığı toplantıya, MHP milletvekilleri, belediye başkanları, Van, Ağrı, Bitlis, Hakkari, Iğdır, Kars, Muş, Siirt ve Şırnak il teşkilatları ile vatandaşlar katıldı.