İSTANBUL (AA) - Özyeğin Üniversitesi çatısı altında faaliyet gösteren Le Cordon Bleu Türkiye ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) işbirliğiyle 'Boğaziçi Lüferi Elçisi Eğitim Programı' hayata geçirildi.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Boğaziçi lüferinin gastronomideki yerini ve kültürel mirasını korumayı amaçlayan yeni proje kapsamında, Özyeğin Üniversitesi ile İTO bir araya geldi.
Önde gelen otel ve restoranların genç şeflerinden meslek lisesi öğrencilerine kadar gastronomi alanındaki herkese açık program, teorik ve uygulamalı oturumlarıyla bu mirasın gastronomi dünyasındaki sürdürülebilir aktarımını sağlamayı hedefliyor.
Le Cordon Bleu Türkiye ev sahipliğinde başlatılan Boğaziçi Lüferi Elçisi Eğitim Programı'nda eğitimin ilk kısmı, İstanbul'un önde gelen otel ve restoranlarında görev yapan genç şeflerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Etkinlikte, Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Özge Samancı, 'Türk Mutfağı'nda Lüfer Balığının Yeri' sunumuyla genç şeflere Boğaziçi lüferinin kültürel mirasını ve gastronomideki önemini aktardı.
Le Cordon Bleu Türkiye Eğitmen Şefi Sezai Erdoğan liderliğinde düzenlenen atölye çalışmasında ise Boğaziçi lüferinin klasik tarifleriyle modern yorumları, uygulamalı olarak ele alındı.
Program, katılımcı genç şeflere 'Boğaziçi Lüferi Elçisi' ünvanlarını belgeleyen sertifikalarının İTO Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, Le Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne Ertan Tüysüzoğlu ve Sezai Erdoğan tarafından takdim edilmesiyle tamamlandı.
Programın 27 Kasım'da gerçekleşecek ikinci etkinliği, Boğaziçi lüferini gençlere tanıtmak amacıyla meslek liselerine yönelik yapılacak. Le Cordon Bleu Türkiye eğitmenlerinin katılımıyla düzenlenecek ustalık sınıfı (master class) etkinliğinde Prof. Dr. Samancı, Boğaziçi lüferinin Türk mutfağındaki yeri ve önemi üzerine seminer verecek.
- 'Bu değeri, gastronomi dünyasında güçlendirmeye devam edeceğiz'
Açıklamada görüşlerine yer verilen Özer, İTO adına coğrafi işaret tescili bulunan Boğaziçi lüferi için Özyeğin Üniversitesi ve Le Cordon Bleu Türkiye işbirliğinde genç şeflerin eğitilmesine yönelik programı hayata geçirmekten mutluluk duyduklarını belirtti.
Özer, 18 santimetreden küçük lüferlerin avlanmaması, satılmaması ve tüketilmemesi gerektiğine değinerek, 'Coğrafi işaretle koruma altına alınan ve İstanbul kültürünün yaşayan bir simgesi olan bu değeri, gastronomi dünyasında güçlendirmeye devam edeceğiz.' ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Samancı da yazar, gazeteci, tarihçi ve milletvekili Ahmet Rasim'in 'Balıkları tanımayan, özellikle lüferi tanımayan, İstanbullu sayılmaz. Zaten eski İstanbullular balık derken, lüferden bahseder. Diğer balıkları isimleriyle anarlar.' sözüne atıfta bulundu.
Samancı, 'Boğaziçi kültürünün zarafet ve birlik sembolü lüfer, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde kültürel bir sürekliliği temsil eder. Bir balıktan çok, İstanbul'un hafızasında yaşayan bir mirastır.' değerlendirmesinde bulundu.
Tüysüzoğlu ise Boğaziçi lüferinin, İstanbul mutfak kültürünün en özel lezzetlerinden biri olduğuna değindi.
Bu tür projelerin, hem genç şeflerin yerel ürünlerin değerini fark etmesini sağladığını, hem de sürdürülebilir gastronomi yaklaşımına güçlü bir katkı sunduğunu aktaran Tüysüzoğlu, 'İTO ile yürüttüğümüz bu anlamlı işbirliğiyle, geleceğin mutfak profesyonellerine hem bu nadide balığı kendisine yakışır pişirme teknikleriyle farklı geleneksel ve modern reçetelerde kullanımını göstermekten hem de kültürel mirasımızı aktarmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.' değerlendirmesini yaptı.
